Sanal Partner

Yapma Baba

Merhaba millet! Biraz tuhaf bir bölümle karşınızdayım. Yüksek ihtimalle bana biraz söveceksiniz ama olsun. Neyse fazla uzatmadan bölüme geçelim. 🖤🐈‍⬛

?: Haa, Tae...ahh...mmh

*Bir Saat önce

Parktan çıktıktan sonra hâlâ kafamı toparlayamamıştım. Eve dönmek istemediğim için sessiz sokaklarda tek başıma yürüyordum. Ne yapacağımı düşünürken aklıma gelen şeyle telefonumu cebimden aldım ve rehberimdeki numarayı aradım.

Thv: Kendini hazıla Siwoo. Yarım saate evindeyim.

*Şu an

Yatakta uzanmış sigara içerken Siwoo'nun bana s*kso çekişini izliyordum. Siwoo bir anlığına başını kaldırıp bana baktı.

Thv: Odağın nerede senin? Görmen gereken şey burada değil aşağıda.

Elimi saçlarının arasına geçirdim ve onu kendime bastırdım. Zevkle inleyerek yatak başlığına yaslandım.

Siwoo: Tae, ahh...biraz yavaşla...karnım!..

Onun sözlerini görmezden gelerek itişlerimi hızlandırdım. Siwoo'nun eli yavaşça yanağımı okşamaya başladı.

Siwoo: Ah, Tae! Çok iyi hissediyorum!..ahh!..Tae, ahh! Ben...seni seviyorum...Tae!..

Yanağımdaki elini çektim ve sırıttım.

Thv: Saçmalık. Sevgi dediğin şey ne ki? Yaptığın işi düzgün yap.

Boştaki elime boğazını sıkarak onu yatakta sabitledim ve itişlerimi hızlandırdım.

Thv: Şu ana kadar kaç kere böyle ahlaksızca şeyler söylediğini merak ediyorum. Başkasının eğlencesini bozmaya mı çalışıyorsun? Hm?

Boğazını sıkmayı bıraktım ve hızla ona çarparken öne doğru eğildim.

Siwoo: Ahh!...Haa...Tae!..

Sonunda boşaldığında sırıtarak ona baktım ve ellerimi vücudunda gezdirdim.

Thv: Kendi kendini ıslatmışsın? Bunu yaparken ne düşünüyordun?

Cevap beklemeden yataktan kalktım ve banyoya yöneldim. Hızlı bir duş aldıktan sonra üstümü giyindim ve banyodan çıktım. Sessizce çıkış kapısına yönelirken belime dolanan iki el hissettim.

Siwoo: Tae...cidden çok kabasın...

Thv: Bırak beni Siwoo.

Yavaşça ellerini belimden çözdü. Yüzümü ona döndüm.

Siwoo: Neden yanıma eskisi kadar sık gelmiyorsun? Her gece yatağımda seni bekledim. Yoksa benden başka biri mi var?

"Bu adam sinirlerimi bozmaya başladı." diye geçirdim içimden. O anda telefonumun çalmasıyla çok mutlu olmuştum çünkü Siwoo'nun saçma sorularına cevap vermekten kurtulmuştum. Arayan Namjoon hyungdu. Hızla aramayı cevapladım.

Namu: Tae! Nerdesin?!

Thv: Neden bu kadar telaşlısın?

Namu: Baban geldi! Her neredeysen çabuk buraya gel!

Babamın geldiğini duyunca bir an duraksadım.

Namu: Tae cevap ver!

Thv: Ah...şey...tamam geliyorum...

Telefonu kapatıp hızla ordan çıktım. Siwoo'nun arkamdan "Nereye?!" diye bağırdığını duyabiliyordum.

Hızla eve geldiğimde kapıyı çalmakta tereddüt ettim. Onca sene sonra nasıl bakacaktım babamın yüzüne? Bu beni çok geriyordu. Yinede kendimi zorlayarak kapıyı çaldım. Kısa bir süre sonra Hoseok hyung kapıyı açmıştı. Artık bana kızgın görünmüyordu. Bunun yerine endişe vardı gözlerinde. Yavaşça içeriye girdim ve salona yöneldim. Babam kanepede oturmuş Namjoon hyungla konuşuyordu. İçeri girdiğimi gördüklerinde ikiside sessizleşti. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bu yüzden sadece babamın yüzüne bakmakla yetindim. Babam yavaşça ayağa kalktı ve bana yaklaştı. Yavaşça bana sarıldı.

Kimdi bu adam? Şu an bana sarılan babam olamazdı değil mi? Ona en ihtiyacım olan zamanda beni terk edip giden adama şimdi ne olmuştuda beni görmeye gelmişti?

Bir süre öyle kaldık babamla. Sonrasında nedense kendimi rahatsız hissettim. Bu yüzden yavaşça geri çekildim.

Tekli koltuğa oturmuş hyunglarım ve babamın konuşmalarını dinliyordum. Hiç konuşmuyordum çünkü babama ne diyeceğimi bilemiyordum. Bir süre sonra babam tekrar bana döndü ve sıkıntılı bir sesle konuşmaya başladı.

TB: Taehyung...biliyorum yıllar sonra beni karşında görmek seni şaşırtıyor...

Cevap vermedim. Babam bunun üzerine iç geçirdi.

TB: Anlıyorumki konuşmak istemiyorsun...istediğin gibi olsun. Fazla uzatmayacağım.

Bir an tereddüt eder gibi baktı bana.

TB: Ben...evleniyorum...

Şokla başımı kaldırıp ona baktım. Çok kısık bir sesle cevap verdim.

Thv: Ne demek evleniyorum?

TB: Yakın zamanda bir kadınla tanıştım. İyi anlaştık ve zamanla birbirimizi sevmeye başladık. Sonuç olarak evlenmeye karar verdik. Buraya sana bunu söylemek için geldim.

Ağlamak üzereydim.

Thv: Şaka yapıyorsun değil mi? Baba...BABA ŞAKA YAPIYORSUN DEĞİL Mİ?! BUNCA ZAMAN SONRA İLK DEFA GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ İÇİN UFAK BİR ŞAKA YAPMAK İSTEDİN DEĞİL Mİ?! BABA! CEVAP VER!

Babam sessizce bana bakıyordu. Hızla koltuktan kalktım. Göz yaşlarıma engel olamıyordum. Ellerimi saçlarımın arasına geçirdim ve odanın içinde bir oraya bir buraya gidip gelmeye başladım. Hyunglarım endişeyle bana bakıyorlardı.

Thv: Hayır hayır hayır...yapamazsın...bunu anneme yapamazsın...sen hâlâ annemi seviyorsun...YAPMAZSIN! YAPAMAZSIN! ANNEME İHANET EDEMEZSİN! SEN ANNEMİ SEVİYORSUN! ÇOK SEVİYORSUN! BABA! ŞAKA YAPIYORSUN DEĞİL Mİ?! ANNEME YAPAMAZSIN BUNU! BABA! LÜTFEN ŞAKA YAPIYORUM DE!

Babam cevap vermiyordu. Jin hyung yavaşça bana yaklaştı.

Jin: Taehyung...sakin ol...

Ona bakarak kahkaha attım.

Thv: SAKİN Mİ?! SAKİNİM BEN! BAK! ÇOK SAKİNİM! YA SİZ BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?!

Babama döndüm. Önünde diz çöktüm ve ağlamaya devam ettim.

Thv: Baba...baba yapma...anneme bunu yapma...lütfen baba...yalvarıyorum sana...

Babam cevap vermedi. Bunu yerine hızlıca kanepeden kalktı ve dış kapıdan çıkıp gitti. Hyunglarım etrafımı sardılar. Hıçkırıklarıma engel olamıyordum. Ne demek başka bir kadınla evleniyordu? Ne yani? Annemden bu kadar çabuk mu vazgeçmişti?  Bir süre yerde diz çökmüş bir şekilde ağladım. Biraz sakinleştikten sonra tekrar ayağa kalktım ve dış kapıya yöneldim.

Yoongi: Nereye? İyi değilsin sen...gitme bir yere...

Thv: SEN KARIŞMA!

Hızla kapıdan çıktım. Ağlayarak tekrar annemin öldüğü parka gittim. Ağacın karşısındaki bankta tek başına müzik dinleyen Jeon'u görünce duraksadım. Bir süre sonra o da beni fark etti. Öylece birbirimize bakakaldık.

Şu anda bana çok pis sövüyorsun...Özür dilerim...Neden böyle bir bölüm yazdım bilmiyorum...