Yalı Çapkını - OrGül [One Shots]

1

49.Bölümden itibaren yazılmıştır

Gülgün sabaha kadar uyamamıştı, bütün gece orhan'ın söylediği kelimeleri düşünmüştü. Tüm suçu ona yıkmayı çalışıyordu ama yaptığı yanlıştı. Gülgün'ün o evde hiç bir zaman söz hakkı olmamıştı ki, halis ağa Ferit ve Fuat'a kızdığında gülgün hep çocuklarını korumak zorunda kalmıştı, başka çaresi yoktu ki.

Bu düşüncelerini bozan kapının çalma sesi olmuştu.

Asuman; Gülgün annecim gelebilir miyim?

Gülgün; Gel kızım.

Asuman; Siz iyi misiniz

Gülgün; İyiyim kızım, bir şey mi oldu.

Asuman; Aslında evet benim size bir şey söylemem gerek. Geçen gün söyleyemedim, ben orhan babayi ve dicleyi gördüm

Gülgün; N-ne! Ne demek gördüm, nasıl gördün

Asuman; Gayet samimi bir şekilde restorantta gördüm. O gün söyleyecektim ama orhan baba gelince söyleyemedim.

Gülgün; Beni dicleye götürür müsün

Asuman; Tabi siz hazırlanın ben bekliyorum sizi.

Gülgün hemen kalkıp hazırlanmaya başladı. Şimdi yıkılamazdı, aksine silkelenip güçlü durma zamanıydı. Kısa sürede hazirlandiktan sonra aşağıya indi ve asumanla beraber dicle'nin evine gitti.

Gülgün; Burası mı?

Asuman; Bildiğim kadarıyla evet.

Gülgün kapıyı çalar, diclede kapıya bakar. Kapıyı açtığında orhan'ı görmüştü gülgün

Dicle; Gülgün hanım

Orhan; Gülgün, senin burda ne işin var.

Gülgün; Asıl senin burda ne işin var

İçeriye gecer asuman hemen dicleyi alıp başka odaya gider.

Gülgün; Ben bütün gece uyumazken, gözüme bir damla uyku girmezken, göz yaşı dökerken, sen burda dicle'nin yanında mı kaldın. (Bağırır)

Sert bir tokat atar orhan'a

Gülgün; Allah belanı versin!

Orhan; Gülgün izin ver açıklayayım gel şöyle geçelim.

Gülgün; Acaba yine hangi bahaneleri uyduracaksın bana.

Orhan; Bahane değil, bak annesi balıkesir'e gitti ama dicle istemedi gitmek burda kalmak istediğini söyledi benden de yarım istedi bende yardım ettim.

Gülgün; Hmm peki gece neden dicle'nin evindeydin ne yapıyordunuz

Orhan; Bir şey yapmıyorduk, gece geldim buraya evet. Kötüydüm neyim olduğunu sordu bende herseyi anlattım. Kısacası derdi mi dinledi.

Gülgün; Haa bi de derdini dinledi öyle mi? Peki, peki benim derdimi kim dinleyecek orhan. Ben kime anlatayım derdimi, dağlara taşlara mı, yoksa yine içime mı atayım napayım. Bıktım be adam yıllardır bana yaptığın her şeyden bıktım. (Bağırır)

(Derin bir nefes alir)

Gülgün; Ben gidip derdimi kime anlatayım orhan. Söyle bir bana, ferit'e mi, asuman'a mı yoksa seyran'a mı. Yoruldum artık daha fazla bir şeylere katlanacak gücüm kalmadı

Orhan; Abartma gülgün hiç bir şey yapmadık konuştuk sadece

Gülgün; Konuştunuz sadece oyle mi peki size iyi sohbetler o zaman ama şunu unutma ki bundan sonra karşında eski gülgün olmayacak