2. Bölüm

17 3 12
                                    

Changbin market reyonundaki kahvelere bakıyordu. Almak istediğinden değil, biraz zaman öldürüp çıkacaktı. O, reyonlara bakmaya devam ederken otomatik kapı açıldı, içeri maskeli ve şapkalı iki adam girdi.

İçecek reyonuna yaklaştıkları zaman farkedebildi onları Changbin.

??? : Hadi, al hangisini alıyorsan da gidelim.

??? : Dur, tadına bakacağım. Hangisini beğenirsem onu alırız artık.

Beyaz maskeli olan maskesini hafifçe indirdi, pipet aracılığıyla şişeden biraz içti.

Yüzünün tamamını görünce Jungkook'u anında tanıdı Changbin.

İki adam, bir şişe muzlu süt alıp marketten çıktılar. Saat akşam 18.59 idi. Changbin marketten çıktıklarını görünce hemen ikilinin peşine takıldı.

Takip edildiklerini hisseden Taehyung hemen arkasına döndü.

Taehyung: Hay sokayım.

Taehyung, Jungkook'un bileğini sıkıca kavradı ve ikisi de koşmaya başladı. Changbin de arkalarından...

Bir sokak, iki sokak derken metrelerce kovalamaca devam etti. Changbin'in cebindeki telefon titriyordu. Changbin umursamadan Taehyung ve Jungkook'un arkasından koşmaya devam etti.

Taehyung bu gidişle koşuşturmacanın son bulmayacağını anlamıştı. Bu şekilde, bir yol ayrımında Taehyung bir sokağa, Jungkook başka bir sokağa girdi.

Changbin, genç olduğundan çabuk yorulur diye Jungkook'un peşinden gitmeye karar verdi.

Jungkook, Changbin'in ikisinden birinin peşinden devam edeceğini tahmin etmişti. Son sürat koşmaya devam etti, bacaklarında oluşan ağrıya aldırmadan.

Çıkmaz sokak. Üç duvar. Jungkook kapana kısılmıştı.

Changbin: Kaçacak yerin kalmadı. Jeon Jungkook, Tutuklusun!

Jungkook, teslim olur gibi kollarını kaldırdı. Nefesini biraz düzene sokmaya çalıştı, Changbin biraz daha yaklaştı.

Jungkook: Üzgünüm, Changbin. Bugün değil.

Jungkook hızlı bir manevrayla Changbin'in yakasından tuttu, onu duvara vurdu ve yanından sıyrılıp kaçtı. Changbin afallamıştı. Jungkook'a yetişmeye çalışmak istedi ama Jungkook çoktan uzaklaşmaştı.

Changbin: Bu ilk seferdi... Jungkook hyung. Gelecek sefer sadece seni değil, abilerini de yakalayacağız...

Changbin, genelde suçlularla iletişimini saygı çerçeveleri içinde tutardı ancak kendisinden büyük olan şüpheli veya suçlulara asla hyung ya da noona demezdi. Jungkook, Changbin'in ona hyung dediğini duysaydı sevinirdi. Çok.

Tabi, Changbin homurdanırken bu kelimeyi saygı anlamında kullanmamıştı.

⬤⬤⬤⬤

Jungkook: Hyung var ya, görsen inanamazdın! Çocuğu duvara vurdum böyle bir şaftı kaydı, üf!

Yoongi: Tamam Jungkook, adamı duvara vurmuşsun, anladık. Büyük başarı.

Taehyung: Sus len. Bebeğim şurada yaşadığı macerayı anlatıyor.

Seokjin: Eee, sora noldu?

Namjoon: Hyung, ağzında yemek varken konuşma!

Seokjin ağzındaki tostu yutmadan konuşmuştu, Namjoon kafasına ufak bir tane vurdu. Seokjin ağzındakini yuttu.

Seokjin: Ay ne kastın sen de!

Namjoon: Yediğin boğazında kalırsa görürsün kasmayı!

Seokjin: Tamam Namjoon, anladık, beni umursuyorsun. Jungkook'a döndü Anlat şimdi, sonra n'oldu?

Jungkook: Sonra bir şey olmadı, kaçtım ben, peşimden gelmedi o da.

Seokjin: Dövmedin mi yani?

Taehyung: He bir de dövseydi? Ulan çocuk beni tutuklayacaktı dedi!

Seokjin: O da doğru.

Bangtan birbirleriyle şakalaşmaya devam etti.

***

Changbin: Off, nasık vurduysa başım hâlâ acıyor!

Jeongin: Başının acısına yanacağına Jungkook'u yakalayamadığına yan! Sen polislerin yüz karasısın! Sen-

Bang: Tamam Jeongin. Gitme üzerine, yarar etmiyor.

Jeongin: Yoo, ediyor. Gaza getiriyorum.

Felix: Bunu en son yaptığında Changbin seni boğazlamıştı, Jeongin.

Jeongin: O zaman sinirliydi o başka.

Jisung: E, şu an da sinirli???

Changbin: De tamam! Susun!

Bütün üyeler bir kaç saniye sessiz kaldılar.

Jeongin: Üzgünüm, hyung. Öyle demek istemediğimi biliyorsun. Değil mi?

Changbin kafasını kaldırıp Jeongin'e baktı. Jeongin gaza getireyim derken biraz sert olabiliyordu, grup üyeleri buna alışıktı. Ve daha da garibi bu şekilde hakaret etmesi işe yarıyordu.

Jeongin: Sen polislerin yüz karası değilsin hyung. En iyi polislerden birisin. Özür dilerim.

Jeongin bunu söylerken ağlayacak gibiydi. Changbin ister istemez gülümsedi.

Changbin: Sana da kıyamıyorum ki.

Ve atmosfer yine neşelendi. Stray Kids'in en iyi yanı, davaları çözerken birbirleriyle şakalaşabiliyor ve mutlu kalabiliyor olmalarıydı.

Suçumu Örtsene (BTSxSKZ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin