°Böylesi Daha mı İyi?°

126 15 189
                                    

...

"Git artık."

"Bugün burada kalamaz mıyım?"

Oturduğu yatakta çarşafları yumruğunun içinde sıkıp yalvarırcasına bakıyordu bana.

"Kalamazsın."

Tek kelimeyle geçiştirdikten sonra ayağa kalktım ve çıkardığım ceketi geri giydim. Kapının önüne kadar adımladığımda ise arkamı dönüp mırıldandım.

"Kıyafetlerini perth ile gönderirim."

"Fourth lütfen."

Derin bir nefes aldım ısrar eden adama karşı. Sabır dilercesine yanına yaklaştığımda ise yakasını tuttum. Bu sıralar bakışları bile beni sinirlendirmeye yetiyordu.

"Sana. Git. Dedim."

Her kelimemi vurgularken çatık kaşlarıma odaklanmıştı. Benden korkuyor muydu? Ne ara bu zamanlara gelmiştik biz? Yıllar önce öpücüklerimizin bile lafının olmadığı, şakalaşıp gülüştüğümüz zamanlara ne olmuştu?

Bana o zamanlar durumumuzun böyle olacağını söyleseler gülerek siktiri çekerdim. Fakat şimdi...

"Fourth nolur.."

Dolu dolu baktı gözlerime. Dudakları titriyordu. Yakasını tuttuğum elimi kavradığında nazikçe parmaklarımı tuttu. Bakışlarım bir eline bir gözlerine gittiğinde ise çatılan kaşlarım iradem dışı yumuşadı. Onu dışarıda korkutan birşey mi vardı ki?

"Sadece bir gece.. ne istersen yaparım. Yerde uyu de ikiletmem."

Gözleri öyle bir parladı ki.. Göz kırpsa yılların acısı süzülecekti yanaklarına doğru. Belki de bir geceden birşey olmazdı?

"Amacın ne? Neden böyle çöktün ha? Gururun kalmadı mı yoksa hm?"

Elimi tutan elini hızla savurduğumda daha önce farketmediğim elindeki bir yaraya geçmişti tırnaklarım. Acıyla bağırıp eliyle birlikte kafasını yatağa gömdüğünde şok içinde hafif kan bulaşmış parmağıma baktım.

"İ-iyi mi-"

Hemen geri sustum. Havalanan elim omzuna gidiyordu ki kafasını kaldırıp koluna doğru akan kana baktı. Yarası açılmıştı...

"Pardon.. çok mu kötü oldu?"

Elimdeki kanı üzerime sildiğimde geriye bir adım attım ve ensemi tutarak mırıldandım.

"Ha? Ah hayır sorun yok! Küçük bir yara sadece korkma.. önemli değil."

Canı yanmasına rağmen geçiştirdi sakince. O da benim gibi kanı üzerine silecekti ki üzerindekinin benim kazağım olduğunu farketti. Kazağını kaldırıp damlamak üzere olan kanı dirseğinden başlayarak çıplak karnına sildiğinde ise burukça gülümsedi.

"Ben... Gideyim o zaman. Üzerimdekileri perth ile veririm.. gece gece rahatsızlık verdim sanada.."

Sessizce kalkıp iç çektiğinde yavaş bir şekilde kapıya adımladı ve elini tuttu. Kapıya kadar gitmişti ki pencerede kopan fırtınayla duraksadı.

"Boşversene. Kal bir gece... Ama sabah uyandığımda görmeyeyim seni evde."

Sözlerimle hızla arkasını dönerek heyecanla gülümsedi. Tepkilerine karşı gözlerimi kısarak bakıyordum ki o beni aldırmıyor gibiydi. Elindeki kanı göstererek yanıma yaklaştığında ise mırıldandı.

"Elimi.. yıkayabilir miyim?"

Yere kan akmasın diye avucuyla siper ediyordu yarasını. Canı acımış olacaktı ki dudağını kanatmıştı ısırmaktan. Acaba çok mu kötü davranıyorum ona?

LAVENDER | GeminiFourth✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin