Türkiye(1.79)
Rusya(1.96)Genç yaşına rağmen kendi isteğiyle okçuluk kursuna yazılan ülke bu yolda başarılı olmak için sürekli egzersizler yapmakla meşgul oluyordu. Çoğu dediğime bakmayın ara sıra okuldan kaçamak yapmak içinde bu spora atılırdı. İlkokulun son dönemleri olmasına rağmen arkadaş edinememeside onu tek kişilik sporlara daha tutkulu hale getirmişti. Babasının desteği ile kendi yaşıtı olanlarla bir araya gelerek çalışmış olsada sosyal bir kişiliği yoktu. Daima ona destek olan abisi dışında da bir arkadaşı yoktu. Tâki Osmanlı'nın gideceği görüşme için oğlunu yanına almaya karar verene kadar.
Geldikleri yer yaşadığı coğrafyaya göre oldukça soğuk ve sert topraklara sahipti. Daima kuru bir soğuğun olduğu ülkeye neden geldiğini bilmesede babasının söylediğine göre tanışmak isteyeceğini düşündüğü biri varmış.
-Rus İmparatorluğu'nun torunuyla tanışmanı istiyorum. Bu gün yapacağım iş görüşmesi uzun sürecektir. Beraber iyi vakit geçireceğinizi düşünüyorum.
-Elbette!....yani umarım.
Yüzündeki ifadesizliğe karşın duyguları tüm çevresini kaplamıştı. Heyecanlı olduğu kadar tedirgindi. Konuştuğu çocuklar onunla ilgilenmezdi buna rağmen her zaman iyi bir izlenim bırakmaya uğraşsada başarılı olamıyordu.
.
.
.
.-:Merhaba Bay Boz ayı^^(💢)
-:Sizede Merhabalar Bay Hindi ^^(💢)
Babamın yüz ifadesine baktığımda zorla gülümsediği mimiklerinden belliydi. Gözlerini kısmış 32 diş sırıtıyordu. Ayrıca anlının soluna soğru damarlar belirmişti. Aynı durum Boz ayı dediği Rus İmparatorluğu içinde geçerliydi.
Biraz daha etrafı incelediğimde ofis gerçektende kocamandı. Bir duvarı sadece camlarla kaplı, camlarla kaplı duvarların iki kenarındada bambu filizleri vardı. Duvarı ortalayacak şekilde ofis masası ve karşısında birbirine doğru bakan iki koltuk vardı.
Büyük olduğu kadar sade oluşuda göze batıyordu.
Gözlerimi Rus İmparatorluğuna çevirdiğimde bana bakıp gülümsedi. Ardından yüz hizama gelecek şekilde eğildikten sonra saçlarımı karıştırdı.-:Selam Türkiye. Biz babanla biraz konuşacağız. Sen içeriye geçip torunumla tanışmaya ne dersin? Beraber oyunlar oynarsınız.
Gözlerimi babama çevirdiğinde bu sefer gerçekten gülümsediğini fark ettim. Arıdınan oda kafamı karıştırıp toplantı için koltuklara yerleştiler. Ne tür bir durumda olduğumu anlamamıştım. Bir çocuktan bahsediyorlardı ama çocuk ortada yoktu. Yumruklarımı sıktım. Belkide şimdiden benle konuşmak istemiyordu.
-: Odama geçelim.
Kulağımın çok yakınlarında duyduğum sesle irkildim ani refleksle hızla arkamı döndüğümde karşımda gördüğüm çocukla, şaşkınlıkla gözlerimi birkaç defa kırptım. Ne zamandan beri buradaydı?
Yürümeye başlayınca onu takip ettim. Uzun saçlara sahip olmalı ki arkadan tokayla bağlamıştı. Boyu benden baya uzunduda. Aynı yaştamıydık diye merak etmedim değil.
Odasına geçtiğimizde kapıyı kapattım. Uzun süre birbirimizle bakışıp konuşmamıştık.En sonunda bu sessizliğe dayanamadım ve konuşmak istedim.
(Medya çocuklukları)
-: Adın ne?
-: Rusya. Senin?
-: Türkiye
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ch //One-shot// Ruskey
FanfictionRusya ve Türkiye'nin ship olarak tasarlandığı bir bölümlük hikayeler olacaktır. Sizde de konu fikri olursa bu fikri hikayeye çevirmeyi isterim. ❗ŞUNLARI BELİRTİN❗ •Cinsiyet •Tarz (pekte zorunlu değil) •Ayrıca kitabın nasıl bir hikaye olacağınıda söy...