𝐊𝐚𝐜𝐚𝐤 𝐊𝐚𝐫𝐝𝐞𝐬 - Sturniolo Triplets

Bölüm 6

Y/N'nin anlatımıyla

Kafamın patlayacağını hissettiğime eminim. Başım çok şiddetli şekilde ağrıyor, uyandım ama kafamı kaldırmak istemiyordum. Aynı odadan "Y/N'yi uyandırın" diye bir ses duydum.

Y/N: Uyanığım zaten

Larray: Oı bizim sarhoş kız nihayet uyandı.

Matt elinde bir bardak içecekle yanıma geldi benim doğrulmama yardım ettikten sonra;

Matt: Al bunu iç

Y/N: Bu ne?

Matt: Geceden kalma içeceği ayılmana yardımcı olur.

Y/N: Teşekkürler

Nick: Her yerim ağrıyor ya 8 kişi bir koltukta yattık resmen.

Madi: Nasıl her yerin ağrıyor sen benim üstümde yattın resmen.

Herkes güler

Nathan: Kahvaltı hazır.

Alahna: Oo Nathan yine döktürmüşsün.

Nathan: Afiyet olsun.

Yemeklerini yediler, masayı topladılar ve artık arkadaşları gitmişlerdi.

Nick: Nasıl sevdin mi?

Y/N: İyi insnalara benziyorlar.

Chris: Öylelerdir.

Y/N: Benim başım çatlamak üzere ben tüm gün uyucam Nick sakın üstüme atlayım deme öldürürüm seni.

Nick: Orasına söz veremem prenses

Odama çıktım ve hemen yatağa girdim ama benim ardımdan birinin daha odaya girdiğini farkettim, aa bu Matt

Yatağımın kenarına oturdu ve elini başıma bastırdı o an çok yakındık ve dudakları çok güzel görünüyordu. Hayır hayır hala sarhoşluğun etkisindeyim.

Matt: Öyle bakmayı kes

Y/N: Nasıl bakmayı?

Matt: Böyle

deyip dudağıma yapıştı. O an inanılmazdı. Beni çok yumuşak ama bir o kadar da tutkulu öpüyordu. Hiç bitmesin isterdim. Bir süre sonra çekildi ve bana bakarak sırıttı.

Matt: Burası boş mu?

diyerek yanıma yatağa o da girdi. Sarıldım ve birlikte o şekil tüm gün uyuduk.

*

Aradan günler geçti. Matt ve ben hiç bir şey yaşanmamış gibiydik. Marylou ve Jimmy memleketten döndüler ve benim yürüyüş yapmaya çıktığım bir gün Jack isimli bir arkadaşım olmuştu. O çok samimi, eğlenceli ve vakit geçirmeyi sevdiğim birisi oldu. Artık üçüzlere dışarı çıkmak zorunda değildim kendi arkadaşlarım vardı.

Kahvaltı masasında

Y/N: Ellerine sağlık Marylou. Ben çıkıyorum.

Marylou: Tamamdır kızım dikkatli ol bir şey olursa ara.

Matt: Nereye gidiyorsun

Y/N: Jack'le buluşacaktık bugün

Matt hiç bir şey söylemeden odasına çıktı. Açıkçası şaşırdım hiçbir şey olmamış gibi davranan o ama kıskanan yine o. Saçmalık.

Evden çıktım. Ve Jack'le şirin bir cafe'de oturduk.

Sohbete öyle bir dalmışım ki saatin farkında değilim. Dışarı da fırtına oluyordu o yüzden Jack beni eve bıraktı. Islanmadığıma şükrediyorum.

Eve girdim ve direk salonda birbirine sarılarak film izleyen Madi ve Matt'i gördüm. İkiside aynı anda bana döndü ve Madi hoşgeldin dedi. Ben o sıra sadece Matt'e odaklandım ve kapı açık kalmıştı.

Matt: Kapıyı kapatır mısın içerisi soğudu resmen, bu nasıl fırtına.

Ben kendimi dışarı atıp kapıyı arkamdan kapattım. Bu ne demek oluyordu. İntikam mı alıyordu benden. Şuan ne hissettiğimi kestiremiyorum. Kıskandım mı? Ah kimin umrunda sadece yürü. Fırtına o kadar şiddetliydi ki adımlarım bile yavaştı. O sırada arkamdan kapı kapanma sesi duydum.

Matt: Kafayı mı yedin sen

Y/N: Aa bilmem belki de yemişimdir

Matt: Belli, hadi içeri geçelim

Kolumu tutmaya çalıştı ama ben sertçe geri çektim.

Y/N: Bırak! Dokunma bana. Gitceksen git.

Yürümeye başladım.

Matt: Y/N saçmalıyorsun şuan

Sinirle arkama döndüm ama yağmur damlaları o kadar hızlı yüzüme çarpıyordu ki konuşmam için bağırdım.

Y/N: BEN Mİ SAÇMALIYORUM? İÇERDE SARMAŞ DOLAŞ OTURUYODUNUZ.

Matt: PEKİ YA SEN? O ÇOCUKLA NE YAPTIN?

Y/N: KAFE'DE İNSAN GİBİ OTURUP SOHBET ETTİK. YA DA HER NEYSE KİMİN UMRUNDA! NASIL OLSA HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANIYORUZ DEĞİL Mİ!

Matt: SEN ÖYLE DAVRANIYORSUN

Y/N: HAH İÇERDE SARILANLAR KİMDİ ACABA??

Matt: SENDE NICKLE DİPDİBESİN BEN BİR ŞEYİM DEDİM Mİ?

Y/N: NICK GAY

Matt: OF HER NEYSE HASTA OLMADAN GİR İÇERİ

Y/N: SİKTİR GİT! HİÇBİR YERE GELMİYORUM!

Matt: İYİ! GELMEZSEN GELME!

İkimizde arkamızı dönüp ilerledik ve yine kapı kapanma sesi evet içeri girmiş. Bende aptal gibi fırtına da her zerrem ıslanarak sadece yürüyorum. En son Jack'i aramaya karar verdim.

*

Jack'i aradıktan sonra neler olacak acaba??Okumaya devam edin💖