"Görüşürüz."
Sesi burada evet ama kafamı kaldırıp yukarı baktığımda kimseyi göremedim.
Düşen fular haricinde.
Yukarıdan düşen fular yavaş bir şekilde iniyordu. Hizama ulaştığında onu tuttum ve elime aldım.
Siyah ve tam ortasında beyaz ince çizgilerle üçgen şeklinde bir yazı vardı. O kadar belirsiz ve küçüktü ki yazılar hiçbir şeyi okuyamadım.
Çok ta umurumda değildi açıkçası ama yere atacak da değildim. Şimdilik çantama atıp geri müdürü aramaya koyuldum.
Kata girdiğimde ilerleyip müdürün odasını buldum. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım ve içeri girdim.
"Merhabalar."dedim müdürü görünce. Beni farkeden müdür de bana baktıktan sonra ayağa kalkıp konuşmaya başladı.
"Merhabalar."dedi benim gibi, sonra da geri masasına oturup benim de oturmamı işaret etti.
Başımla onaylayıp bende sandalyeye oturdum.
"Hoşgeldin, gezmişsindir okulu herhalde."dedi ve durdu biraz. Ne demem gerektiğini çözemedim ve o sonra devam etti.
"Okula uyum sağlayabilecek birine benziyorsun, umarım öylesindir. Hangi bölümdendin acaba? Hatırlayamadım."dedi."Mühendislik."dedim. O da hatırlarcasına onayladı.
"A doğru hatırladım. İstersen bugün birkaç derse girebilirsin, programın zaten sistemde vardır."
"Umarım."diyebildim sadece. Konuşmak istemiyordum, aşırı gereksiz ve sıkıcıydı.
"Senin bir sorun var mı?"dediğinde yana doğru hızla başımı salladım.
"Tamam o zaman, okulumuza hoşgeldin... Adın neydi?"dedi ve ayağa kalkıp elini uzattı. Bende ayağa kalkıp elini sıkarken cevapladım."Vera. Vera Ünal."
__________
Müdürden bir-iki dosyayı da temin ettikten sonra fakülteyi gezmeye başladım. Gerçekten büyük bir fakülteydi ve her telden insan vardı resmen. Çantamdan suyumu çıkarırken fularda elime gelmişti.
"Hele bir onu bulsam da şunu versem. Kaldı elimde böyle."diye söylendim fular elimdeyken.
"Geri vermene gerek yok, hediye olarak verdim."dedi bir anda yanımda beliren o kişi.
"Ananı, avradını!"
"O ne öyle sessiz sessiz geliyorsun be?"dedim korkmuş ve gözlerimi açmış bir şekilde. Benim taklidime bürünerek o da gözlerini açıp başını ellerinin arasına aldı."Ne kadar sessiz sessiz geldim ben be?"dedi gülmemek için zor dururken. Bu sefer o değil ben güldüm. Benim güldüğümü görünce o da gülmeye başladı.
"Al, fuların."dedim fuları uzatarak. O ise elimi geri bana doğru ittirip başını salladı.
"Hayır, sende kalsın. Zaten birine vermek istiyordum, sana vermiş bulundum."dedi.
"Niye birine vermek istiyorsun ki?"diye sordum. Saçma gelmişti, neden fularını birine vermek isteyesin ki?
"Karıştırma sen şimdi orayı. Hangi bölümdesin sen?"diye sordu konuyu değiştirip.
"Mühendislik."dediğimde gözleri parladı resmen.
"Bende mühendislik okuyorum 3. sınıfım, sen?"diye sordu merakla.
"Ben 1. sınıfım."dedim anlam veremeden. İlk gördüğümde bu kadar eğlenceli ve enerjik biri değilken nasıl bir anda değişebildi bu hâli? İlginç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Hayat Üçgeni|
General FictionHayat Üçgeni bazıları için lehine olsa da... Bundan hoşnut olmayanlar ellerinden geleni hiç tereddüt etmeden yapmaya hazırlardı. "Hayalet Serus Tejan yerine aldığınız bu kolye size hayalet olma hakkı kazandırmıştır. Aramıza hoşgeldiniz Jayla Tejan...