★𝑷𝒆𝒐𝒑𝒍𝒆 𝒀𝒐𝒖 𝑲𝒏𝒐𝒘★ʰʸᵘⁿʰᵒ

★Güven?

Hyunjin Pov.

Ayrıldığımız günün üstünden bir hafta geçmişti o gün o kaldırımda o yağmurun altında oturup ağlarken Yeonjun beni görüp bir yardım eli uzatmıştı ve beni evime bırakmıştı, çok şaşırmıştım çünkü normalde çok iyi değildi aramız ama şimdi ne olmuştu? Beni o halde görüp acımış mıydı? birinin bana acımasından nefret ederim, umarım acımamıştır.

Bir hafta boyunca okula bile gitmedim ama bugün gidicem yoksa devamsızlıklarım yüzünden sınıfta kalacağım.

Bugün okulda Minho ile karşılaşma ihtimali beni yiyip bitiriyorken aynı sınıfta olmamız gerçeği çok acıtıyor...

Bütün bu düşünceleri kafamdan silip üstüme bana fazlasıyla bol gelen koyu kırmızı bir sweetshirt ,altıma krem rengi bir bol pantolon , kafama siyah beremi , ayağıma da koyu kırmızı-beyaz tonlarında olan jordanlarımı geçirirdim ve çantamı alıp okul yoluna doğru koyuldum.

Bugün okulda olacakları düşünmeden edemiyordum.

Okula geldiğimde Felixle birlikte oturduğumuz sıramıza geçtim. Çantamı sıra yanındaki askıya asıp kafamı koluma gömdüm.

Bir süre sonra Beomgyu geldi ve beni dürterek "Hyunjinshi~ kalk sen normalde okulda enerjiden 5 tur atardın ne oldu sana?" Dedi.

"Uykum var Beomgyu gece hiç yatamadım." Sesim boğuk çıkıyordu.

"Hadi ordan , sen?, Uyuyamıyorsun?, Sen ve uyuyamamak? yeme beni Hyunjin size geldiğimizde koltukta otururken aynen yaşlılar gibi uyuyakalmıştın."

"Off hatırlatmasana şunu~"omzuna vurup yalandan kızmıştım.

"Şaka maka Hyunjin gerçekten de büyük bir sorunun var gibi gözüküyor anlatmak ister misin?"

"Sonra anlatıcam Beomgyu şimdi biraz dinlenmeme izin ver"

"Hyunjin bugün yanında oturmamı ister misin belki biraz konuşabiliriz ne dersin?"

"Bilmem, yanımda Felix oturuyor o iş ne olacak?"

"Sen onu bana bırak" dedi ve Sınıfa yeni gelen Felixin yanına gitti.

"Felixshi~" dudağını büküp Felix'e şirinlik yapıyordu kdndjdjdn.

Felix de 'ne istediğini söyle.' Der gibi bakıyordu.

"Şeyy sen bugünlük haşmetli kocan Changbin'in yanında otursan ben de Hyunjin'in yanına otursam ne dersin ha?"

Felix bana dönüp 'kabul edeyim mi etmeyeyim mi' bakışı attı ben de onu kafamla onayladım.

"Peki bugünlük öyle olsun zaten kocamı çok özledim" deyip koşa koşa Changbin'e sarıldı.

Beomgyu da koşa koşa yanıma geldi ve "sonunda Hyunpaşamızın yanına oturabildik" dedi oh çekerek.

"Evet şimdi anlat bakalım, neler oldu?"dinleyici rolüne girdi.

"Anlatırken çok zorlanabilirim daha herşey bana çok taze geliyor" dedim ve gözüm dolarak anlatmaya başladım. "Şimdi ben Minhoyla yıldönümümüz için şarkı sözleri yazdığım bir defter vardı onun bütün sayfalarını bitirip Minhoya verecektim. İşte o gün geldi Minhoyla buluşacaktım falan soğuk yapıyordu ama aldırış etmedim neyse ama daha sonra bir şey öğrendim..." zorlukla yutkundum, sesim titriyordu ama aldırış etmeden devam ettim Beomgyu beni kaşlarını çatarak ciddiyetle dinliyordu.

"Jisung... Minhoya platonikmiş ve benim defterimin içinin resmini çekip Minhoya bunların hepsini Beomgyu'ya yazdı diyerek göstermiş yani sözde ben sana aşıkmışım, Minhoyu sevmiyormuşum, Minhoyu aldatıyormuşum. Biliyor musun? Minho Jisung'a inandı ve beni yıldönümümüzde o yağmurun altında terk etti..." artık gözyaşlarım yanaklarımdan süzülerek başladı ve sesim hıçkırıklarım yüzünden kesik kesik geliyordu.