TOZKOPARAN İSKENDERİN AŞKI

4) Yeni Hayatın İlk Adımları

İSKENDER'DEN

sabah kalktım ve bahçeye çıktım okçuluk yapmaya başladım sabah saat 7,30 du seslerle arkama döndüm sinan ve asya gelmişti 

sinan * günaydın * dedi 

* günaydın * dedim 

asya * iskender salih hocalar uyanık mı * dedi

* evet * dedim önüme döndüm asya içeri girdi sinan oturdu 

sinan *iskender nasılsın hazırmısın günümüz iskenderi olmaya * dedi

* bilmiyorum ama herhalde değilim * dedim sinan alnına vurdu

sinan * ilk adım kendine güvenmek dün gece takımcak sana yaptıracaklarımızın listesini çıkardık * dedi ve cebinden kağıt çıkardı ve açtı upuzun bir listeydi okumaya başladı o sırada içerden asya seslendi 

asya * kahvaltı hazırrrrrr *dedi içeri girdik ve sofraya oturduk

fikri * arda ile elif nerede * dedi

sinan *birazdan gelirler gerekli mazemeleri alacaklardı * dedi

salih * ne mazemesi * dedi

asya * tozkoparanı teknolojik yapma mazemelerini * dedi ve güldü çok mu güzel gülüyordu diğerleri de geldi beraber oturduk bana birşeyler anlatıyorlardı akşama kadar çalıştık en son asya ile oyun oynamaya başladık benim arkama geçti ve elini elimin üzerine koydu kafasını omzumdan sarkıtıyordu ve bu değişik hissettiriyordu bir süre sonra çekildi ben devam ettim akşam oluyordu elif gitmişti diğerleri de kalktı birbirlerinin omuzlarına kolların atıp yürüdüler o kadar güzel duruyordu ki aradaşlık bu muydu hiç arkadaşım olmamıştı herkes benden kaçardı bende yanlız oynardım hep onları görünce kıskanmadım değil çok güzel bir dostlukları vardı birbirlerine ölesiye güveniyorlardı yarın dışarda çalışacaktık bisiklet denen birşeye binmeyi öğreteceklermiş bana yatağıma adımladım masada asyanın kırmızı bandanası vardı yatağa oturdum ve elime aldım sonra kokladım çok güzel kokuyordu bir anda hızla bıraktım ne yapıyordum ben kafayı yemeye başladım herhalde uzandım ışık kapalıydı gözlerimi kapattım ve uykuya daldım

ASYA'DAN

eski okulumuz yıkılmıştı buna hem seviniyor hem üzülüyordum  eski okulumuzda çok zorba vardı anlaşamadıklarına yapmadıklarını bırakmazlardı o kurbanlardan biri de bendim çok fazla zorbalık görmüştüm ama hep arkadaşlarım benim yanımda olmuştu bu yüzden onlara çok bağlıydım onlar benim herşeyimdi biz bir aileydik mavi ay soyadımız olmuştu sinan elif arda ve ben hepimiz kan bağı olmayan bu ailenin birer ferdiydi hepsini ayrı ayrı severim mesaela sinan ikiz gibiyiz aynı sinir aynı asabiyet ama içimizdeki kırılgan kalp ve elife olan zaafımız      arda o mai ayın neşe kaynağı o olmazsa bizi kahır ve üzüntü yok eder bizi en kötü durumlarda neşelendirir mısır püskülümüz                                                                                                                                   elif o benim en yakınım doğa kızımız her türlü şifa onda psikolog da olur doktor da o herşey sinanın ve benim zaafım onu çok seviyoruz en masumumuz 

salih hocalarla da ilkokuldan beri tanışıyoruz o bize okçuluğu ve insanları canlıları sevmeyi öğretti bizi koruyup kolladı canını hiçe saydı bir gün bunu bende onun için yapardım hepimiz yapardık rüya hoca da eski müdür yardımcımızdı daha sonra okuldan ayrıldı evlenip boşanmıştı bir kızı vardı melek kendisi ile iyi anlaşırdık okçulukla ilgilenmiyordu yani onlar benim herşeyim onları çok seviyorum

SABAH

uyandım ve mutfağa indim 

* günaydınnnnnnnn* dedim annem ve babamda günaydın diyip bana sarıldı kahvaltı ettik

annem * kızım bu hafta eliflerde kalıyorsun biliyorsun abinin yanına gitmemiz gerek * dedi

* o benim abim değil sadece 1 sene * dedim 

babam * evet asyam daha büyük * dedi güldü 

* babaaaaa * dedim 

babam * efendim ufaklık * dedi 

* hıh ben çıkıyorummm * dedim evden çıktım cama taş attım baktılar

* egeye selam söyleyin asla ona abi demeyeceğimi de iletin * dedim ve buluşma yerine geldim bir tek iskender vardı yanına oturdum

* günaydın * dedim

iskender * günaydın asya bunu dün bizim evde unutmuşsun * dedi ve bandanamı uzattı teşekkür edip aldım çantama koydum diğerleri de geldi 

* bu da bisiklet * dedi

iskender * ne deyişik aletleriniz vardın ben binmeyeyim * dedi

* olmaz öyle şey * dedim

arda * senle dalga geçerler * dedi iskenderi hırslandırmak istiyordu

iskender * hangisi ben gibi at üstünde okçuluk yapmışta benle dalga geçeceklermiş * dedi ve bisiklete atladı yarıştık durağa kadar gidecektik ve dönecektik durağa vardık tam yenecekken frene bastım karşımda beni yıllarca zorbalayan takım duruyordu bisikleti çevirdim ve geri dönüş yoluna koyuldum 

takımdan biri * kaç minik serçe yine elimize düşeceksin * dedi hızla döndüm iskender de buradaydı 

elif * ne oldu geç kaldın * dedi

* zincir zincir attı * dedim 

arda * sırada ne var * dedi 

sinan * iskenderin forma işi * dedi onları da hallettik ve elifle onların eve döndük odaya çıktık kendimi yatağa attım gözümden yaş dütü kafamda konuşmalar çınlıyordu minik serçe dendiğini duyuyordum elif elini sırtıma koydu ona baktım

* onları gördüm * dedim 

elif * nerede * dedi ve yanıma oturdu

* durakta ondan geç kaldım * dedim

elif * sana birşey yaptılar mı * dedi

* hayır ama hala korkuyorum * dedim

elif * korkma hadi uyuyalım * dedi uyuduk