Yazardan anlatım
Jisungun şişeyi kaç defa çevirdiğini hatırlamayan ve içtikleri alkolün dozunu kaçıran diğer üyeler oyundan sıkılmaya başlamıştı. Herkes normal görevler alıyordu ve bu da oyunda eğlence bırakmıyordu. Ta ki jisung şişeyi tam da felixle hyunjinin arasında durduran kadar.
"D mi ?C mi?"diye sordu hyunjin.
"Sen tam bı piç olduğun ve çoğu sırrımı bildiğin için doğruluk demek baya tehlikeli bu yüzden C"diye cevap verdi felix.
"Hımmm, ne yaptırsam ki? BULDUM. İsteğin birinin Kucağına otur." dedi hyunjin. Hyunjin bunu belki JİLİX moment alır diye yapmıştı çünkü zaten felix normal zamanlarda da Jisungun bacağına uzanıyordu. Bu yüzden belki bı ihtimal yine jisungu seçer diye düşündü. Ama yanılmıştı.
Felix arada kalmış bı şekilde kimin kucağına otursa bilemiyordu. Jisungun kucağına oturursa utançtan kızaracağını bildiği ve garip tepkiler vermekten korktuğu için minhonun kucağına oturmaya karar verdi. Diğer üyeler bu durumu çok yanlış anlıyacaktı ama bu ne felixin ne de minhonun umrundaydı. Ne de olsa onlar arkadaştı.
"Demek minho hyung ha? İyi seçim"dedi changbin. Herkes gülüp eğlenmeye devam ederken hyunjin ve jisung hayal kırıklığına uğramışlardı. Jisung felixin onun kucağına oturmasını bekliyordu. Ama yanılmıştı. Daha fazla bu ortamda kalmak istemediği için ayaklandı ve herkese çok uykusunun geldiğini, bu yüzden uyumaya gittiğini açıkladı.
Hyunjin de jisung gittikten sonra saçma hareketler yapmamak için mutfağa gidip kendine kahve hazırladı. Bu kahve onu ayılması için yeterliydi.
Bir süre daha oturup yeterince kaos çıkaran üyelerde ayaklandı.Diğer dörtlü kendi yurduna dönmek için kapıya doğru ilerledi ama bu sarhoş ve uykulu halleriyle kimin arabayı kullanacağını bilmiyorlardı. Chan ayıktı ama evi toplayıp buradaki üyelerin başında beklemeliydi. Chan biraz daha düşündu ve aklına gelen fikirle bı anda en tatlı gülümsemesini dudaklarına yerleştirdi ve hyunjinin yanına gitti.
Hyunjinden anlatım
Kahvemi içtikten sonra mutfakta kalmayı tercih edip sandalyelerden birine oturdum ve telefonumla uğraşmaya başladım.
"Hyunjin?"Chan hyungun seslenmesiyle kafamı mutfak kapısına çevirdim.
"Efendim?"
"Senden bı ricam olacaktı da"
"Eğerki yapabileceğim birşey de seve seve."
"Ya kapıdaki dörtlüyü kendi yurtlarına götürür müsün? Zaten sana yardımcı olacak seungmin de var hm?"
"Sen götürsen olmaz mı?"
"Ben de öyle düşünmüştüm ama elimizde bir adet sarhoş changbin var."bunu söylerken tüm ciddiyeti bı anda yok olmuştu.
"Bak bunun dedin bı tehlikeyi sezdim gibi. Neyse ben bırakırım"dedim ve birlikte güldük.
"Şimdiden çok sağol." Chan hyungun son dediği şeye hafifçe tebessüm edip mutfaktan çıktım. Kapının önüne baktığım da ayakta durmaya çalışan üç mal ve anneleri gibi duran bı seungmin vardı.
"Hadi çıkalım."dedim seungmine . Kafasıyla beni onaylayıp jeongin ve felixin elini tuttu ardından da kapıyı açtı. Bana da minho hyung kalıyordu. Onunda kolundan tutup arabaya yönlendirdim. Beraber arabaya doğru ilerlerken seungmin Felix ve jeonginle beraber arka koltuğa oturunca ben de minho hyungu ön koltuğa oturttum.
"Hyunjin-ahh~"diye seslenmesiyle hafifçe güldüm. Yanına yaklaşıp onun emniyet kemerini takmaya çalıştığımda ise boynumda hissettiğim nefes ile öylece kaldım. Minho şuan da dibimdeydi ve boynumu neredeyse öpecek kadar yakınımdaydı. Bu durumdan rahatsız mıyım? Hayır.
"Hadi ama ne zaman gideceğiz?"diye Selendi seungmin. Ben de minhonun kemerini bağlayıp hiçbir şey olmamış gibi kapısını kapatıp şoför koltuğuna geçtim.
Yol boyu kimseden ses gelmedi çünkü hepsi uyumuştu. Yurda varmamıza beş dakika kala minho gözlerini açtı. Bana döndü ve gülümsedi. Ama bu gülümseme öyle normal gülümsemeler den değildi ,tam bı şerefsiz gülümsemesiydi.
Onu umursamadan arabayı sürmeye devam ettim.
"Hyunjin-ahh~ neden yüzüme bakmıyorsun?"diye sordu.
"Araba kullanıyorum hyung."diye cevapladım.
"Ama senin o güzel yüzüne bakmak istiyorum hyunjin. Bana bak ve beni bu güzellikten mahrum etme."Ne?
"Sarhoşken ne dediğini hiç anlamıyorum hyung."dedim. Çünkü verecek başka cevabım yoktu. Bı süre sesizce yolu izledi. Sonunda bı kırmızı ışıkta durdugumuzda bana dönüp tekrardan konuşmaya başladı.
"Bak şimdi durduk. Hadi yüzüme bak." Ney babanı götten mi?
Cevap vermek benim icin zor olduğu için sadece Kafamı yana çevirdim ve Minhoyla göz göze geldim. Çok yoğun ve güzel bakıyordu fakat o yoğun bakışların ardındaki duyguları görmek imkânsız gibi bişeydi.
"Bu kadar güzel olman büyük suç. "Ne diyorsun be adam? Heyecandan gebermesem iyi.
Kırmızı ışık yerini yeşile bırakınca önüme döndüm ve arabayı sürmeye devam ettim. Yanımdaki adamın minho olduğuna emin miyiz?
Yurdun önüne gelince arabadan indim önce arkadaki üçlüyü uyandırıp yurdun kapısının önüne götürdüm. Seungmin gerisini ben hallederim diyince ben de minhonun yanına gittim.
Yarı uyanık bı hâli vardı. Emniyet kemerini açtım ve arabadan inmesini bekledim.
"Off ya neden bu kadar çabuk geldik ki?"diye mırıldanmaya başladı. Konuşmalarını göz ardı ederek kolundan tutup onu yurda doğru yönlendirdim. Arkasından arabanın kapısını kapattım ve tekrardan yanına gittim.
Yurttan içeri girince minhoyu odasına götürdüm ve yatağına uzandırdım. Üzerindeki ceketi çıkarmasına yardımcı oldum. Üstünü örtüp odadan çıkmaya hazırlanırken bı anda kolumdan tutup beni kendine çekti. Tam üzerine düşecekken kollarımı onu iki yanına koydum.
"Hyunjin-ah~ iyi geceler öpücüğü vermeden nereye gidiyorsun." SİKTİR
"Ben... Şey yani... Sen öpücükler den hoşlanmazsın diye hatırlıyorum." Benim bildiğim minho hyung kesinlikle öpücüklerden hoşlanmazdı.
"Evet öpücüklerden hoşlanmam ama bu öpücüğü veren kişi sen isen işler değişir. Hadi şimdi bana öpücüğümü ver."diye açıklama yaptı. Dikkatli bakarsak bana aşıkmış gibi konuştuğunu görebiliriz. Belki de gerçekten aşıktır ha? imkânsız...
"Hadi ama bekletme beni." Bu sözünü söylerken elini belimin üzerine atıp olduğu yeri yavaşça okşamaya başlamıştı. Ben ise bu olanları sadece far görmüş tavşan gibi izliyordum. Gerçekten de bunu istiyor mu yoksa sarhoş olduğu için beni biriyle filan mı karıştırdı diye düşünürken tekrardan konuşmaya başladı.
"Sen öpmezsen ben öperim."dedi ve dudağıma küçük bı öpücük kondurup geri çekildi. Neden yanaktan öpmek varken dudağımdan öpmeyi tercih ettin ki? Gel de saatlerce bunu düşün.
O gözlerini kapatıp gerçekten uyuyunca ben de ne yaşadım diye sorgulamak yerine minhonun üzerinden kalkıp odasından çıktım. Seungmin'nin odasına gidip ona da iyi geceler dileyip yurttan ayrıldım. Yarın jisunga anlatmam gereken bir sürü olay vardı.
...
Minhodan anlatım
Sarhoş rolü yakmak ne kadar da kolaymış.________________________________________________________
Şeklemeler nabiyonuz?
Bok gibi bı bölümdü. O kadar çok anlatım bozukluğu var ki say say bitmez😔
Bu arada minho tam bı piç.
Hyunjin araba kullanmasını biliyor mu emin değilim.Bir sonraki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. Yazılı haftasına çok az kaldı bu yüzden benim baya bı ders çalışmam lazım.
Neyseeee. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın<3🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Bang/Hyunho,Jilix
FanfictionJyp shiplerden prim kasmak için minsung çiftini gerçekmiş gibi medyaya duyurur. Ama bilmedigi birşey vardır; minho hyunjini, jisung ise felixi seviyordur. Grubun lideri Chan ise üyeleri bu durumdan kurtarmak için kendi şirketini kurar. !!!!!acemi bı...