YÜZÜM VE VÜCUDUMDAKİ MORLUKLAR
KALBİMDEKİ KIRIKLAR
HER SANİYE SÜZÜLEN GÖZYAŞLARIM
VE ALDATAN BİR NİŞANLI
AMA BİR KİŞİ
KADINI TAKINTI HALİNE GETİRMİŞTİR...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şarkı•Biliyorsun-Sezen Aksu Efnan Yücesoy
Moraran göz altlarımı kapatıcı ile kapatmaya çalışıyordum ancak bir işe yaramadığından bıraktım ve çantamı alıp evden çıktım.
Bir taksi çevirdim ve bindim.
"Nereye?"diye sordu taksici
"Nişantaşı"
Ve pencereden yağan yağmuru seyretmeye başladım
Bir zamanlar çok aşık olduğum ancak şimdi hergün vücudumu morartan kişinin yanına gidiyordum.
Nişanlım Anıl'ın yanına.
İşyerinin önüne gelmiştim.
Çok büyük bir tekstil şirketinde yöneticiydi.
Parayı ödeyip taksiden indim.
Şirkete girdim danışmaya kimliğimi gösterdim.
Asansöre binip Anıl'ın olduğu kata çıktım
Kapısını çaldım ve içeri girdim odasında bir kadın ve nişanlım vardı öpüşüyorlardı.
Ancak ağzımdan bir kelime çıkmadı çok kez aldatılmıştım ondan başka kimsem olmadığı için sustum.
Ben girince kadın üstünü başını düzeltip bana bakarak odadan çıktı.
"NE DİYE GELDİN YİNE!"dedi
"Görmek istedim birde sana kurabiye yaptım çok seviyorsun ya"
"Gelme beni görmeye kızım rezil ediyorsun beni"
Gözümdeki yaşın süzülmemesi için kendimi zor tuttum ve elimdeki poşetten kurabiyeleri çıkarttım.
"Aç mısın?"diye sordum
"Evet"
"Bilsem yemek getirirdim çok güzel fasülye yapmıştım"
"İstemiyorum kızım anla artık şunu ne kurabiyeni ne yemeğini ne De seni"
Artık gözümdeki yaşlar süzülmüştü içinde kurabiye olan kabı yere attığında panik atağım tutmuştu ve titremeye başladım.
"Çık git odadan hadi"
Gözyaşlarımı sildim ve odadan çıktım.
Hızlı bir şekilde şirketten çıktım ve taksi çevirdim ve eve gittim.
Kendimi banyoya attım ve suyu açtım.
Bu sefer kendimi hiç tutmadan ağlamaya başladım.
"Neden istemedin beni?"
Elime bir jilet attım ve kolumu jiletledim artık vücudum iğrenç bir hale gelmişti Anıl'ın vurmuş olduğu morluklar yaralar ve jilet izleri ile dolmuştu.
Suyu kapattım ve odama gittim üstüme birşeyler giydim ve kendimi yatağa attım uyumak istedim
Ve daldım...
Kapı çalmıştı.
Telefondan saate baktım saat sabah sekiz olmuştu
Girişe kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım ve karşımda Anıl vardı ama bu sefer farklıydı
