Gökçe ile kuzey mutlu mesut,birbirlerinden ayrıldıktan sonra bir köşeye geçtiler ve kendi aralarında sohbet etmeye başladılar.Arda hala çağrı abi ve nehir ablayı hazmedemediği için bir köşede ağıt yakıyordu.Hepimiz ona baygın bakışlar atıyorduk ama pekte umursuyor gibi değildi.
"Ben hem ellerimi yıkıyayım hemde su alıp geleyim"dedim ayağa kalkarken,"mutfak nerdeydi?"
"Şu kapıdan gir,koridorun solundaki ilk kapı banyo,onun karşısındaki kapı mutfak"dedi kuzey.Dediği kapıdan içeri girdim,önce banyoya uğrayıp hızlıca ellerimi yıkadım.Ordan çıkıp mutfağa geçtiğimde baya geniş ve güzel bir mutfakla karşılaştım.
Bu sitenin evleri harbi güzeldi.Tezagın üzerinde duran sürahiyi gördüğümde gülümsedim.Bardakların olduğunu düşündüğüm dolabı açtığımda,tekte bardakları bulmak beni dahada mutlu etmişti.Bir bardak alıp,su doldurdum.Yemek masasının sandalyelerinden birine oturup suyumu içtim.
"Güneş?", ismimi duymamla bakışlarım kapıya kaydı.Pınar ablaydı.Elindeki boş tabağı lavobaya bırakıp bana doğru döndü,"ne yapıyorsun?"
"Su içmeye gelmiştim"dedim, pınar abla çaprazımdaki sandalyeyi çekti ve oturdu.
"Nasılsın?"dedi, gülümseyerek.
"İyiyim siz nasılsınız?"dedim bende onun gibi gülümserken.
"İyiyim bende okul nasıl gidiyor?"dedi.
"İdare ediyoruz"dedim.
"Benim büyük oğlan emir,sizin bir süreliğine yüzme hocalığınızı yapacak, nasıl gidiyor güzel öğretiyor mu?"dedi, sıradan soruları bile bu kadar ilgi ile dinlemesi beni şaşırttı.
"Evet ilgileniyor"dedim.
"Öğrendin mi bir şeyler"dedi.
"Ben yüzmeyi sevmiyorum,hatta hiç suya girmem"dedim,bahsederken bile tüylerim diken diken olmuştu.
"Neden?"dedi kasları hafif çatılırken.
"Küçükken yaşadığım tatsız bir olay yüzünden..."dedim yutkunurken.Babam tarafından öldürülmek istedim... diyemedim.
"Pınar!"diye içeri giren fatih abi ikimizi görünce olduğu yerde durdu.
"Efendim hayatım?"dedi pınar abla.
"Su almaya geldin güya geri dönmeyince merak ettim,hem tabağımı getirmiştim"dedi fatih abi,elindeki boş tabağı tezgaha bıraktı.
"Güneşle denk geldik o da su içmeye gelmiş öyle muhabbet ediyorduk"dedi pınar abla gülümseyerek.
"İyi yapıyorsunuz"dedi fatih abi,hafif bir tebessümle.
"Ben bizimkilerin yanına geçeyim"dedim ve oturduğum sandalyeden kalktım.
"Evet bizde geçelim hadi gel"dedi pınar abla,koluma girdiğinde şaşırdım ama belli etmedim.Biz önde fatih abi arkamızda salona geri girdik.
Bahçeye doğru yönelecektim ki bizimkilerde içeri girdi.
"Allah aşkına girdik ama kalabalığız nereye oturacağız?"dedi kuzey,zorla içeri soktukları belliydi.
"Vallaha bizim yerler belli"dedi asya.
Ozan abinin ayak ucuna otururken.
Berrakta aynı şekilde Fırat abinin ayak ucuna oturmuştu.Gökçede Semih abinin ayak ucuna oturdu, barış abinin ayak ucunda çiçek geçmişti.Nisa zaten oğuz abinin kucağındaydı.
"Bizim bu kadar babacı kızlar doğurmamız normal mi?"dedi Aylin abla gülerek.
"Vallaha biraz anormal gibi,bu kadar sevgi fazla"dedi Dicle abla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓞𝓶𝔃𝓾𝓶𝓭𝓪𝓴𝓲 𝓨𝓾𝓴
Teen FictionYıllarca anne ve babasının nefretiyle büyümüştü güneş.Bir kaç ay önce alt katlarına taşınan kız ile birlikte girdiği ortamlar değişmişti önce.Daha sonra hayatının tamamen değişeceğinden hayatının tamamen yalandan ibaret olduğundan bir haberdi... Gün...
