Minanın yaptığı pastanın fotoğrafı<3
Berat adamı yerde yumruklamaya devam ederken ben olayın şokundan dolayı gözümden yaş geliyordu. Ama hemen toparlanıp beratı durdurmam lazımdı çünkü adamı öldürür valla bu mal neyse gözümdeki yaşlara aldırış etmesen berata
M-berat yeter artık vurma. Dedim.
B-hıhı. Diyip hala dövmeye devam ediyordu. Ve bu sefer gidip kolundan tuttum ve
M-berat hadi gidelim artık lütfen dedim. Sesimi masum ve şirin çıkarmaya çalışarak bu durumda ne kadar şirin çıkarsa artık. Berat kolunu tuttuğumda duraksadı ve adamın üzerinden kalkıp son bir tekme attı ve arabasına doğru yürüyüm şöför koltuğuna tam binecekken
B- Arabaya! Dedi uyarıcı ses tonuyla allahım yaa sanki tacizi yapan benim bide emir veriyor ama şuan bunları düşünecek durumda değildim gerçekten kötüydüm. Ve bende şöför koltuğunun yan tarafına geçerek kapımı kapattım ve arabayı çalıştırdı. Ohaa bune hız yaa çüşşş ölücem heralde
M-biraz yavaş gitsene yaa öküz burda şok geçirmiş bir insan var daha gencecik kızım ben ölmek için çok gencim bikere diye olayın şokuyla saçmalamaya devam ederken arabayı ani bir frenle durdurup
B- seni kurtaranda kabahat ne diye kurtarıyosun ki al işte böyle başını şişirir dedi. Benim için gerçekten böyle mi düşünüyordu. İstemsizce gözümden yaş damladı. Hayır şimdi ağlayamazdım güçsüz görünemezdim eve gidince ağlardım ama şimdi sırası değildi hemde hiç değildi. Ben bunları düşünürken
B-özür dilerim be ben ö öyle demek istemedim dedi. Az önce kekeliyerek mi konuştu o kekeliyerek konuşan insanlar pişman olmuş insanlar demekti. Demekki gerçekten söylediklerinde pişman olmuş. Ama genede kalbimi kırmıştı bu olayın üzerine hiç gitmedi.
M-özür dilemene gerek yok haklısın beni kurtardığın için teşekkür ederim. Asıl başını şişirdiğim için ben özür dilerim. Dedim ve arabadan iniş hamlesi yapacakken kolumdan tutup beni kendine çekti. Bende kapının kolunu hâlen tuttuğum için oda hayvan gibi çektiği için kapıda örtüldü. Bide üstüne berat kapıyı kilitledi.
M-niye kapıyı kilitliyorsun ki kilitliyceksen ben indikten sonra kilitleseydin ben başını şişiriyorum ya keşke kurtarmasaydın beni ya neden kurtardın ki dimi başka insanlar geçene kadar oyalamaya çalışırdım hem kendi yöntemlerimlede halledebilirdim yada kurban giderdim dedim biraz acıtasyon yaparak
B- birincisi bana acıtasyon yapma ikincisi iyiki seni kurtarmışım üçüncüsü sen başımı falan şişirmiyorsun senin senin bana ninni gibi geliyor sadece sinirliydim ve sinirli olduğum için öyle dedim. Ve ayrıca bu kıyafetlerle arabadan inemessin dedi bacaklarıma bakarak çapkın bir gülüç attı ve gözleri dudaklarıma kaydı hayır hayır bu olamaz çünkü ben dudaklarımı evleneceğim kişiye saklıyorum ben daha önce kimseyle öpüşmedim. Evet ciddiyim daha önce kimseyle öpüşmedim. Tam iyice yaklaşmıştı ki sarıldım. Başka çarem yoktu. Yoksa dudaklarım elden gidecekti. Teşekkür ederim dedim. Ve hemen geri çekildim. Onun gene sinirlendiğini farkettim. Ne yani istediği birşey olmayınca sinirlenirmiydi. Ben bunları düşünürken eve gelmişiz park yerindeyiz sonuçta aynı yerde oturuyoruz dairelerimiz karşılıklı o yüzden birlikte otoparktan çıkıp binaya girdik asansörü çağırdık. Ve asansörün gelme sesini duyunca hemen içeri girdim oda arkamdan girdikten sonra 7. Katın tuşuna basarak yukarı çıkıyorduk. Asansörde hiç konuşmadık. Asansör durduğunda ilk o indikten sonra bende indim. Ve cebimden anahtarımı çıkartıp kapımı açtım oda açmıştı bende
M- teşekkür ederim. Dedim ve oda gülümseyip kapıyı kapattı. İnsan bi sorun değil falan der. Yok ama bu katıksız öküz olduğu için onları bilmez. Eylülün evde olmadığını bildiğimden direk salona girip televizyonu açtım. Açar açmaz karşıma evlenme programı çıktı. Bende hemen kanalı değiştirip bir pop müzik kanalı açtım ve sesini biraz açtım. Sonra kendi odama gidip üzerimi değiştirdim. Evde yalnız olacağım için eylülden başkada kimsenin gelmeyeceğini bildiğim için üzerime hertürlü şeyi giyebilirdim. Bitane siyah rambo atlet ve altınada gri baya kısa olan bir şort giydim sonra telefonumu elime alıp saate baktım. Birsürü mesaj ve bildirim gelmiş ama hiçbirini umursamayıp mutfağa gittim. Çünkü eylülün gelmesine yaklaşık olarak 45 dakika vardı. Normalde yemeği o yapardı. Ama geç geleceği günler bende bildiğim zaten birkaç yemek onlardan seçip yapardım. Evet yemek yapmayı pek bilmem ama pasta gibi konularda üstüme yoktur. Bugün kolay yapılan şeylerden yapıyım ki pasta yapacak vaktim olsun. Spagetti makarna yaptım. Ama sos yapmadım çünkü soslu sevmiyorum ketçap daha güzel oluyor. Sonra masayı hazırladım tabakları bardakları kaşık çatal bıçak üçlüsünüde koyduktan sonra pasta malzemelerini çıkardım. Köstebek pasta yapacaktım. İdeolum bayılıyorum muzu bol olucak böyle uğraştırıcı ama güzel pastamın kekini fırına verdikten sonra kremşantisini hazırlayıp bi kenara koydum. Şimdi muzları dilimliyordum. Muzlarıda dilimledikten sonra fırındaki kekin piştiğini görüp çıkardım. Bardakla kestikten sonra evet bardakla kestim kekin üzerine bardağı bastırdığında yuvarlak bir şekil çıkıyor kekin heryerini öyle yaptıktan sonra krem şanti ve muzları koyup üzerini kekin parçalarıyla kapattım. Evet güzel görünüyordu. Bunlarıda servis tabağına koyduktan sonra masaya koydum. Tam o arada kapı çaldı muhtemelen eylül gelmiştir diye kimo bile demeden açtım kapıyı normalde derim ama şimdi niyeyse sormadan açtım kapıyı ve kapıyı açmamla gözlerim açılabildiği kadar açıldı.
yagmuroral2 istediğin için dayanamayıp hemen yayınladım. Yarında yeni bir bölüm yazarım ama uzun olur mu bilemem neyse keyifli okumalar arkadaşlar hepinize seviliyorsunuz :))
