Hard Sex (MinSung)

Bölüm-9

       Bangchan Jisungu aralıksız bir şekilde dövüyordu. Jisungun artık dayanacak gücü kalmamıştı. Bangchan Jisungun yüzüne sert bir tekme attı. Jisung yerde kaçmak icin sürünüyordu. Jisungun yüzünü tutmuş ve:

-Şimdi beni iyi dinliyorsun ibne o oruspu çocuğu sevgilini arıyorsun ve buraya getiriyorsun.
-Ona birşey yapma ne yapacaksan bana yap
-Zaten öleceksin tek istediğim sevgilinin gözleri önünde öldüreceğim seni ve hiçkimsesiz kalacak
-Zaten senin yüzünden şuan hiçkimsesiz
-Sence umurumda mı......tabiki de hayır
-O-ORUSPU ÇOCUĞU BUNLARIN YANINA KÂR MI KALACAĞINI SANIYORSUN HIC MERAK ETME MINHO NE DE OLSA SIKECEK EBENI
-KES SESINI IBNENIN EVLÂDI VE SOYLEDIKLERIMI YAP
-Ya yapmazsam
-O zaman tüm aileni teker teker gözünün önünde öldürür ve ayrıca o çok sevdiğin sevgilini de parçalarına ayırarak öldürüp senin önüne koyarım, karar senin
-Bunu yapamazsın
-Öyle bir yaparım ki şimdi al şu telefonu ve şu sevgilini ara

Jisung aşırı derecede korkmuştu fakat belli etmek istemiyordu. Hemen telefonu almış ve tereddüt ederek Bangchana bakmıştı:

-Lütfen lütfen bak yalvarıyorum sana beni öldür kurtul
-SENCE SİKİME TAKIYOR MUYUM ARASANA ARTIK

Jisungun elinden birşey gelmiyordu ama yapmak zorundaydı. Hemen Minhoyu aramış ve:

-Alo
-Alo Jisung herşey yolunda mı
-Hayır
-Ne oluyor
-Minho ben....ben dayanamıyorum
-Jisung neler oluyor söylesene
-Buraya gel
-Nereye
-Merkezin altına deponun içine gel orada bir oda var
-Neden ki kötü birşey mi var
-Minho GELM.....
-Jisung JİSUNG NELER OLUYOR

Bangchan Jisunga sert bir şekilde yüzüne bir tekme atmıştı. Jisung dayanamadığı için bayılmıştı. Minho ise vakit kaybetmeden merkeze doğru yol almıştı. Minho dışından:

-Nolur başına birşey gelmiş olmasın nolur benim yüzünden başına birşey gelmesin

Minho olacaklardan habersiz bir şekilde yoluna devam ediyordu. Yaklaşık yarım saat sonra merkeze gelmişti. Vakit kaybetmeden Jisungun tarif ettiği gibi depoya girmiş ve karşındaki odaya doğru dikkatli bir şekilde ilerlemişti. Kapının önüne gelmişti. Cesaretini toplamış ve kapıyı açmıştı. Kapıyı açar açmaz şoka girmişti. Çünkü karşısında eli kolu bağlı ve suratı darmadağın bir halde olan Jisungu görmüştü. Ürpere ürpere yanına gitmişti. Jisung yarı baygın bir haldeydi ve can çekişiyordu. Minho Jisunga acırnırcasına bakmış ve ona sarılmış:

-Ö-özür dilerim hepsi benim yüzümden hep benim yüzümden bu durumdasın

Jisung öksürerek:

-Öhm öhm bu...bu senin suçun değil minho MINHO ARKANDA ARKANDA

Minho tam arkasına dönecekken kafasına sert bir darbeyle yere kapaklanmış ve acıyla kıvranmaya başlamıştı. Ardından hafiften kafasını kaldırmış ve ona bakan Bangchanı görmüştü:

-S-sen
-Beni hatırladın mı özlemişsindir şimdi
-Anlamıyorum ne istiyorsun bizden
-Aileni öldürdüğümü unuttun herhalde
-KIM WOOJIN
-Hatırlamana sevindim Minho
-Ama ama nasıl nasıl bu kadar değiştin
-Ameliyat sayesinde diyelim
-Peki neden ailemi para için öldürdün daha benden ne istiyorsun
-Sence herşey para için mi oğlum
-Oğlum derken
-Bunu böyle öğrenmeni istemezdim oğlum
-Hayır HAYIR HAYIR BUNLAR DOĞRU DEGIL BUNLAR DOĞRU DEĞILLL
-İstediğin kadar inkar et sen benim oğlumsun
-NASIL OLUYOR ORUSPU COCUGU NASIL ANLAT
-Nasıl istersen

Minho kafayı yemek üzereydi. Bangchan daha doğrusu Woojin Minhoya bakarak:

-Annenle birbirimizi seven iki normal çifttik. O kadar birbirimize aşıktık ki anlayamazsın. Ta ki o güne kadar annen zorla o babam dediğin adamla evlendikten sonra aramız baya açıldı. Fakat babanın bilmediği birşey vardı. Annen hamileydi ve çocuğun babası da bendim. Annenle gizli gizli bazı zamanlar buluşuyorduk. Böyle devam ettik ve sonunda sen doğdun. Daha sonra da kardesin. Ama ben anneni sevdiğim için sesimi hiç çıkarmadım. Ama annen günün birinde yanıma geldi ve beni sevmediğini söyleyip beni öylece bırakıp gitti. Çünkü kocası bizim birlikte olduğumuzu öğrenmiş ve anneni tehdit etmiş. Bende biraz bekledim. Doğru zaman geldiği zaman babanın şirketine büyük borçlar yüklettirdim ödemeyemedi. Bende onları iyice çöktürmeye devam ettirdim. Daha sonra annen yanıma geldi ve bana 'Böyle yapınca sana döneceğimi sanıyorsan boşuna uğraşma biz birşeyler yaşadık ve bitti. Artık benim bir ailem var rahat bırak artık beni'. O zaman basımdan aşağıya kaynar sular indi. Acı çekiyordum artık o zamanlar gözüm aşırı dönmüştü. Aileni o gün oraya getirttim ve öldürdüm ve şuan bundan hiç pişman degilim. Sende ölmek istemiyorsan emirlerine uyacaksın tamam mı canım oğlum
-Sana ne söyleyeceğim biliyor musun
-Ne
-HER NE KADAR ÖZ BABAM OLSANDA BENIM ICIN HICBIR SIKIMI IFADE ETMIYORSUN EĞER SENIN ISTEDIKLERINI YAPACAGIMI SANIYORSUN AVUCUNU YALARSIN ANLADIN MI BENI
-O zaman sevgilinle ölüp gebermek istiyorsun değil mi?
-SENDEN KORKMUYORUM KUM WOOJIN SENIN NASIL BIR IBNE OLDUGUNU HERKESE GOSTERECEGIM UNUTMA SON GÜLEN IYI GULER
-Bekliyorum

Dedikten sonra adamlarını çağırdı ve:

-Bunu bir güzel dövün sonra da ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Dedikten sonra Jisungun yüzüne dokunmaya başladı. Minho sinirlenerek:

-ÇEK ELINI ONUN YUZUNDEN ÇEK AH

Dediği sırada adamlar Minho dövmeye başladılar. Yaklaşık yarım saat boyunca kesintisiz dövmeye devam ettiler. Minho artık bayılmak üzereydi. Jisungun yüzüne baktı ve gözlerini kapattı. Evet Minho ölümle baygınlık arasında bir durumdaydı. Jisungun işe gözünden bir damla göz yaşı düşmüştü.  Woojin diğer adamlarına dönerek:

-Bunu da farklı bir odaya götürün yaralarını falan sarın

Woojin ahmakça bir gülümsemeyle:

-Herşey daha yeni başlıyor

SSelammm nasılsınız bebişlerim kitap yazmayı ve sizi çok özledim. Ya siz pekiii yorumlarda belirtin ve oy verinnn sizi seviyorum<3