²·

306 24 2
                                    

Koşu bandında sabah antrenmanı için ısınan Ferdi, hâlâ onu aklından çıkaramamıştı. Onu tekrar kanlı canlı görmek için can atıyordu ama aklındaki başkaydı; peki ya o beni görmek istiyor muydu?

Birkaç aydır ara sıra yaptıkları telefon görüşmelerinde tıpkı iki yakın dost gibi konuşmuşlardı. Arda'yı çok iyi tanıyordu, eğer kendisine karşı hissettiklerinde en ufak bir değişim olsaydı ses tonundan anlayabilirdi. Şüpheye düştüğü şey, hissettiklerine rağmen artık onu istemiyor olma ihtimaliydi.

Arda genç yaşına rağmen hayatında ciddi adımlar atmış, dünya çapında ilgi toplamıştı, şüphesiz hayatındaki hızlı değişimler onu iyi veya kötü birçok konuda etkilemişti.

Spor aletinin elektronik ekranına dokundu ve hızlandı, işine odaklanacak ve şimdilik onu düşünmeyecekti. Bu hep böyle olmuştu; işini ayrı, geri kalan hayatını ayrı tutardı, kimsenin disiplinli ve düzenli hayatını sekteye uğramasına müsade etmezdi. Hele ki vefayla bağlı olduğu sarı lacivertli takımında sürdürdüğü istikrarlı oyunun istatistiklerini asla bozmak istemiyordu.

Antrenmanını tamamlayıp tesisten çıktığında direksiyonun başındaydı. Gözleri ezbere bildiği yolun çizgilerine dalmıştı. Bir an, aralarındaki gerçekten ilk kez duygularının karıştığı geceyi anımsadı.

Eylül 2022

Deplasman maçı için gittikleri şehrin en güzide otellerinden birinde, gece vakti oda arkadaşının hareketlendiğini duymuştu. Yüzü arkadaşının yatağına dönüktü ama gözleri kapalıydı, buna rağmen ona doğru yaklaştığını anlamıştı.

Arda'nın adım seslerini git gide yakınında hissetmeye başlayınca gözlerini açmamak için kendini zor tuttu. Karanlığın gölgesi ona yaklaştı, yaklaştı ve tam yanında durdu.

Ferdi'nin şimdilerde hatırlamadığı birkaç saniye boyunca başında öylece durdu ve yüzüne yaklaşıp parmaklarını saçlarına değdirdi. Nazikçe alnının üstüne düşmüş olan bir tutam kıvırcığına dokunuyordu. Ferdi o an kıpırdanmak istedi, uyuyormuş gibi yapıp yan dönebilirdi ya da bilinçsizce  mırıldanma numarası yapıp tek bir el hareketiyle onu ittirebilirdi, fakat hiçbir şey yapmadı.

Zihninde tepki verip vermeme arasında kalırken birazdan Arda'nın yanından gideceğini düşünüyordu ama o, son derece yavaş ve nazikçe hareket eden işaret ve orta parmaklarını alnına dokundurarak şakaklarına doğru indirdi, adeta hayalî bir çizgi çiziyordu. Elmacık kemiklerine ulaştığında durdu, Ferdi'nin kalbi deli gibi atıyordu. Garip olan şu ki, onu incitmemeye çalışan parmaklarının yumuşaklığını hoşuna gitmişti. Bunu, Arda parmaklarını yüzünden çektiğinde hissettiği boşluk hissiyle anlamıştı.

Arda yatağa çıkarken Ferdi'nin kalbi hâlâ göğüs kafesini zorluyordu, göz kapaklarını titretmemek için müthiş bir çaba sarf etmeye başladı. Genç oğlan çok kıpırdamadan, titrek nefeslerle, yüzü ona dönük bir şekilde yanına kıvrıldı. Başı tam Ferdi'nin çenesinin altında kalıyordu. Ferdi içinden kalp atışlarını duymamasını umuyordu fakat koynunda yatarken bu mümkün müydü, işte orasını düşünemiyordu. Şuan olan şeyleri anlamakta bir hayli güçlük çekiyordu.

Arda bir kolunu Ferdi'nin belinin üstüne koydu. Bir bacağını da ürkekçe onun üstüne attı, artık kısmen sarmalanmış haldeydiler. Genç oğlanın masumca duyulan solukları sessizleşip düzene binince Ferdi onun uyuya kaldığını anlamıştı. Sonra kendisi de direnemeyip uyudu.

Sabah olup da uyandığında Arda'nın yokluğunu fark ettiğinde kafasında bir sürü soru işareti vardı. Ne ona, ne de başkasına bir şey söylemedi ama o geceden sonraki gecelerde, birkaç gün boyunca hep onun vücudunu sarmalayışını tekrar hayal etti. Onu aklından çıkaramamak ve boşluğunu hissetmek sinirlerini bozmuştu.

༺•°𝙛𝙚𝙧𝙙𝙞 × 𝙖𝙧𝙙𝙖°•༻

Hâlâ beni aşırı derecede heyecanlandıran bir kurgu.

Bence ikisi çok uyumlular. ♡♡

series of mistakes 𝙛𝙚𝙧𝙙𝙞×𝙖𝙧𝙙𝙖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin