³·

213 22 5
                                    

Elindeki anahtarla kapıyı açmak için çaba sarf ediyordu fakat gecenin karanlığında bunu yapmak pek zordu. Telefonunun fenerini açtı ve anahtarı çevirip içeri girdi.

Sera olsaydı beni kapıda karşılardı, diye aklından geçirdi. Kız arkadaşıyla beraber yaşamıyordu artık. Sera birkaç aydır işi dolayısıyla İstanbul'un diğer ucunda tuttuğu evde yaşıyordu.

Çiftin araları soğukken yerleşmişti o eve. Yeni açtığı işyeri şubesine de yakın olduğu için o mesele arada kaynayıp gitmişti. Belki o zaman araları bozuk olmasaydı evden ayrılmazdı ama olan olmuştu.

Yine çok yorulduğu ama sonunda zaferi tattığı bir maç gecesiydi. Doksan dakika boyunca sahada basmadık yer bırakmadan koşturmuştu.

Kocaman evi sessizdi, odasına çıkıp yatağının ucuna oturdu. Bu yatakta en son ne zaman huzurla uykuya dalmıştı?

Elleriyle yüzünü ovuşturduğunda gözünün önüne maç sonrası takım arkadaşlarıyla yaşadığı sevinci geldi. Dusan Tadić ona sarıldıktan sonra arkasını döndüğünde 10 numara gözüne batmıştı. Böyle anlarda aklına Arda'nın gelmesi onu derinden yaralıyordu.

Kasım 2022

Arda attığı golün sevincini Ferdi ile paylaşmak için sahada ona doğru koşuyordu. Tribünler onun adını haykırıyor, takım arkadaşları onlara doğru koşuyordu. Sarıldıklarında Arda başını Ferdi'nin boynuna gömdü. Son derece hızlı nefesleri birbirlerine çarparken Ferdi tek kelime etmeden, sessizliğiyle kutluyordu onu.

Maçtan sonra Ferdi'nin arabasıyla evine gelmişlerdi çünkü bugün Arda'nın canı öyle istemişti. Arkadaşı ne isterse o olsun, yeter ki mutlu olsun.

Ferdi en son gece otelde yaşadığı olaydan sonra Arda'yı anlamak için çok çaba sarf etmişti. Bir yandan da kendi hissettiklerini anlamlandırmaya çalışıyordu.

Arda rahatça kendini bir koltuğa bıraktı. Ferdi de direkt mutfağa geçip buzdolabını açtı.

"Soda?!" diye seslendi.

"Olur!"

İki şişenin kapağını açıp öylece içeri götürdü. Birini Arda'ya uzatıp yanına oturdu.

İkisi de çok geçe kalmamaları gerektiğini biliyordu, zaten saat yeterince geç olmuştu.

Arda ailesiyle görüntülü konuşma yaptığı sırada Ferdi kısa bir duşa gireceğini söyleyip yukarı çıktı. Her maçtan sonra mutlaka arayıp konuşuyorlardı, kendi kendine gülümsemeden edemedi.

Hava buz gibi olmasına rağmen soğuk suyla duşunu aldı. Asla sıcak suyu sevmezdi.

Arda'nın yanına daha hızlı gitmek için saçlarını tam kurutmadan havluyu omzuna astı. Banyonun kapısını açmasıyla yatağında yatan Arda'yı görmesi bir oldu. Anlık duraksadı, şaşırmıştı. Hem de uyumuştu. Sessiz olmaya gayret ederek üstünü giyinmeye başladı.

Sonra ne yapacağını bilemedi, Arda iki büklüm olmuş yatağın kenarında yatıyordu, onu uyandırıp rahat yatmasını mı söylemeliydi? Bir yandan onu uyandırmak istemiyordu.

Masum suratı uyurken ne kadar tatlı görünüyordu. Arda, Ferdi'ye masum bir çocuk gibi görünürdü eskiden. Ya şimdi? Saçlarına uzanmak istiyor, ona sarılıp doya doya kokusunu içine çekmek istiyordu. Ne vardı bunda? Çok yakın iki genç arkadaş, samimi olmaları doğal değil miydi?

Ferdi başını iki yana sallayarak düşüncelerinden sıyrılmaya çalıştı. Sonra yatağın diğer tarafından çıkıp onun yanına yattı. Onu rahat pozisyona sokmak için kendine doğru çekmek isterken uyandırdı. Arda şaşkın ve mahçup halde gözlerini açıp Feriye döndü.

series of mistakes 𝙛𝙚𝙧𝙙𝙞×𝙖𝙧𝙙𝙖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin