İyi okumalar
×
Savaş
Güne çilli bir suratı izleyerek uyanmak çok güzel bir histi. Kollarımda minicik duran bedeni her şeyden korumak ister gibi sıkıca kavramak istiyordum. Ama uyuduğu için rahatsız olur diye yapmaktan vazgeçmiştim. Gece ara ara uyanıp gerçek olduğunu kavrayana dek izlediğimden uykusuzdum ama yorgun değildim.
Yüzünü buruşturmaya başlayan bedenin uyanmasına az kaldığını fark ederek dikkatle izledim. Önce sanki ağzında bir şey varmış gibi şapırtılar çıkardı, kirpikleri titredi ve gözleri aralandı. Zar zor görüşünü kazandığında tavanımla bakışıyordu. Gözlerini tamamen açtığında ise gözleri benim olduğum tarafa döndü, kısa bir an gerçekliğimden emin olmaya çalışır gibi bana baktı. En sonunda emin olunca yüzünde güzel bir gülümseme belirdi.
"Günaydın, velet." Dedim. Mesajlaşmadan daha farklı hisettiriyordu ama kesinlikle ondan daha iyiydi.
"Günaydın, ela gözlüm." Dedi o da karşılık olarak. Gülümsedim bu karşılığa.
"Saat kaç?" Diye sordu en sonunda. Elleriyle gözlerini ovuşturuyordu.
"Yediyi on geçiyor." Dedim hemen sonra aklıma gelenle ona baktım, "Okula gidecek misin?"
"Hayır." Dedi yataktan doğrulup otururken. "Devamsızlık hakkımı ilk kez kullanıp günü seninle geçirmek istiyorum."
Benim gibi sorumluluk sahibi biri muhtemelen bunu kabul etmez, okulunu aksatmaması gerektiği hakkında nutuk çekerdi. Ama fark etmiştim ki ben söz konusu Utku olduğunda bencil herifin tekiydim. Bu yüzden gitmesi gerektiğini söylemeyi geç aklımdan geçirmedim bile.
"Ben elimi yüzümü yıkayayım." Dedi yataktan kalkarken. Ben çoktan yıkamış, onun uyanmasını beklerken yanına uzanmıştım. O banyoya giderken ben mutfağa ilerliyordum.
Çayı demleyip dolaptan kahvaltılıkları çıkarırken tezgahın üzerine dizdim. Ben tüm kahvaltılıkları çıkardığımda Utku mutfağa geldi. Sorgusuz sualsiz bana yardım ettiğinde güldüm. O kahvaltılıkları salondaki orta boy masaya götürdüğünde, ben o arada sucuklu yumurta yapmıştım. Çay ve bardakları alıp salona gittiğimde Utku suyu getirdi arkamdan. Birlikte oturduk sofraya. Onunla ilk kahvaltımıza başladık.
"Amcan eve gelmediğin için endişelenmez mi?" Diye sordum aniden aklıma gelmişti.
"Gece işe gidiyor hep. O geldiğinde ben çoktan okul için çıkmış oluyorum, haberi olmuyor çıktığımdan yani. Zaten çok karışmıyor bana, aynı evin içinde iki yabancı gibiyiz." Yüzüne baktım ama üzgün görünmüyordu.
"Arkadaşın falan var mı?" Diye sordum. Onun hakkında her şeyi bilmek istiyordum.
"Berk var," dedi çokta düşünmeyerek. "En yakın arkadaşım."
"Hakan'ın kardeşi Berk?" Diye sorduğumda şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.
"Aynen." Dedi o da bu halime gülerek.
"Geçen gün, markette Berk'in yanındaki..." derken aklıma gelen görüntüyle dudaklarımı ısırdım. Şöyle bir bakınca arkası dönük olmasıma rağmen vücudu ve boyu Utku'nunkiyle aynıydı.
Resmen burnumun dibindeydi, görememiştim.
"Bendim." Dedi en sonunda yarım cümleme karşılık vererek.
"Bu bir ayda amacın sadece sınava hazırlanmak mı?" Diye sordum.
"Aynen öyle." Diye karşılık verdi.
"Amcan önemsemiyor pek demiştin. Madem bir ayımız var neden bu bir ayı benim evimde geçirmiyorsun?" Ani gelen fikirle aklımdakileri pat diye söyledim.
Şaşkınlıkla bana baktı.
"Ciddi misin sen?"
İçten içe ani bir fikir olsa da büyük bir parçam bunu canı gönülden istiyordu. Onunla anılar biriktirmeyi dilemiştim ve bu anılar o burada kalırsa mümkün olurdu.
"Oldukça. Seni sıkıştırmıyorum, sadece düşünmen için bir teklifte bulunuyorum. Madem bir ayımız var, bunu yanyana geçirmek için en uygun fikir bu olur. İstersen amcanla konuşurum."
Bekleyip bu fikri değerlendirmesi icin ona zaman verdim. İçten içe hemen kabul etmesini istesem de onu zorlayamazdım. En nihayetinde hâlâ birbirimizi tam olarak tanıyor sayılmazdık. Yine de bir yandan bunun birbirimizi tanımak için en iyi yol olduğunu da biliyordum.
O düşünürken ben kahvaltılıkları topladım. O da bardakları ve tabakları makineye dizdi. Birlikte kahvelerle salona girdiğimizde otururken içten içe onun beni reddedişine hazırladım kendimi. Belki de ani bir soruydu.
"Kabul ediyorum." Şaşkınlıkla yanımdaki bedene baktım. "Bu bir ayı burada geçirmek iyi fikir."
İçimde kendimin bile tahmin edemeyeceği bir mutluluk patlaması yaşandı. Sanki evlilik teklifim kabul edilmiş gibi rahatlamıştım.
Aklımda olan tek sey ise bir ay boyunca Utku ile bu evde biriktireceğimiz anılardı.
Finalden önce biraz birlikte kalsınlar
Hikayede beğenmediğiniz bir nokta var mı?
Beğendiğiniz noktalar var mı?
Diğer bölüm görüşürük
Insta: Fromthemonlight
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevk| gay
RomanceMahalle abisine bekaretini vermeye çalışan ergen liseli. Loveislove #1