Geçmişten Gelen|Minsung (+18)

❄️14❄️

Babamın iki eline kelepçe takılmış,arabaya bindiriliyordu.Yeji beni gördüğü an Ryujin'i dürttü.Ryujin'de bizi görünce koşarak yanımıza geldi.

Minho'ya sarıldı ve tek kelime bile etmedi.Ben ise Changbin'in yanına gittim.

"Lütfen bana Minho'nun tutuklanmayacağını söyle" dedim.

"Merak etme,halledeceğim"  dedi rahatla.Arkama baktığımda Minho'ya da kelepçe takıyorlardı.Koşarak yanına gittim.

"Kurtaracam seni,"

Dedim ve dudağına küçük bir öpücük bıraktım."Söz veriyorum"

Minho derin bir nefes aldı.

"Ryujin size emanet.Benin ruhum ise sana" dedi ve arabaya bindi.Gözlerim dolu arkasından baka kaldım...

Bugün,yaşadığım en gergin günlerimden biriydi.Geniş otel odasında dizlerimi göğüslerime kadar çekmiş gözlerim kapalıydı.

"Arkadaşlar" dedi Changbin."Babanızla görüşme vakti geldi."

Derin bir iç çektim."Pezeveng"
Ayağa kalktım ve montumu üzerime geçirdim.

★★

Onun iğrenç yüzünü gördüm.Demir parmaklıkların arasında bomboş duruyordu.

"Vaaay.Biricik oğlum beni ziyarete gelmiş"

Yüzünü tırmalamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Minho'nun suçunu da üstleneceksin"

Dedi Changbin.Babam kahkaha attı.

"Ahahahaaaa" dedi.

"Yoksa" Changbin'in dudakları yukarı kıvrıldı.

"Hmm demek tehdit ediliyorum,okey"

Dedi babam.Ciddiye bile almıyordu."Yoksa?"

"Seni tüm Kore'ye rezil ederim,tüm iş adamlarına.Burdan çıktığın an iflas edersin,iş bulamazsın" dedi Changbin.O iyi ki vardı.

Babamın gülümsemesi yavaş yavaş soldu."Ve son  olarak kabul etmezsen,ikinci ailen,komple ölür"

Dudaklarım aralandı.Bunu bende bilmediğim için şaşırmıştım.

"Tamam" dedi babam."Suçu üstleneceğim"