3~ Sınav

37 8 7
                                    

Bir hafta geçti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir hafta geçti.  Bu hafta sınav haftam. O yüzden İnupi'yle bir karar aldık. Bu cumartesi o kafeye gitmicektik. Birazdan İnupi bize gelcek ve ders çalışırız diye düşündük.

_B_

"Bajiiii! Bugün şarkıyı ben söyleyebilir miyiiim??" Mikey bana gözleri parlayarak bakarken suratına elimi koyup ittirdim. Her zamanki gibi sahneye çıkmadan önce Mikey beni darlıyordu.

"Mikey hadi sen gel bana yardım et." dedi Shinichiro. Gülümserken bir yandan Mikey'i çekiştiriyordu. Mikey ise ondan kurtulmaya çalışırken bağırdı.

"Olmaz! Ben şarkı söyliceem! Yoksa bu ses boşa gitmiş olur." Diyerek karga sesiyle şarkı söylemeye başladı. Hepimiz kulaklarımızı kapattık ama Mikey hâla umursamadan devam ediyordu. Olaya Shin el koydu. Yüzünü buruşturmuştu ama bir yandan gülümsemeye çalışıyordu.

"Mikey, Emma sana şarkılarını sadece bana söyleyebilirsin dememiş miydi? Sen sadece gitarını çal lütfen." Mikey bunu duyunca bir anda sustu.

"EMMAAA!" Diyerek köşede oturmuş Draken'le baraber kahve içen Emma'nın yanına gitti.

"Emma! Beni zorbalıyolar."

"Mikey sen gitarının akorlarını yapsana."

"Sen de mi beni istemiyosun Emmaa!"

"Söz bak evde bana konser verirsin. Burda sadece gitar çal lütfen." Mikey yanaklarını şişirdi ve kollarını bağladı.

"Çalmicam işte."

"Mikey." Olaya Draken el atmıştı bu sefer.

"Ne?"

"Gel bana baterimi ayarlamamda yardım et."

"Ama Ken-chin.."

"Şeker veririm." Diyince Mikey bateriye koşmaya başladı.

"Hadi Ken-chin çok yavaşsın."

Son hazırlıkları yaptığımızda artık sahneye çıkmaya hazırdık. Grubumuz 4 kişiydi. Draken. Mikey, Koko ve ben. Koko en son katılanımızdı. Hep burda çalardık çünkü burası Mikey'in abisinin kafesi. Bize burda sahneye çıkmaya izin verdi. Ona çok şey borçluyuz.

Sahneye çıkıp birkaç şarkı söylediğimizde sanki bir şey eksikmiş gibi hissettim. Mola verdiğimizde ise Koko konuşmaya başladı.

"Bugün benimkiler gelmemiş."

"Heh ya! Eksik olan buymuş. Ben de ne eksik diye düşünüyordum."

"Büyük ihtimalle sınavlar yüzünden gelmediler."

"Sınavları mı var?" Koko ve bahsettiği Seishu ve yanındaki aynı okula, aynı sınıfa gidiyorlardı. Hatta Koko'nun söylediğine göre bu gruba katılmasının nedeni buymuş.

"Onlara sınav var da sana yok mu?"

"Ben çalışsam nolur çalışmasam nolur. İşımi yapıyorum burda."

Ben ve Draken üniversite için bu şehire gelmiştik. Mikey ise burda yaşıyordu. Onunla burda tanıştık. O da bizimle aynı yaşta ama mezuna kaldığı için biyere gidememiş... Koko ise lise sona gidiyordu. O da buralara yeni taşınmıştı.

Saat 12'ye kadar çaldıktan sonra yollarımızı ayırdık. Mikey abisiyle beraber eve gitti. Ben ve Draken ev arkadaşıyız zaten. Koko da yakınımızda oturuyor. Hep beraber gideriz. Yolda konuşuyorduk.

"Koko. Senin bu Seishu takıntın nerden geliyo?" Draken'in sorusuyla Koko'nun şaşırmış ve hafif kızarmış yüzünü gördüm. Kafasını yere eğdi biz görmeyelim diye.

"Takıntı nerden çıktı ya? Sadece dikkatimi çekiyor."

"Neden?" Dedim merakla.

"Ne bileyim işte! Kafasındaki yaranın hikayesini merak ediyorum mesela. Gayet havalı duruyo."

"Evet, tabii." Draken konuyu burda kapattı ve eve vardık.

_İ_

Sabahtan beri Chifuyulardayım. Arada sınava çalıştık arada sohbete daldık arada video izledik. Ortada garip bir şey yoktu. Saat 12 gibi eve dönmüştüm. Teyzem eve gelmemiştir diye düşünüyordum ama evdeydi. Normalde gece 2'den önce evde olmazdı. Aslında her zamanki gibi sarhoştu ve normal davranmıyordu. Ama yine de...

Korkuyorum.

"Saat kaç haberin var mı? Üstelik evde yemek de yok! Bulaşıklar da yıkanmamış."

Yutkundum.

"Şey ben eve gelince yaparım diye düşünmüştüm."

"Sen eve her gün bu saatte mi dönüyorsun?"

"Şey.." bir şey diyemiyorum. Genelde bu durumlarda susup beklerim ve kendi kendine susar.

"Sen iyice annene benzemeye başladın. Bu böyle olmayacak." Bağırıyordu. Biraz düşündü.

"Belki de seni evden kovmalıyım."

"N-ne?"

"Zaten neden benim evimde kalmak zorundasın ki? Yakında 18 de oluyorsun. Senden erkenden kurtulurum. Ne olcak kenarda köşede uyursun."

"Teyze, istersen sana hemen yemek hazırlayabilirim."

"İstemiyorum! Eşyalarını topla. Saç telin bile kalmasın. Bana anneni hatırlatacak her şeyi al ve git bu evden. Artık burama kadar geldi."

Neden böyle oldu? Eve neden erken geldi? Teyzemi hep bu halde görürüm ama hiç beni evden kovmazdı sadece iki bağırıp geçerdi. En azından evden kovamayacak kadar vicdana sahipti...

Teyzemin annemi sevmemesinin nedeni babam yüzündendi. Eskiden annem ve teyzem çok iyi anlaşırmış. Sonra teyzemin bir sevgilisi olmuş. Ve annemin yüzüne hiç bakmamaya başlamış. Annem bundan çok sıkılmış. Ve teyzeme doğumgününde çok kötü bir sürpriz yapmış. Ona bir haber vermiş. Hamile olduğunu. Babamdan. Teyzemin sevgilisinden... babam ve annem öyle evlenmişler. Sonra bir aile kurmuşlar. Ablam doğmuş sonra ben doğmuşum. Teyzem ise hep yalnız kalmış.

Şuan bana bağıran teyzemi anlıyorum.benden nefret etmesini anlıyorum. Ama ben nereye gidecektim. Sokakta kalamam ya.

Gözümdeki gözyaşlarını tutarken odama gittim. Eşyalarımı topladım. Teyzem hâla başımda git senden nefret ediyorum diyip duruyordu. Her şeyimi topladım. Çok eşyam yok. Sırt çantamı ve elimdeki kıyafetlerim olan çantayı da alıp çıktım.

"Aferin! Bir daha gelme! " teyzem arkamdam apartmandan seslenip kapıyı sertçe kapattı.

Dışarı çıktım ve çaresizce yürümeye başladım. Dışarıda ağlamak istemiyordum ama kendimi tutamadım. Hemen ardından göz yaşlarım dökülmeye başladı.

Yürüyorum. Çaresizce.. nereye gitmeliyim?

"Seishu?"

◇◇◇

◇◇◇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~SINGER & LISTENER~bajifuyu~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin