kütüphane (bxb)

18

alperen:
yanındaki uraz'ın arkadaşlarından fatih mi yoksa gözlerim bana oyun mu oynuyor?

türker:
ta kendisi

alperen:
:D komiksin

türker:
niye

alperen:
arkasından onca laf ettiğin adamın en yakın arkadaşı ile böyle yakın görmeyi beklemiyordum sizi
o yüzden

türker:
nasıl hissettirdiğini anladın o zaman

alperen:
kimin

türker:
senin

alperen:
tamam
anladım
uzaklaşabilirsin ondan

türker:
niye belki sardı muhabbeti

alperen:
:DDDD fatih salağının muhabbet yeteneği mi varmış

türker:
demek ki varmış
bülbül gibi
şakıyor

alperen:
neyden bahsediyorsunuz

türker:
senden tabikii

alperen:
çok komiksin türker
tamam yeter
anladım ben
nasıl hissettiğini

türker:
ben anlayamadım daha
uraz'ın senin için ne kadar önemli olduğunu
lavuk sabahtan beri şakıyor
hala çıktığınızı düşünüyor urazla

alperen:
inanmadın değil mi?

türker:
inansam seninle yazışmazdım

alperen:
amk urazı neler saçmalıyor arkadaşlarına bilmiyorum ama
öyle bir şey yok

türker:
sakin ol
suçlamıyorum seni

alperen:
türker

türker:
efendim

alperen:
gelsene yanıma

türker:
nereye

alperen:
labın yanındaki çardaktayım
yalnızım
yanıma gel

türker:
fatih'le daha bitmemişti konuşmamız

alperen:
bitti bitti

türker:
o çok heyecanlı bir şeyler anlatıyor ama bana

alperen:
türker
gel sen
ben de şakıycam bülbül gibi
hadi

türker:
:)
nasıl istersen