Gücün Uyanışı. 30/03/2030

9 3 0
                                    


Stollas yakın zamanda 14 yaşına girmişti . Birkaç gündür garip rüyalar ve hanisülasyonlar görüyordu.Artık hayalle gerçeği karıştırmaya başlamıştı. Ancak bunların saçmalıktan ibaret olduğunu düşünüyordu. Ta ki o güne kadar. Stollas her zamanki gibi okuluna gidecekti . Annesi ve Babası çoktan çıkmış ve 1 aylık iş seyahatlerine başlamışlardı. Çantası alıp evden çıktı.Okula geldiğinde müdür yardımcısı Maria yine saçmalama rutinine başlamıştı ve herkesi azarlıyordu . Herşeyin ardından sınıfa çıktı . İlk ders matematikti .En sevmediğim hocalardan birinin dersiydi.Matematik öğretmeni bay Hanry okulda aptallıkları ile ünlenmişti . Adam resmen koyun gibiydi . Derste en ön sıradan en arka köşeye kopya veriliyor .
Arka dörtlü deki kendini "badboy" sanan tipler hocaya küfürler ederek enerji içeceklerini yudumluyolardı. Bay Hanry sınıfa girdi akıllı tahtadan bir yazı açıp sınıfa susmalarını ve tahtadaki yazıları yazmalarını söyledi ve eline iPhone 11 ini alıp oynamya başladı. Tam o sırada Clara çığlığı bastı. Herkes ayılmış gibi oldu . Clara 'Yere bakın" dedi .Hepimiz yere baktığımızda her yerde yılanların olduğunu gördük.
-Çocuklar sakin olun. Ben sizin yanınızda hıg ...
Bay Hanry sözünü tamamlamadan sokulmuştu . Bütün sınıf panik halindeydi . Yanımda oturan Soul hariç. O zaten hep sakin olurdu ancak bu sefer farklıydı ve sanki birşey yutuyor gibiydi.
O sırada yılanlardan biri bana yaklaşıp boynuna dolandı. Ve bana " Bize bir emriniz varmı efendim" dedi. Onu anlayabildiğimi gören ,Soul "Demek sende benim gibisin " dedi. Şaskınlıktan dizlerim titriyordu.Soul bana "Onlara geri çekilip birkaç gün için ortalıkta görünmemelerini söyle " dedi bende onlara aynen ilettim. Ardından yılanlar
toza dönüşmeye başladı. Bu bana ne olduğunu hatırlayamadığım bir anıyı anımsattı. Tüm sınıf bütün bu gelişmelerin etkisinden çıkamamıştı. Sınıftaki kızlar ağlamaya başlamıştı. Badboy olarak tasfir edilenlerden Peter Bayan Maria'yı çağırdı . Herkes evlerine gönderildi. Ben çıkışta halsiz ve bitkin düşmüştüm . Merdivenlerde duvara tutunarak dahi yürüyemiyordum.Ve sonunda gözlerim yaşardı ve kapanmaya başladı.

Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir yatakta yatıyordum . Birkaç yılan etrafımda dikilmiş bana bakıyordu. Yavaşça doğruldum etrafa baktığımda oda garip nesnelerle doluydu
Etrafta birkaç rüya kapanı gördüm ancak hepsi kırılmıştı. Sırtımdaki terden yatak
ıslanmıştı. Oradan geçen siyahlı sarılı bir tilki gördüm . Koridorda yavaş yavaş yürüyordu . Yanağındaki ay ve güneş dövmeleri tanıdık geliyordu . Tam ona doğru hareket edecekken beyaz küçük bir yılan gözlerimin önünde belirdi . Merhaba ben Oroc dedi. Korkudan yatağa geri düştüm .

Ardından birazcık doğruldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ardından birazcık doğruldum . Omzumda garip bir şey hissettim baktığımda ise o yılan boynuma dolanmıştı .

"Ne oldu eğleniyor gibi görünmüyorsün" dedi.

"Sen nasıl konuşuyorsun." dedim.

"Hiçbir şeyden haberin yok. Şimdi olay şöyle şirin velet ; Bir önceki yılan ve kabus tanrısı olan Nidravipra tanrıça Uma sürtüğünün veledini öldürdü Sonra Uma Nidravipra 'yı öldürdü ama koşullu ölüm denen bir teknik kullandı. Bu teknikle onun güçleri Taç Mahale kilitlendi ve dünyaya gönderildi ve bir varis bulması istendi. Oda seni buldu ve sen Tanrı oldun sayılır ama güçlerin hala tamamlanmadı. Onun senin bedenini ele geçirmiş olmasına karşın güçlerinin yarısı hala Taç Mahalde. Bende senin Valhalla Yaratığınım . Seni Tanrı Soul buraya getirdi . Biraz sonra Olimpus'a gidip Tanrılar Konseyinden izin alıp senin güçlerinin tamamını geri alacağız."

- Bekle Soul'da benim gibi tanrı mı ?

"Sen tanrı değil yarı ilahsın."dedi bir ses .

Dönüp baktığımda sesin Soul'dan başkası olmadığını gördüm. Elinde bir tepsi ve tütsü vardı.

"Aaah yine mi, bu 4. koli olacak bu rüya kapanları çok kalitesiz faniler bile daha sağlam yapıyor. Cheptar bunu ödeyecek."dedi yerdeki kapanlara bakıp.

-Ne demek oluyor bu her şey çok hızlı gelişiyor.
-Sakin ol ve rahatla şimdi Zaman Tanrısına Soulmail attım. Zamanda geriye gidince herşeyi hatırlayacaksın.Hah bak geldi. Hadi gidelim.Blove al,ver ve dondur.

Ardından beyaz bir yaratık Soul'un eline yapışıp bir sopaya dönüştü. Soul sopanın alt tarafıyla havaya bir daire çizdi.Ardından beni tam içeri sokacakken Oroc tısladı.
"İzni olmadan Stollas 'ı hiçbir yere götüremessin"dedi.
Bende yavaşça başını okşayarak izin verdiğimi söyledim. O da beni dairenin içine soktu. Her taraf ruhlarla doluydu .
Ortamın sisli ve efkarlı bir havası vardı.
"Burası benim evrenim her tanrının bir evreni vardır buda benimki 'Soulland' ."
Etrafta resmen in cin top oynuyordu. Ta ki Soul sopasını yere vurana kadar. Etraf yeşillendi ve yedi tepe oluştu. Ardından bize etrafı gezdirerek tepe tepe gezdirdi ve 7. Tepeye geldiğimizde beyaz mermer bir zemin ve üzerinde altın renkli yazılar vardı. Parmağını ısırdı ve kanı mermere damlayınca mermerdeki toz kalktı ve yer sallandı ardından bir kapı gözüktü. Soul, şimdi meclise gidiyoruz, dedi.
İçeri girdiğimizde yaşlı beyazlar içinde bir kart karı vardı yüzü bakireleri anımsatıyordu. Etrafında yine beyazlar içinde birkaç ucube vardı. (Ama pembe saçlı mavi gözlü bir çıtır vardı o hariç .) Soul üzerinde galiba antik bir dilide birşeyler yazan bir sandalyeye atladı. Ardından kart bakire konuşmaya başladı:
-

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nidravipra'nın GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin