Herbirinizin hayatından kesitler belkide içimizden kopan bir parça... Okyanusun sesleri ve de duyulan çığlıklar, bu sayfalarda gülen değil kan ağlayanları görürsünüz, bu sayfalarda hayatlarınızdan parçalar görürsünüz. Uçları sökülmemesi için yakılmı...
Boş koltuklar, soğuk eller, boş evler ve yeri asla doldurulamayacak şahsiyetler... O beni severdi, çok uzaklardan tanırdı harelerimde ki ışıltıları. Görürdü ruhumda ki yaraları, sarardı olabildiğince, el verdiğince. Her elimi tuttuğunda hissederdim onun o sıcağını o sevgisini, hissederdim saklayamadığı acılarını, susardım sonsuzluğa susardım.
Eğer kızgınsan ve bundan terk etmişsen bu şehri, tanrım deli misin Gök! Bana gittiğini bir kağıtla söyleyecek kadar mı çaresizsin, sensiz yapabileceğimi düşünecek kadar mı körsün. Gitme, yalvarsam sana burada yakarsam, ağlasam dizlerine kapanıp. Ah gitme sevgilim. Yapacak ve hayal edecek daha çok şey var, anlatmak istediğim ve yüzüne bakmak istediğim daha çok zamanım olmalı? Benim bir listem var orada sen yazıyorsun Gök, ölmeden önce seninle yapmam gerekenler. Ölmeden önce Gök,ben yaşlı bir adamım yıllardır hayal kurarım.
Eğer ağladıysan ve bu yüzden terk etmişsen bu kasabayı, tanrım deli misin Gök! Bana sarılmaya bile korkacak kadar mı kötü oldum ben, görmüyor musun senden uzak olunca bana olanları. Ölmemi isteyecek kadar mı sevdin beni. Gitme, burada yıldızların altında dilekler var sevgilim, tam burada kalbimin yanında sana göre bir boşluk var Gök. Daha çok zamanımız olmalı sevgilim daha çok zaman, yazmam gereken daha çok acıklı istek var. Ölmeden önce Gök, ölmeden önce yapmamız gereken onlarca şey var. Ben yaşlı bir adamım yıllardır yıldızları sayarım. Az kaldı, unutma "Yıldızları sayar, bir tek Göklere adardı kendini."
Eğer sevmiyorsan ve bundan terk etmişsen bu mahalleyi, tanrım deli misin Gök! Bana değer vermene yetmedi mi yaşadıklarımız, biraz olsun değerli olmadım mı senin gözünde? Beni unutacak mısın şimdi onca şeyden sonra silebilecek misin anılarımızı. Unutabilecek misin eski, tozlu kitapları, sana verdiğim kirazları? Ah sevgili Gök gözünde bu kadar mıydım, ne üzücü oysa ben seni göklerime yerleştirmiştim, hep gözümün önünde ol diye... Ölmeden önce Gök, kurmamız gereken bir yuvamız yok mu? Ölmeden önce yapmamız gereken bir dileğimiz. Ben yaşlı bir adamım, yıllardır Göklere taparım.
Eğer sevgilim benim yüzümden terk etmişsen bu kalbi, deli misin Gök? Ben giderdim benim yüzümden ise ben giderdim bu bedenden. Eğer ki benim yüzümden tutuyorsan acılarını ben bağlardım kendi acılarımı seninkilere yer açmak için. Ah bir tanem neden söylemedin birlikte çözerdik, ne kadar çok sevdiğini bilirim bu kenti nasıl da terk ettin benim için... Deli misin Gök, ben giderdim senin nefes aldığın yerlerden. Gök, ölmeden önce sana söylemek istediğim, sana ne kadar taptığım, seni ne kadar çok sevdiğim. Geri gel, kasabamıza geri dön, ben gittim zaten. Yanlış anlama ben zaten yaşlı bir adamdım, ölmeden önce yapmak istediklerimi ben yapamadım sen başkalarıyla yap. Defterimiz sevgilim, ölmeden önce yapılacaklarımız sümbül bahçelerinin altında. Ben yaşlı bir adamım yıllardır mezarımı kazarım. Yıllardır tek birine taparım...
Unutma Gök, yattığım yerin üstünde yazacak "Yıldızları sayar, Göklere adardı kendini..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
