Siyahlı Bedenler

*BÖLÜM 2*

Arkadaşlar merhaba. Sizden sadece yorum istemiştim ama beğenip beğenmediğinizi anlayamıyorum. Acaba sizden birazcık vote rica edebilirmiyim? Shsjdjd
Neyse neyse vote ve yorumlarınızı sonsuuz gözlerle bekliyorum. Sıra bölümdee bakalım neler olucak. İyi okumalaaaar...

Ben köpeklerden, özellikle sokak köpeklerinden korkan birisiyim. Açıkçası kıpırdanan çalıların arasından bir köpek çıkacak sanmıştım. Bu yüzden sağ ayakkabımı çıkarıp elime almıştım.

Ben elimde ayakkabım, çalıları siper almış bir şekilde beklerken çalıların arasından 20'li yaşlarda uzun boylu, esmer, saçları kuş yuvasını andıran ve gözlerinden uyku mahmuru olduğu anlaşılan bir çocuk çıktı.

Neye uğradığımı şaşırmış vaziyette çocuğa bakıyordum.

Beni görünce duraksadı. Gözlerini pörtletip elimdeki topuklu ayakkabıya bakmaya başladı. Ben ise pörtlettiği kara gözlerine bakıyordum.

Gözlerim vücudunu taradı. Kıyafetleri sokakta yaşayan birini andırmıyordu.

Elimdeki ayakkabıyı indirip ayağıma geçirdim. Bileğimin sızısı hala geçmemişti.

Genzimi temizleyip bakışlarımı gözlerine çevirdim.

"Kıpırdanan çalıların arasından bir köpek çıkacak sanmıştım. Onlardan pek haz etmem. Ayakkabımla seni hedef aldığım için özür dilerim. "

Arkamı dönüp yürümeye başladım. Topallamak gerçekten can sıkıcıydı. Dizimdeki çizikler de arada kendini belli ediyodu. Arkamdan gelen ayak sesleri ile adımlarımı hızlandırdım. Ama arkamda bulunan gölge aramızdaki mesafenin açılmasına izin vermiyordu.

Hiç bilmediğim bu koca şehirde böylesine bir durumla karşılaşmayı kesinlikle istemiyodum.

Ellerimi yumruk yaptım ve ani bir hareketle aramı dönüp gelişigüzel salladım. Arkamdaki gölge deminki çocuğa aitti. Gerçi başka bir ihtimal yoktu, bu ıssız ve uzun caddede bize yaklaşan kimseyi görmemiştim.

Attığım yumrukla sendeledi. Ben de fırsattan istifade bacağına tekme attım. Geriye doğru yere düştü. Dizini tutup bağırmaya başladı.

"Aah napıyosun kızım sen!?"

"Ne mi yapıyorum? Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Beni takip ettiğini anlamayacağımı mı sandın? "

" Neyden bahsediyorsun sen aptal. Neden seni takip edeyim, sorunlu!? "

" Ne yani beni takip etmiyormuydun? Nee! Sensin aptal, salak! "

" Bak düzgün konuş hem suçlu hem güçlü. Takip edecek olsam kendime daha güzel bir kız bulurdum emin ol. Ayrıca farkındaysan durağa giden yol senin kullandığın yolla aynı. Kendi kendine gelin güvey olma. "

Şu an sinirden kudurmuş durumdayım o ise dizinin acısını unutmuş benim sinirlenmeme sırıtıyordu. Daha sonra aklına birşey gelmiş gibi yerden kalktı, üstünü silkeleyip benim biraz önce kullandığım yolda emin adımlarla ilerlemeye başladı. Ben ise sinirimi atlatmış yürüdükçe gerilen sırtına bakıyordum. Baştan aşağı koyu renklerle bezenmişti. Üstündekiler esmer tenini iyice gizliyordu. Hemen hareketlenip yanına kadar hızlı adımlarla ilerledim tam arkasına gelince adımlarımı yavaşlatıp onun önünde sanki normal yürüyormuş gibi hareket ettim.

Saçlarımı arkaya itip dalgalanmasını sağladım. Arkamdan güldüğünü duyabiliyorum ama umursamadım. Durağa kadar bu şekilde yürüdük.

Duraktaki oturaklara oturup otobüsün gelmesini bekledim. Biraz sonra o çocuk geldi. Aramızda bir oturak boş bırakarak oturdu. İnsanların beni incelemesinden hoşlanmadığımdan dönüp bakmadım.