Siyaz

4. Bölüm

Eve gelip yatağa attım kendimi. Yelizin bağrışma sesleri geldiğine göre kesin yine çok sinirli. Kapıyı açıp bi anda içeri girince yataktan düştüm bi an. Bi insan nasıl bu kadar hayvan olabiliyor demeyin alın size örnek.

"Noluyor lan hayvan!"

"Neğ noluyoğ oloouum şşt uyucam ben siktir odana"

"İçtin mi lan sen yine. Lan hani içmiycektin lan ayrıca bura benim odam dingil git kendi odana."

Bugün yatakta uzanırken atletime kadar çıkarmış mor dantelli çicekli sütyenimle ordan oraya dolanıyordum. Yeliz üzerimdekine bakıp yarım ağız güldükten sonra geviş getire getire konuştu.

"Kızz bu neğ sexilikk benden habersiz biseymi yapıyon lan it" deyip çocuk azarlar gibi parmağını bana sallamaya başladı.

"Elin kopsun yeliz iğrenç kokuyorsun ben kahve yaparken git duş al ne için içiyorsun onu da anlamış değilim malmısın lan sen?!"

"Aşk sarhoşuyum ben hooppaa" deyip kendini yatağa attı.
Salak salak gülüyordu manyak. En son böyle içtiğinde evdeki borulardan birine asılıp striplez yapmaya çalışmıştı. Evet çok iğrenç kokar ve kel adamların kellerinide öper. Annemi arayıp "Gel kızına sahip çık bana yavşıyor" der.
Bi ara Cem'i aramak için kendini banyoya kilitlemişti. Evet kilitlemişi çünkü her sarhoş oluşunda Cemi arar bi ton küfür ederdi. Bundan öncekinde mani olmak istedigimi görünce de kendini banyoya kilitlemiş aramış ve babasının soyuna kadar küfür etmiş sonra rahatladığını söylemişti. Tam bi manyaktı.

"Adellll kurtar beni adell Cemi özledim adellll" diye adeta anıra anıra bağırıyordu.
Onun bu halleri beni üzüyordu. Cem de Yelizi çok seviyordu ama bilmediğimiz ve devlet sırrı gibi saklanan bi nedenden ötürü Yelizden ayrılmıştı.

Yaptığım kahveyi içirme çabalarım sonucunda yavaş yavaş kendine geldi.
"Cemi aramadığımı söyle. Lütfen aramadım değil mi?"

"Aramadın bu sefer ne striplez yaptın ne üzerime kustun ne de başka bi bokluk yapmadın sadece anırdın bi kac defa ama sorun olmadı" deyip kıkırdadım.

Evin kapısı bi kaç defa tıklatılınca üzerime tişört geçirip kimin geldiğine baktım.

Poyraz gelmişti!!

Ne kadar özlediğimi anlatmama gerek yok sanırım. Tamam şimdi kapıyı açıcam ve sanki birşey olmamış gibi içeriye davet edicem. Ahh evet yapabilirim. Ben bunları düşünürken kapı bir kaç daha çalınca hemen açtım.

"Aa Poyraz hoşgeldin"

O sexi bakışarı ve yeni çıkan sakallarıyla o kadar çekici duruyordu ki. Yarım agız gülümseyip

"Bugün beni misafir olarak kabul edebilir misin?"

"Bi sorun mu var?"

"Hayır sadece geldiğimden beri oteldeki çin restorantlarında ördek yiyerek fazlasıyla kendime işgence ettiğimi düşündüm ve sana gelmek istedim." Dedi o tatliş gülümsemesiyle.
Kıkırdayıp içeri geçmesini söyledim.

"Ne istersin yemek olarak?"
"Ihmm bilemiyorum canım patatesli börek istiyor sanırım hani annemden ögrendiğin şu gül şeklinde olanlardan." Dediğinde yüzüm asıldı.
Asiye teyzeyi çok özlemiştim annemden daha yakın gelirdi bana hep severdi beni. Bide bi börekleri birde un kurabiyeleri vazgeçilmezimdi. En son Poyrazla olan birlikteliğimizde Poyraza kendi ellerimle bişeyler yapmak istediğim için Asiye teyzeden yapılışlarını ögrenmiştim.

Kıkırdadım. "Peki beyfendi bana yardım etmeniz gerekiyor ama" deyip omzuna kolumu koyup göz kırptım.
Gür bi kahkaha atıp
"Misafirin yorgun ama yinede yardım edecek" deyince omuz silktim.