Yazardan
Jisung artık başka şehirde minhodan uzaktaydı. Ama geri gelecek ve minhonun intikamını alacaktı. Minho jisungu tanımıyordu. Ailesi onu yalanlarıyla kandırdı. Çevresi ona gerçekleri anlatmadı.
Aradan 2-3 yıl sonra
Jisungdan
Evet seoule geri döndük. Minhonun intikamını alacaktım. Bunu kafama taktım. Taşındıktan sonra derslerim kötülemiştim psikolağada gitmiştim. Eskisinden çok değiştim. Ayrıca mühendislik okudum. Lee şirketine stajyer olarak girmeye hak kazandım. Ve onlara gününü gösterecektim. Şirketin önüne geldim. Kocaman olabilirdi. Ama kalbimden küçüktü. İçeri girip stajyerler kısmında bekledim. Somra şirketin ceosu tek tek hepimizi sınavdan geçirecekti. Benden önce tam 40 kişi elendi. Sıra bende. İçeri girdim. Ceo camdan dışarı bakıyordu. Sonra bana baktı. Bu yüz çok tanıdıktı. Evet evet bu minhoydu.
Jis:minho?
Bunu söylerken kalbim titredi.
Min:bey diye hitap ederseniz sevinirim
Minhodan
Merhaba ben minho. Lee şirketinin ceosuyum. Bugün stajyerleri sınav yapıyordum. Ama sincaba benziyen bir çocuk başımı döndürdü. Kimdi bu garip çocuk. Hem çok tanıdık hem çok yabancı. Bunun hakkında bilgi almalıyım.
Min:bir saniye bekleyin lütfen
Jis:önemli değil
Sekreterime içerideki cocuk hakkında soru sordum. adı han jisung. Çocuğun geçmişi pırıl pırıl. Bu çocuğu kimseye kaptıramam. Mutlaka benim olmalı.
Min:hyunjin
Hyj:buyrun efendim.
Min:adı han jisung çıkışta onu evimde görmek istiyorum
Hyj:peki efendim
O sırada jisung
Minho beni hatırladı. Ya da hakkımda beni doğrulamak için bilgi topluyor.
Yazardan
Minho jisungu sınava çekmiş. Ve onu geçirmişti. Jisung şirketten çıkmış. Evine dönüyordu. Hyunjin peşindeydi. Ve onu kaçırıp. Minhonun evine götürmüştü. Kaçmasın diye elini ve ayağını sıkıca bağladı. Ve gitti. Minho akşam normalden erken döndü. Ve jisungu uyurken buldu. O uyurken başbaşa yemek için birşeyler hazırladı. Ve jisung uyandı. Ama gözü bağlıydı. Ve etrafı göremiyordu.
Jis:kimse yok mu?
Min:ben varım
Jis:sen kimsin?
Min:sonra öğrenirsin
Jisung sesin minhodan geldiğini anladı. Ama konuşmadı sonra bir şeyler yedi. Saat geç olmuştu. Jisung kanepenin üstünde kuzu kuzu bağlanmış yatıyordu. Minho jisungu odaya çıkarttı. Ve yatırdı.
jis:artık gözümü açsanız
Min:beni bu kadar görmek istediğini bilmek istemiyordum han
Jis:çözermisiniz artık ellerim acıyor.
Minho üstünü çıkarttı. Sadece şortu vardı. Jisungun iplerini biraz gevşetti. Ve gözünü açtı. Sonra yanına uzandı. Jisungun boynunu hafifçe öptü. Jisungu kendisine çevirdi. Yüzünü õptü. Ve uyudu. Jisung minhonun kendisini bilmediğini düşündü. Ve anladı. Ya bu çocuk minhonun ikiziydi. Ya da minhonun kendisi. Ama nasıl olurda tanımazdı. Bu işte bir terslik vardı.