-8-

197 21 68
                                    

"ulan oğlum sen benim başıma belamısın siktir git ne demek sana satıyorum git adam akıllı yönet şirketi" Taro'ya geldiğimden beri 2 saattir ona şirketi satmayı istiyordum. Ama hâla aynı şeyleri tekrar edip istemiyordu. Aslında istiyordu ama bedavaya almak istemiyordu.

"Şirketi napıcam ben götüme mi sokucam "

"Ulan tut bir adam koy şirketin başına şirket satmak ne demek sen biliyor musun hem bedavaya vermek ne demek"

"Tamam spotify hesabımı öde ona karşılık satayım" bana sen malsın dercesine bakıp ya sabır çekti.

"O şirketin değer 500 trilyon dolardan fazla sen kafayı mı yedin hâla Spotify diyor ya o fiyata alırım onu ya da asla almam"

"Ulan o kadar parayı götüme mü sokucam napıcam o kadar parayı her ay babamın yatırımından 100 bin dolar alacağım var benim senin verdiğin parayı ne yapacağım ben"

"Çağıl siktir git"

"Ya olmuyor ki böyle kovdun şu an beni" yapmacık alınmayla konuşunca gülmeye başladı. İçeriye giren Barış'a baktım o da bize baktı.

"Ooo çifte kumrular napıyorsunuz"

"Senin bu mal arkadaşına şirketi veriyorum almıyor" Barış aynı mahalle kadınları gibi şaşırıp elini ağzına götürdü

"Taro malmısın oğlum sen alsana adam veriyor sana "

"500 trilyondan fazla diyorum size siz beni anlamıyor musunuz satın alayım diyorum yok diyor"

"Çağıl sen malmısın alsana parayı"

"Ulan o kadar parayı götüme mi sokucam"

"Götüne sok dilimde tüy bitti" Taro en sonunda patladı. Ben ise elimde ki dosyalara bakıyorum. Tek bir imza lazımdı. Tam pes edecekken oturma odasında üzerinde bilgisayar olan masada ki kaşe gözüme ilişti. Hemen ayağa kalkıp kaşeyi bastım.

"Hayırlı uğurlu olsun" ikiside bana baktı Barış gülmeye başladı.

"Aha kaşeyi öyle ortaya koyarsan böyle olur "

"Ulan Çağıl getir amınakoyim getir imzalayacağım"

Zaferle gülümseyip kalemle beraber kağıdı önüne koydum. O da imzaladı.

"Sana her ay buradan para göndericem ama "

"Tamam gönderirsin"

En sonunda şirketten kurtuldum. Çünkü babamı parayla çıkartabilme ihtimalleri çok yüksek. Her ay Müge'nin şirketinden alacağım olduğu için babamı beş parasız bırakmam lazımdı. İmzaladığı kağıdı bana uzattı.

"Amcıklar size haberim var" ikimizin bakışları Barış'a döndü. O ise telefonuna bakıp bir mesaj yazıp bize döndü.

"Eğer bu piçin babası içerden çıkarsa Çağıl'ı direkt öldürür bu yüzden Çağıl sen burada kal." Taro'ya baktığımda o da Barış'ı onaylar gibi baktı. Ama bir düzenim vardı ve onu bozamazdım.

"Babam çıktığında bakarız" ikiside beni onayladı. Tam o sırada telsizden gelen sesle telsizimi elime aldım. Cinayet vardı. Hemen toparlanıp ayağa kalktım.

"Cinayet var ben gidiyorum size iyi geceler"

"Bu saatte mi cinayet var" Taro Barış'ın kafasına vurdu. Gülerek evden çıktım. Bu Taro neden böyleydi arada benimle güzel konuşuyor Barış'ın yanında modu düşüyordu. Bu zamana kadar o kadar çok cinayet çözdüm ama Taro'yu çözemedim.

***
"Ablacım gördüm diyorsun cinayeti anlat işte bize"

"Oğlum ben kimim"

"Hayda" Soner cinayetin olduğunu gördüğünü idda eden alzheimer hastası kadına sorular soruyordu. Ama tabikide cevap alamıyordu. Yerde yatan genç kızın cesedine baktım. Olay inceleme ekibi geldiğinde dosyasını incelediğimde 17 yaşında tecavüze uğrayıp boynu kırılarak öldürülen bir kız cesediydi. Artık böyle cinayetlere o kadar çok alışmıştım ki şaşırmıyordum. Dünya orospu çocuğu kaynıyordu.

AmirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin