LAVENDER | GeminiFourth✓

°3.. 2.. 1..°

...

"Sevgilim... Fourth'um.. aşkım.. birtanem.. çıksana artık bebeğim."

"Sus."

"Ne demek sus? Kapıyı aç birlikte alalım o zaman duş."

Kapının ardından gelen boğuk sesler ağzını kapıya dayadığının işaretiydi ki sırıtmadan edemedim. Derin bir nefesle iç çektikten sonra gözlerimi yumdum ve saçımdan akan suları kafamı sallayarak savurdum.

"Olmaz! Git bandajını değiştir."

"Artık iyileşmiştir be bebeğim.. izin ver geleyim yanına."

Kilitli olmayan kapıya yaslanırken arada bir kafasını belli bir ritimde vuruyor, sızlanmalarına karşı bir şarkı mırıldanıyordu.

"Gem. Hayır."

"Gireceğim bak şimdi içeri.. sen çıkana kadar gitmem ki kapıdan."

Başımı yukarı kaldırdığımda gülsem mi sinirlensem mi bilemedim.. alnıma yapışan saçları geriye attığımda ise mırıldandım.

"Sevgilim.."

Kapıda duyulan mızmızlanmalar anında kesildiğinde dikkatini bana verdiğine emindim.

"... Git şimdilik."

Banyo kapısı buğulu camdan yapıldığı için vücudunu bulanık bir şekilde görebiliyordum. Kapıdan uzaklaştığını farkettiğimde ise iki eliyle kalp yapıp cama yapıştırmış ve görüntüyü netleştirmişti.

"Sevgilim? seni seviyorum..."

Sevgili olacağımızı söylediğim an gerçekten mutlu görünüyordu fakat öpemeyeceğini söylediğimde biraz kırılmıştı. Kendimi kanıtlamaya çalıştığım için onu da zor duruma sokmuştum. Bugün bile o konuşma yapılmadan önce öpmüştük birbirimizi.

Onu öpmek çok güzel hissettiriyordu.. sophia şanslıydı.. en azından onunla yaşadığı özel anları vardı... Bense sadece gururumu düşünüp mahrum kalmıştım ondan.

Bu şekilde de ilerleyebilirdik değil mi? Aramızdakiler tensel temaslardan ibaret olamazdı. Evet sağlıklı bir ilişkide tutku önemliydi ama... Yanı başımda olduğunu bilerek te mutlu olabilirdim.

"Seni seviyorum!"

Bir anda tekrar bağırdığında irkildim. Cevabımı duymadan gitmeyecek gibiydi..

"Biliyorum!"

"Fourth! Seviyorum seni.."

"Tamam!"

Duşakabinin kapısını aralayıp bağırdığımda tekrardan bağırdı.

"Aşığım sana!"

"Bende sana adam! Oldu mu?! Bende aşığım sana!"

Gülerek duştan dışarı çıktığımda havluyu belime sardım ve dışarı çıktım. Hâlâ kapının yanındaydı ama daha çok uzaklaşmış gibiydi.

Göz ucuyla baktığım adam çok güzel bakıyordu yüzüme. Yavaş yavaş yürüyüp odama ilerlediğimde ise peşimden geldi.

"Neden takip ediyorsun?"

"Sevgilimsin çünkü. Gelemez miyim peşinden?"

"Bence gelemezsin.. mahremiyet denen bir kavram var ya hani?"

Beni dinlemeden yatağıma uzandığında iki yastığıda gösterip mırıldandı.

"Hangisine sarılıyorsun?"

Yastıklara sarılarak uyuduğumu biliyordu. Bu alışkanlığımın hâlâ son bulmadığını düşünmesi çok garip ve bir o kadar da cesurcaydı..

"Sağ elindeki."