12.3

337 20 8
                                    

- 2 Hafta Sonra -

Gülgün sabah güneşin gözüne gelmesiyle uyanmıştı, kafasını kaldırıp beşiğe baktığında oğlunu görememişti.

Gülgün; Toprak! Oğlum!

Hızla yataktan kalkar ve toprağın odasına gider orda yoktu, orhan'ın yanındadir diye dusunerek hızla aşağı iner.

Gülgün; Orhan!

Orhan; Canım ne oluyo

Gülgün; Toprak nerde

Orhan; Nasıl nerde, yanında değil mi

Gülgün; Yanımda olsa sana neden sorayım. (Gözleri dolar) oğlumuz nerde orhan

Orhan; Dur tamam sakin ol bahçeye bakarız şimdi

Orhan carlos'la tüm bahçeyi gezer. Ifakat gülgün'ün bu halini görünce yanına gider.

İfakat; Gülgün, sakin ol tamam mı bulacaklar zaten el kadar bebek nereye gidebilir ki

Gülgün; İ-ifakat kaçırmamışlardır d-dimi

İfakat; Y-yok canım sanmıyorum, sen içini ferah tut (sarılır)

Orhan gelir içeriye biraz sonra

Orhan; Bahçenin her yerine baktık, yok. Ya acaba feritler mi aldı yanlarına?

Gülgün; O-olabilir mi?

Orhan; Olabilir tabi ki dur ben çıkayım bir odalarına

Orhan hemen feritlerin odasına gider, ve toprakla ilgilenen feriti görür.

Orhan; Ferit, oğlum napiyosun sen burda

Ferit; Kardeşimi seviyorum baba

Orhan; Oğlum annene neden haber vermiyorsun kadının aklı çıktı ya

Ferit; Ya şey annem uyuyordu bende odaya girdim baktım sende yoksun, toprak uyanmış beşikte kıpır kıpır bende alayım dedim

Orhan; Ah be oğlum, hadi yürü aşağıya. (Seyrana bakar) sonra da gel seyran'ı kaldır kahvaltıya geç kalmayın

Ferit kafasını sallar ve babasıyla birlikte aşağıya iner, gülgün hemen toprağı gördüğü gibi feritin kucağından alır ve sarılır.

Gülgün; (yanağını öper) ohh annem, kurban olurum sana (ferite döner) oğlum insan haber etmez mi ya aklım çıktı Ferit!

Ferit; Uyuyordun anne

Gülgün; Ee babana deseydin oğlum

İfakat gelir yanına

İfakat; Hadi bak sakinleş, feritteymiş. Korkunu anlıyorum ama bak biseyi yok.

Orhan ve Ferit şok içinde birbirine bakar

Gülgün; Niye bize öyle bakıyosunuz

Orhan; Siz barıştınız mı

İfakat; Biz küs değildik ki

Ferit; Ama n-nasıl yani

Gülgün; Basbaya oğlum, neyse ben odaya çıkıyorum (ifakate döner) gelmek ister misin ben üstümü giyerken sende toprakla ilgilenirsin

İfakat; O-olur

Beraber yukarıya çıkarlar, gülgün toprağı emzirdikten sonra üstünü giyer ve beraber aşağıya inerler tekrar. Halis Ağa da gelince kahvaltıya başladılar. Sessiz bir kahvaltıdan sonra herkes odasına çekilir.

Kahvaltıdan sonra telsizden ağlama sesi gelince gülgün hızla odaya girer, toprağı hemen kucağına alır.

Gülgün; Annem geldim oğlum, ama sen böyle yaparsan işimiz var he, yemekte mi yemesin anne hıı (kokusunu içine çeker, yanaklarını defalarca öper) tosunum benim oh, ya şu bal yanaklara bak.

Yalı Çapkını - OrGül [One Shots]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin