ଘଓUtançtan ölmesem de, o an için sürünmüştüm işte. Asansör kapısı arkamdan kapanırken, dışarı çıkacak cesareti bulamadım kendimde. Geri döndüm, evime çıktım.
Bunca zamandır peşinde koştuğum şarkı, tüm dünyaca bilinen bir şarkıymış. Lanet olsun, keşke şuan geberip gitsem.
Yatağa uzandım. Telefonumdan şarkıyı açıp, yastığın yanına koydum. Şarkı çalmaya devam ederken, nefes alıp verişimin derinleştiğini hissediyordum. Aynı sözler, aynı şarkı olmasına rağmen, neden o bülbül sesli orospu çocuğunun söylediği gibi hissettirmiyor? Ama yine de... Gözlerimin dolmasına engel olamıyorum.
Baba, beni neden hiç sevmedin? Diye sorasım geliyor bazen. Ama sormuyorum. Çünkü cevabının beni üzeceğini bildiğim soruları sormam.
Uyuya kalmışım. Şarkının kaç kere tekrar tekrar çaldığını, kaç kere dinlediğimi bilmeden uyumuş, sabaha karşı gözlerimi açmıştım.
İçip götü başı dağıttıktan sonra öğlene kadar uyuyup küfür figan birdaha içmeyeceğim diye sözler verip tutmayacağım diye düşündüğüm cumartesi sabahına, gözlerim yaşlı, tek başıma bir yatakta uyanmak... Hay sikeyim senin yaşayacağın hayatı da...
Sabahın körü olması umrumda değildi. Evde alkol olduğuna emindim. Hızla yatağımdan kalktım, mutfağa doğru yola koyuldum. Buzdolabını açtığımda gülümsedim, tüm gün yetecek kadar alkolüm vardı. Ayyaş orospu çocuğu seni.
Bir şişe, iki şişe... Aklımdaki düşüncelerden kurtulmak için delirircesine içerken, neden hala telefonu alıp o şarkıyı açmayı düşünüyordum ki? Ama ne yapacağımı biliyordum, sonunda o şarkıyı duymak istemeyene kadar içecektim.
ଘଓ
Akşama doğru, artık kör kütük sarhoştum. Başım dönüyor, sanki dünya ayaklarımın altından kayıyordu. Ama öylesine midem bulanıyordu ki, artık kusmanın zamanı gelmişti. Bir şekilde, banyonun yolunu tutmalıydım.
İnsan sarhoş olunca, daha dürüst olurmuş derlerdi de inanmazdım. Belki de ilk defa bu kadar içmiştim, tutmadan, düşünmeden...
Kapı çalınca bir an duraksadım. Zaten mutfaktan ayrılmam yarım saatimi almıştı, kafamı duvarlara vura vura ilerlemeye çalışıyordum... Çalan kapıya aldırmadan banyoya gitmeliydim.
Hay amına koduğum, sanki alacaklı dayandı kapıma. Bir siktir git belki evde değilim işte. Gitmedi. Zaman geçtikçe sabırsızlaştı, sonunda tüm evi sallayacak kadar hızlı çalmaya başladı. Banyoyu boşverdim, kapıya yöneldim.
Kapıyı açtığımda, bülbül sesli orospu çocuğunu görmek beni şaşırtmıştı. Gözlerim mi görmüyordu, yoksa alkolden iyice halüsinasyon mu görmeye başlamıştım bilmiyordum. O an, inanmak istediğim şeye inandım.
"Ah, bülbül sesli orospu çocuğu."
Adamın bir anda kaşları çatıldı, zaten sert olan yüzü daha da sertleşti. "Anlamadım?"
"Neyi anlamıyorsun, salak mısın?" Yüzümde bir sırıtış vardı, gördüğüm halüsinasyondan intikam alabilirdim. "Hayatımı siktikten sonra bir de sana iyi mi davranayım? Neden geldin, beni mi sikeceksin?"
Adam üzerime doğru birkaç adım attı, içeri girdi. Kapıyı ayağının tersiyle kapattıktan sonra, kollarını göğsünde kavuşturdu. "Ben mi senin hayatını sikmişim?"
"Öyle yaptın ya." İnatmış gibi ben de ona yaklaştım. "Senin yüzünden kaç kere ağladım haberin yok. Sesin de güzel, orospu çocuğu. Babam gönderdi seni, değil mi? O da cehennemde, kendisi gibi cehennemden bir zebani gönderdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mockingbird | Hyunlix (Daddykink) ✓
FanficAlt kattan bir müzik sesi geliyor. Gecenin bir yarısı, beni ağlatan siktiğimin melodisi, böyle kalpsiz birine ait olabilir mi? Kalbini de sikeyim seni de, aptal orospu çocuğu. Rahat bırak beni, girme artık rüyalarıma... Daddykink~ Smutshot, minific.