Masal Gibi, Değil mi?

36 4 15
                                    

TW: angst

_*___*____*____*____

Kız kardeşim Clara'nın ve eniştemin ölümü ilk başta beni o kadar etkilememişti. Ama şimdi Mikasa'ya bakınca... Gözlerindeki o donukluğu görünce...

Mikasa'da kendimi gördüm.

Benim gibi kimsesiz.

Ben onun kimsesi olmak için varım.

Belki de yetimhane açma fikri o kadar da kötü değildir.

Belki ben bu çocukların kimsesizliğine çare olurum. Onlar da benimkine olur.

...

Jean'ın ailesinin ne zaman döneceği bana söylenmedi ama düşünmeden edemiyorum. Çocuk mutlu değil. Olamıyor. Ailesini bekliyor. Kendini yetim öksüz piç olarak göremiyor.

Ailesi onu terk mi etti yoksa geri dönüp onu alacaklar mı?

Bu soru beynimi kemirip duruyor.

Birinci seçenek daha doğru gibime geliyor nedense. Umarım yanılıyorumdur.

Biraz daha gözlemleyince Jean'ın Mikasa'dan hoşlanıyor olabileceğini düşünmeye başladım. Mikasa ise Ereh diyor başka birşey demiyor. Ereh, pardon, Eren ve Jean de ikide bir kavga ediyor.

Bir ortamda birden fazla çocuk olmasını en yorucu yanı işte bu. Sürekli kavga ederler. Kavga etmek için sebep bulmakta zorlanmazlar.

Ama burada iyi bir nokta var. Kavga ettikten sonra barışmasını da biliyorlar. Jean ve Eren bu konuda biraz zorlanıyor ancak bence gayet iyiler.

Bir dakika, ne?

Hayır, hayır. İki tane velede yumuşamayacağım.

Hayır.

Hange: "Ve hikayenin sonunda, Rapunzel ve prensi sonsuza kadar mutlu yaşamış..."

Hange, çocuklara masal okuyordu. Kaçıncı masal olduğunu saymadım, herhalde kendisi bile unutmuştur. En azından Hange varken hayat daha katlanılabilir oluyor.

Beni şaşırtan, veletlerin ciddi ciddi oturup Hange'yi dinlemesi. Bundan daha olgun olduklarını düşünmüştüm. Sonsuza kadar mutlu yaşamak falan, anlarsınız ya?

Armin: "Hange abla, bu hikayeden çıkarmamız gereken ders ne?"

Hange: "İyiki sordun, sarı civciv! Bu hikayeden çıkarmamız gereken ders... Kimsenin marulunu izinsiz yemeyin."

Bunu duyan çocuklar gülmeye başladı. Ne kadar mantıklı bir ders! Değil mi, Hange?

Kabul etmem gerekirse bu sahne çok... Tatlıydı.

Tamam, belki de yetimhane sahibi olmak gerçekten beni yumuşatıyordur. Pişman mıyım? Hayır.

Ben Bekar Bir Babayım! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin