Hayat durmadan akıyor, zaman geçiyor, insanlar gelip gidiyordu.
Şu koca çınarın duruşu bile insana zaman kavramını gözlemleme şansı veriyordu. Yaşanmışlıkları gövdesinde taşıyordu. Yer yer yıpranmıştı. Yaprakları gür ve genişti. Güçlü olduğu ne kadar görülüyorsa; zorlu kış mevsimleri geçirdiği, ondan yararlanan insanların gövdesine çizikler atarak izler bıraktığı, kimi hayvanlara ev sahipliği yaptığı da görülüyordu.
Ferdi pencereden dışarı dalan gözlerini tekrar karşısında oturan kadına çevirdi.
Kadın, ifadesiz tuttuğu suratına karşın sevimli bir yüz yapısına sahipti. Ferdi onunla az önce tanışmasına rağmen kanının ısındığını hissetmişti.
"Evet Ferdi Bey, eklemek istediğiniz bir şey var mı?" Cana yakın gülümsemesini bahşetti.
"En son ne demiştim?"
"Fazla düşünmekten rahatsız olduğunuzu fakat aynı zamanda buna ihtiyacınız olduğunu söylediniz."
Ferdi başını salladı. "Çünkü bana iyi gelecek olanlar, gerçekte değil de zihnimde olanlarmış gibi geliyor."
"Anlıyorum."
Önündeki deftere bir şeyler yazıp naif sesiyle sordu: "Bahsettiğiniz... tam olarak ne zamandan beri bununla baş ediyorsunuz?"
"Bilmiyorum."
"Anladım."
Seans bittiğinde Ferdi kendini az da olsa rahatlamış hissediyordu. Anlatmak sandığından daha iyi gelmişti.
Akşam saatlerinde büyük evinin salonunda, güzel bir şarkı eşliğinde kahvesini yudumluyordu. Bu aralar evinde yalnız olmak gibisi yoktu.
Acaba Arda da onu düşünüyor muydu?
Belki de.
Ferdi ise onunla kafayı bozmuştu, sürekli onu özlediği aklındaydı.
Düşüne düşüne soğuttuğu kahvesinin geri kalanını başına dikti. Şarkının değiştiğini bile fark etmemişti. O an sıkılıp şarkıyı kapattı. Silkinme ihtiyacı hissetti, bu neydi böyle depresyonda gibi. Hiç Ferdi'ye göre değildi.
Telefonunun çalması onu kendine getirmeye yetmişti. Arayanın Arda olduğunu görünce heyecanlandı, hem de görüntülü arıyordu. Beklemeden açtı.
Sarıya çalan hafif nemli saçlarından ve üstünün giyinik olmamasından duştan yeni çıktığı anlaşılıyordu.
Arda açar açmaz "Yüzünü gören cennetlik!" dedi. Sesi neşeliydi.
Ferdi mahcup halde gülümsedi. Dün aramasını sonradan görmüştü ve çok yorgundu, uyumak üzereydi.
"Dün çok yoğundu. Nasıl geçti hatırlamıyorum bile."
"Şaka yapıyorum ya, Fenerbahçe'nin jokeri olmak kolay değil tabi."
Ferdi yine gülümsedi. Üstündeki mayışık hâl ve Arda'yla konuşmanın verdiği keyifle koltukta uzanarak rahat bir pozisyona geçti.
"Nasıl gidiyor?"
"Ne olsun..." Bir yandan tişörtünü giyiniyordu. "Bugün bireysel antrenmana başladım tekrar."
"İyi haber."
Arda telefonunu yatakta sabitlediği yerden eline alıp saçlarını karıştırdı. "Hee, iyi haber." Gözlerini devirdi.
Ferdi'ye bu hareketi nedense çok ergence gelmişti.
"Nankör olma Arda! Buna da sevinmelisin."
"Şaka yapıyordum sadece, haklısın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
series of mistakes 𝙛𝙚𝙧𝙙𝙞×𝙖𝙧𝙙𝙖
FanfictionFerdi: Değişmişsin. ••• Arda transfer olup İspanya'ya gitmişti ve aylardır görüşememişlerdi. Ferdi, Arda'nın da tıpkı kendisi gibi yanıp tutuştuğunu fark edemiyordu uzaktan. Arda sakatlıklarından dolayı bir süre Millî maçlara da gelememişti. Fakat e...