Minho uyanmış ve jisungu seyrediyordu. Bu çocuğu daha önce görmediğine emindi. Ama sanki her şeyiymiş gibi tanıdık geliyordu. Minhonun kalbi kimseye açık değildi. Ama bu çocuk bu çocuk çok farklıydı. Uyurken yanakları çok şişkin durduğu için tatlı oluyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(İstediğinizi seçin ve öyle düşünün)
Minho bu çocuğa nasıl karşı koyacaktı. Bu tatlılığa nasıl hayır diyecekti. En iyisi onun zaafı olduğunu bilmemesiydi. Bu çocuğu öpücükleriyle boğmak istiyordu. Bugün biraz halsiz olduğunu ve işe gitmeyeceğini babasına haber verdi. Bugün evden çalışacaktı. Ve aşağı inip bir şeyler hazırladı. Bir tepsiye koydu. Ve yukarı çıktı. Çocuk uyanmıştı.
Jis:tuvalete gitmem gerek
Min:peki tut elini
Jisungun eli uzun süre bağlı durduğu için ipin izi yara yapmıştı. Minho elini çözerken fark etmişti. Jisunga banyoyu kullanabileceğini söylemişti. Jisung önce elini yüzünü soğuk suyla yıkamış rahatlamıştı.
Jis:banyo yapabilir miyim?
Min:kıyafet veriyim
Jisung hızlıca duş almıştı. Sıcak su ona iyi gelmişti. Üstünü giyindi. Ve çıktı. Minho ortalıkta yoktu. Yatağın üstüne oturdu. Ve biraz bir şeyler atıştırdı. Minho geldi. Ve elinde sargı bezi vardı. Jisungun eline krem sürdü ve sardı. Ve kahvaltı yaptılar. İkiside birbirlerini tanıyordu. Tabi minho hariç ama birbirlerini seviyorlardı. Bu sefer jisung açılmamıştı. Minho odayı topladı. Ve aşağı kata indi. Jisung burdan gitmesinin iyi bir fikir olacağını düşündü. Pencereyi açtı. Ve atlamaya hazırlanıyordu ki. Minho belinden tuttu.
Min:sen ne yaptığının farkında mısın? YARALANA BILIRDIN!
Jis:ama-
Min:NE AMA BIR TARAFIN KIRILABILIRDI!
Jisungun kalbinin kırılması yetmiyordu. Heralde. Jisung yatağın üstüne oturdu. Ve çocuk gibi küskün bir ifade takındı. Minho yanına oturdu. Sonra yüzünü kendine çevirdi. Ve kucağına aldı. Yüzüne hafif öpücükler kondurdu. Jisung bir şey demiyordu. Onunda hoşuma gidiyordu.
Min:ben aşağıda çalışıcam benimle gel
Jisung minhonun peşine takıldı. Orada kendisi film seyretti. Minho ise işleriyle mesguldü. Jisunga baktığında bir tık daha seviyordu sanki bu çocuğu yavaş yavaş açılacaktı. Ama çocuk psikopat birisiyle olmazdı. En azından minho öyle düşünüyordu. Kafasını kaldırdığında gördüğü tatlılık onu biraz daha etkiliyordu. Jisung ise sıkılıyordu. Konuşmak istiyordu. Ama çekiniyordu. Kendisinde o açıldığındaki zaman kadar cesareti bulamıyordu. Yine kavuşamamaktan yine aldatılmaktan korkuyordu. Evet aldatılmıştı. Minhodan sonra birine gönlünü kaptırmamıştı. Ama arkadaşı felixin zoruyla birine bir şans vermişti. Oda onu aldatmıştı. Minhodan başkasına gönül vermemeliydi. Minhoyu unutmamalıydı. Minhonun açılmasını bekleyecekti. Etrafına göz gezdirdi. Evi güzel dekore edilmişti. Bu evi gezmek isterdi. Bi anlık şaşkınlıkla ayağa kalktı.
Min:han nereye?
Jis:ha?
Min:nereye?
Jis:evi gezmek istiyorum
Min:peki gez
Jisung odaları gezdi. Ve odalar çok güzeldi. Bir odanın kapısını açtı. Ve bir adam gördü. Kan içesindeydi.
Min:han oraya bakma!
Jis:b-bu adama noldu?
Min:boşver sen o adamı gel
Minho jisungu kandırmıştı. Ve bahçeye çıktılar. Bahçesi çok güzeldi. Sonra içeri geçtiler. Kapı çalmıştı. Jisung açtı. Minhonun komşusu çocuğunu işi çıktığı için bir günlüğüne bırakacaktı. Minho başta ikna olmadı. Ama jisung çocuğu kucağına aldı. Ve anlaşmıştılar bile. Çocuk 4 yada 5 yaşındaydı. Minho jisungun üzerine ikna olmuştu.
Bu bölüm hiç içime sinmedi. Ben çocuğun cinsiyetini seçemedim. Sizce ne olmalı. Kız mı? Erkek mi?
Kızsa
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
