Bölüm 10

407 31 17
                                    

SON GÖREV GÜNÜ

Harry bana gördüğü rüyalardan bahsetmişti ve bende zihnine girip rüyaları incelemiştim. O mezarlığı biliyordum ve Voldemort'un planı her neyse orda gerçekleştirecekti. Bunu biliyordum daha doğrusu hissediyordum. Bu yüzden bugün Hogwarts'tan ayrılacaktım.

Harry "Kendine dikkat et orda ne olucağını bilmiyoruz."dedi endişeyle ona gülümsedim ve "Merak etme ben hallederim." dedim ve oda kafa salladı ona sarıldım "Yarın ki görev için bol şans."dedim ve ayrılıp onu yüzüne baktım "Yakında tekrar görüşüceğiz ufaklık" dedim.

Gülümsedi ve "Sonraki görüşmemizde karşında üç büyücü turnuvasının şampiyonu olarak durucam" dediği zaman "O zaman sonraki görüşmemizi iple çekiyorum şampiyon" dedim.

Harry ihtiyaç odasından çıktıktan sonra Severus geldi ve "Çok çabuk gidiyorsun" dedi ona döndüm sonra "Biliyorum ama bu sefer bir daha ki görüşmemiz için aradan yılların geçmesini beklemiycem" dedim ve gülümseyip ona sarıldım.

Severus "Kendine dikkat et ve sakın ölme ufaklık" deyince gülümseyip "Artık küçük bir çocuk değilim"dedim sahte bir mızmızlıkla kafasını onaylamazca iki yana sallayınca kahkahayı bastım. "Artık gitmem gerek." dediğim zaman kafa salladı ve vedalaştım.

Kahvaltı saati olduğu için kimseye çaktırmadan gizli geçide girdim.

...

Sonunda o karanlık tünelden çıkınca saatin epey geç olduğunu fark ettim ve mezarlığa cisimlendim. Mezarlık oldukça karanlıktı. Bir şey bulmak umuduyla etrafta dolaşmaya başladım sonra bir ışık görünce oraya gitmeye başladım. Harry ve bir çocuk oradaydı yanlarında ise kupa vardı "Harry!" dediğim zaman ikisi de bana döndü. Hızla yanlarına koşup herhangi bir yarası var mı diye kontrol ettim.

Ardından yanında ki çocuğa baktım sonra tekrar Harry'ye bakarak "İkiniz de iyi misiniz ?" dedim endişeli bir sesle. Harry "Biz iyiyiz merak etme" dedi sonra yanında ki çocuğa döndüm şaşkınca bizi izliyordu ona "Merhaba" dedim çocuk kendine gelip elini uzattı ve "Merhaba ben Cedric Diggory" dedi gülümseyerek.

Ona gülümsedim ve "Tanıştığıma memnun oldum nezaket kurallarına uyup kendimi tanıtmak isterdim am maalesef yapamam" dedim sonra Cedric "Burda neler oluyor"dedi etrafa bakmaya başladığım zaman bir kazan gördüm kazana yaklaştım ve "Bilmiyorum ama gitseniz iyi olur kupaya geri dönün"dedim.

Harry bir anda yara izini tutup inlemeye başladı.Baktığı yere bakınca kıl kuyruğu gördüm ağzımdan fısıltıyla "Sen..." dedim Cedric önce Harry'ye sonra bana sonra da kıl kuyruğa baktı. Ona dönüp "Harry'yi de alıp güvenle Hogwarts'a dönün" dedim şaşkınca bana bakıyordu ama çatık kaşlarımı görünce kendini toparlıyıp Harry'nin kalkmasına yardım etti.

Kıl kuyruk yaklaşmaya başlamıştı ki ikisininde önüne geçtim ve elinde ki güçten düşmüş bedene baktım. "Onlardan uzak dur seni lanet fare" dedim asamı ona doğrultarak. Ama benim bir şey yapmama kalmadan arkadaki heykel bizi yakaladı.

Cedric tam ağzını açmıştı ki ona fırsat vermeden ben bağırdım"SENİ LANET FARE BIRAK ONLARI"dedim bağırmama karşı geri adım attı sonra onun kucağında ki o küçük beden "Uzun zaman olmuştu sevgili Lydia" dedi kafamı ona çevirdim "Görüşmeyeli oldukça güçsüzleşmişsin Marvolo" dediğim zaman "Hala aynısın Lydia. Ama ben senin yüzünden bu haldeyken bu kadar kaba olmamalısın" dediği zaman iyice sinirlenmiştim "BUNU BANA YAPTIRAN SENDİN MARVOLO! Sakın bütün suç benimiş gibi davranmaya kalkma!" dedim Harry, Cedric ve kıl kuyruk şaşkınca bizi izliyordu.

Kıl kuyruk asasını doğrultup "Ne cürretle Karanlık Lord ile böyle konuşursun!"dedi. Ama Voldemort bir anda "Sakın bir daha asanı ona doğrultma kıl kuyruk!"dedi kıl kuyruk asasını indirdi ve korkuyla "Lütfen beni affedin Lord'um" dedi.

All's fair in love and warHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin