üç

160 23 17
                                    

gave you everything baby, everything I had to give

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


gave you everything baby,
everything I had to give.

"taehyung." derin ve fısıltılı olan ses rüyalarımın bir parçası mı? rahatsız etmemek için verilen küçük nefes verişleri tüm vücudumla hissediyordum. anlam veremiyorum, bu özlemimin getirdiği bir rüya mı yoksa gerçekten mi ibaret? gerçek olmasını tüm içtenliğimle istiyorum, saçlarımı öpen dudakların gerçek olmasını diliyorum.

&

jungkook:
taehyung neredesin?

taehyung:
jimin'in evindeyim, dışarı çıkacağız
birazdan. neden sordun?

jungkook:
ne demek neden sordum?
taehyung aynı evde yaşıyoruz, seni
evde göremeyince sordum?
nereye gideceksiniz alayım seni.

taehyung:
aynı evde yaşadığımızı
unutmamış olmana şaşırıyorum.
gerek yok, jimin'in arkadaşı
bırakacak bizi gideceğimiz yere.

jungkook:
sadece jimin ve sen
gidiyordunuz, yeni bir kişi
nereden çıktı?

taehyung:
lütfen olan bu olaydan
sonra düşünceliymiş gibi
davranma bana. iki gün sonra
yine aynı kişiye dönüşeceksin jeon.

jungkook:
bu tavır nedir şimdi?
dün kendin bana bu şekilde
davranmamam gerektiğini söyledin
şimdi de beğenmiyor musun :D
ne yapmam gerekiyor senin için?

taehyung:
tekrar sevildiğimi hissetmek istiyorum|
tekrar sevil|
sana bir şey sormak istiyorum,
dün gece evde miydin?

jungkook:
hayır değildim,
iş yerindeydim.

taehyung:
peki jungkook.
iletildi.

&

"jimin rüyalar gerçekmiş gibi hissettirebilir mi?" jimin sırtını geriye yaslayarak bakışlarını yukarıya sabitledi. " yani bazıları gerçekmiş gibi hissettirebiliyor, küçükken annemin benden kaçtığını gördüğüm bir rüya vardı. her ne kadar gerçeğe dönüşmüş olsa da, uyandığımda annemi bulana kadar ağladığımı ve gerçek sandığımı hatırlıyorum. lise zamanımdaki ıslak rüyalarım var bir de, en gerçekçi onlar şu an. neden sormuştun?"
ellerini saçlarımın arasında dolaştırmasından öpmesine kadar tüm her şeyini hissettiğim şey rüyaydı demek ki. önceki zamanlarımızı oldukça özlüyorum ve bu özlemin rüyalarıma kadar girmiş olması oldukça üzücü geliyor. "balım, iyi misin? uzaklara daldın iyice. bir sıkıntı yok değil mi?"

"rüya gördüğüme inanmak istemiyorum, gerçek olduğuna inanmak istiyorum. dün gece jungkook yatağımıza gelip adımı fısıldadı, sürekli saçlarımla oynayıp öptüğünü hissettim. küçük küçük öpüyor, ben uyandırmamak için çaba sarf ediyor gibiydi."
gözlerimin dolmasına engel olamadım. haftalardır beklediğim ilgi ve sevginin rüya olmaması lazım.

"peki bunu jungkook'a sordun mu?" gülümseyip ellerimi çenemin altına koydum. "sordum tabii ki de. dün gece evde miydin dedim, o da hayır işteydim dedi bana. " ne mutlu ki buna da inanmak istemedim.

jimin, buruk bir gülümseme ile kocaman sarıldı. "eminim ki bir açıklaması vardır." olması gerekiyor, bu mesafeyi bana açıklaması lazım.

&

jungkook:
akşam seni almaya geleceğim,
konuşmamız lazım.

taehyung:
ne oluyor?
iletildi.



çerezlik bir bölüm olsun şimdilik, çünkü bu bölümden sonra asıl kitabın konusuna başlayacağım. şu ana kadar okuyan yorum yapan kişilere çook teşekkür ederim normalde olsa 2 bölüm yazar sonrasında kitap yazmayı bırakır devam bile etmezdim. yorumların ve oyların buna birazcık katkısı var. öpüldünüz 🥹

hide & seek loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin