Geçmişten Gelen|Minsung (+18)

❄️13❄️

"Yerlerini bulmam uzun sürmez"

Dedi Changbin.Amerimaya varalı bir saat olmuştu.Stresten parmaklarımı yiyor,başka da bir şey yapmıyordum.

"Buldum bile"

Aniden ayağa kalktım."Nerdelermiş?"

"Fazla uzakta değil," dedi.Ryujin ve Yeji'de ayaklandı."Biz önden gideceğiz,arkadan adamlar"

★★

Biz önde,bir kaç metre arkada ise Changbin'in adamları vardı.

Bol ağaçlı olan bir yere girdikten sonra Changbin arabayı yavaşlattı.

"İnelim"
Ryujin ve Yeji el ele tutuşmuş ve asla bırakmıyorlardı,ikisi de sessiz di.

Stresten Chabgbin'in elini tuttum,yine.

Bir kulübenin önündeydik.Changbin arkadaki adamlara  eliyle işaret yaptı.Kapıyı çaldılar.

"Kim o?" Bu ses onun sesiydi.Babamın...

"Ba-baba" dedim.Kapı yavaşça açıldı.

Babam,karşımızda duruyordu."Gidin burdan!" Diye bağırdı.

"Şerefsiz" dedi Yeji.Ona doğru ilerlemeye başladı."Orospu!"

Ryujin kenarda ki direğe tutundu.Arkada ki adamlar ise silahlarını Babama doğrulttular.

"Yeji gel buraya" dedim ama beni duymadı.

"Size burdan gidin dedim!" Dedi babam.

"Yok öyle kaçmak" dedim ve kulübenin  içine girdim."Nerde o bizden sakladığın ailen?Çocuğun?"

Babam afalladı."Oğlum ne saçmalıyorsun sen?"

"Bana oğlum deme!" Diye bağırdım.
"Bir sürü insanın hayatını kararttın sen Piç!"

Bir an bile pişman olmadan küfürler savurdum ama o,yüzüme sert bir tokat indirdi.

"Hoop! Dedi Changbin yanıma gelerek."O elini,kırarım"

Üçümüz de bir birimize bakarken kulaklarımı çınlatacak o ses geldi.

"Baba kim gelmiş?"

Küçük bir kız salonun ortasında belirdi.Dudaklarım aralanmıştı ve nefessiz kalmıştım.Kolumda hissettiğim el dışarı çıkmama yardımcı olmuştu.

Changbin tekrar içeri giderken rastgele yürümeye başladım,arkamda ki sesi duyana kadar."Jisung!"

Adımlarım durdu.Minho,bana sesleniyordu.Minho...

Yavaşça arkama döndüm ve farkına vardım,rüya değildi.

Aramızda  bir kaç adımı o kapattı ve kollarını belimde birleştirdi.Ben ise bir şey yapamamıştım.

"Sen..." Dedim kendimi geri çekerek.

"Sözünü tuttun" sesim titremeye başladı.

"Evet Jisung.Sözümü tuttum"

İki eliyle yüzüme kavradıktan sonra dudaklarımı dudaklarının arasına aldı.

Küçük küçük öpücükler bıraktıktan sonra kendini geri çekti.

Elini elime koyup parmaklarımızı birleştirdikten sonra o lanet kulübeye doğru ilerledik.