Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook gözlerini açtığında ilk bir kaç dakika nerede olduğuna anlam vermeye çalıştı. En son ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Şimdi neredeydi?
Tam en son olan şeyleri hatırladığı esnada bir depoda olduğunu ve kaçırıldığını anladı. Doğru ya ,en son yaralı bir alfaya doğru ilerlerken onun kendisine doğru geldiğini görmüştü. Bir de ağzına kapanan bez vardı pek tabii. Deponun kapısının açılmasıyla içeri üç alfa girdi.
Jungkook korkudan tir tir titremeye çoktan başlamıştı bile. Bu alfalar kendisine ne yapacaktı. Dövecek? İşkence edecek? Tecavüz? Belki de öldüreceklerdi. Jungkook bunları düşünmek istemedi. Hemen bu düşünceleri kafasından atmaya çalıştı ama olmuyordu işte. Karşısında bu kadar kalıplı üç alfa dururken bunu yapabilmesi pek de mümkün olmuyordu. Alfalardan en önde olanı keskin bakışları eşliğinde konuşmaya başladı. Ki büyük ihtimalle bu yerde gördüğü yaralı alfaydı...
"Jeon Jungkook. Güzeller güzeli omega. Nasılsın?"
"Bana ne yapacaksınız? Neden kaçırdınız beni?"
"Kaçırdınız mı?"
"Jimin kaçırdık ya hani! Uykun açılmadı mı senin!"
"Yataktan çıkardığınız gibi buraya getirdiniz! Nasıl uykumun açılmasını bekliyorsun Namjoon!"
Arkadaki iki alfanın konuşması ile Jungkook boncuk gözleriyle onlara baktı. Demekki turuncu saçları olan alfanın ismi Jimin , sarı saçları olan ve diğerine göre boyu daha uzun olan alfa da Namjoon'du.
"Bi susun!"
En öndeki alfa tekrar konuştuğunda diğer ikili birbirine bakarak sustular. Jungkook her şeye anlamsız bakışlar atıyordu. Hala bir şey yapmamışlardı. Jungkook onların kendisini neden kaçırdığını çok merak ediyordu. Ne yapmış olabilir di ki?
En öndeki alfa Jungkook'a iyice yaklaşmaya başlayınca Jungkook korkuyla geriye doğru çekilmeye çalıştı fakat ne kadar çabalasa da hepsi nafileydi. Bağlı olduğu sandalyeden dolayı geriye kaçamıyordu. Ve bu onun iyice tedirgin olmasına sebep oluyordu.
Alfa Jungkook'un burnunun dibine girip yüzlerini nefesleri birbirine çarpacak şekilde yaklaştıktan hemen sonra konuşmaya başladı.
"Evet Jeon Jungkook. Ben Kim Taehyung. Yeraltı şehrinin hükümdarı. Baron Kim Taehyung."
İşte Jungkook'un asıl korkusu şimdi nüfuz etmişti tüm bedenine. Bir baronun kendisi ile ne işi olurdu tanrı aşkına!
"Korkma. Sana zarar vereceğimiz için burada değilsin. Burada olma amacın babanın bana olan borcunu ödememesi. Baban Jeon JaeHoo. Bana bir milyon dolar borçlu Jeon. Seni de borcumu istemek için kaçırdım. Eğer borcunu ödemezse,"
Jungkook bundan sonra gelecek olan cümleyi korkuyla bekliyordu. Eğer babası borcunu ödemezse ne olacaktı? Babası pislik adamın tekiydi evet. Biliyordu. Ama onun her şeyini çektiği gibi onun borcunun cezasını da mı kendisi çekecekti?
"Eğer borcunu ödemezse ne olacak? Ne yapacaksınız bana?"
Korkuyla ve titrek sesiyle sorduğu soru ile alfa olan güldü.
"O zaman da sen benim olacaksın Jeon."
Merhabaaaaaaaa İkinci bölüm ile karşınızdayımmm Nasıldı Umarım beğenmişsinizdir Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen Sizleri seviyorum Sağlıcakla kalınn
