"Yeji seni gerçekten burada bırakır giderim biliyorsun değil mi?"
Felix neredeyse çıldırma noktasındaydı ve başta sevgilisi olmak üzere kimse ikilinin arasına girmeye cesaret edemiyordu.
"Felix ya." diye mırıldandı Yeji, aslında en çok korkan oydu. Çünkü biricik arkadaşı oldukça sinirli gözüküyordu. "Benim suçum yok ki onlar beni yanlış anlamış yoksa ben hepimizi doğru eşleştirdim."
Sarı saçlı, derin bir nefes alıp verdi ama bu biraz bile sakinleşmesine izin vermemişti. Changbin'in elindeki bileti çekip almış ardından kendi biletiyle yan yana getirerek Yeji'nin yüzüne doğru salladı.
"O zaman neden Changbin ile ayrı sınıflarda olduğumuzu söyler misin?!"
Yükselen sesi yanlarından geçen kişilerin kendilerine dönmesine neden olurken Changbin artık müdahale etme gereği duymuştu. Anlaşılan kayıt sırasında Yeji bilet alırken Felix'in sınıfını seçmeyi unutmuştu ve bu yüzden Felix ile günlerdir planladıkları birlikte yapacakları uçak yolculuğu da hayal olmuştu ne yazık ki. Ve zar bor buldukları biletleri de asla değiştiremiyorlardı.
"Felix." dedi Changbin. "Tüm yolları denedik Yeji'nin de yapabileceği bir şey yok. Artık kontrol noktasına geçmemiz gerekiyor yoksa geç kalacağız."
"Ama Changbin biz böyle hayal etmemiştik." diye sızlandı Felix, cidden her an ağlayacak gibi hissediyordu.
Changbin usulca kafasını salladı ve sarışının yanaklarına ellerini yaslayıp gözlerine bakarak konuştu.
"Ben de etmedim ama bizim için önemli olan gideceğimiz yer değil miydi? Hem gece yolculuğu yapacağız uyandığımızda yine birlikte olacağız."
Felix çocuk gibi omuz silktiğinde onun tatlılığına gülümsedi Changbin ve arkalarındaki arkadaşlarını umursamadan sarışının dudaklarına bir öpücük kondurup göz kırptı. "Belki uçaktakiler bizi ayırmaya dayanamazlar belli mi olur?"
"Sevişmenizi bölüyoruz ama uçak kaçacak!"
Minho hoparlörü aratmayacak bir şekilde iki sevgiliye bağırdığında kendisine dönen sert bakışlara göz devirdi. Hayır anlamadığı kendilerini filmlerdeki karakterler mi sanıyorlardı, hani o önemli kişi gelmeyince uçak kalkmayan filmler...
Tartışmanın bir fayda sağlamayacağına sonunda ikna olduklarında kontrol noktasına ilerlediler. Ve böylelikle 1 hafta sürecek İtalya gezileri oldukça hareketli başlamıştı.
---
Uçak havalananı neredeyse 3 saati geçmiş, uyanık birkaç kişinin kendine ait lambası dışında içerisi tamamen karanlığa bürünmüştü. Felix, cama yasladığı başıyla karanlık dışında hiçbir şey görünmeyen gökyüzünü izliyordu. Eğer fazla dramatik bir yapısı olsaydı en azından Changbin ile aynı göğe bakıyoruz diye rahatlatırdı kendisini. Ya da öyle miydi aslında?
"Cidden seni öldüreceğim Yeji." diye mırıldandı kendi kendine. Tam bununla ilgili faili meçhul cinayet planları tasarlamaya başlamışken omzuna dokunan elle dikkati dağıldı.
Kafasını yasladığı camdan ayırıp soluna doğru döndürdü. Bakışları hemen yanında oturan genç kızın yüzünde dolaştığında gülümseyerek kendisine baktığını gördü. Koreli olmadı kolaylıkla fark edilirken ne istediğini anlamaya çalıştı.
"İster misiniz?" demişti hafif aksanlı Korece'si ile. Kendisine uzatılmış çikolatalı süte baktı önce Felix ardından güldü.
"Bunu uçağa sokmuş olamazsın." diye karşılık verdi ama almaktan da çekinmemişti. Güler yüzü istemsiz güven vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bence sen de gay tipi var| changlix
FanfictionLee Felix hoşlandığı çocuğu elde etmek için birçok yol deniyordu fakat Seo Changbin kesinlikle erkeklerden hoşlanmıyordu. felix: bir şey söyleyeceğim changbin: söyleme deme şansım olmadığına göre... bu sefer ne oldu felix: fotoğraflarına bakıyordum...