bence sen de gay tipi var| changlix

ilk ve son sevgili

"Siz iyi misiniz?"

İki arkadaşın dakikalardır süren tuhaf hareketlerine Felix'in bir anda büyük bir içki şişesiyle masanın altına saklanması eklenince Yeji daha fazla dayanamamıştı.

Jisung genç kızın sorusunu duymuştu fakat o an bundan çok daha büyük bir sorunu vardı. Aslında bir değil üç sorunu vardı da denilebilirdi ve özellikle kendisine doğru sırıtarak gelen o suratı hayatında bir daha görmeyeceğinden emin olacak şekilde buradan kaçmak istiyordu. Fakat çok geçmeden o sırıtan suratın sinir bozucu sesi masalarında çoktan duyulmuştu bile.

"Ne garip bir tesadüf, herkes de buradaymış bu akşam." diyerek yavaşça Jisung'a döndü. "Ya da tesadüf değil mi?"

Küçük olanın gözleri kendisine yapılan imanın şokuyla büyürken Minho'nun yüzünde bunu görmenin verdiği alay vardı. Resmen eğleniyordu.

"Kusura bakmayın lütfen." dedi Chan, Minho'nun patavatsızlığı yüzünden gerilmişti. "Minho sizi görünce bir selam vermek istedi, o yüzden rahatsız ettik." Karşılık vermemesi için arkadaşına ters bir bakış atmış ama onun dikkati hala uğraştığı çocuğun üzerindeydi.

Jisung bu açıklamaya sadece göz devirmiş, onun yerine Hyunjin konuşmuştu. "Teşekkür ederiz, sorun değil."

"Aldık selamını tamam gidebilirsin." diyerek sanki bir şey kovalar gibi sağ elini Minho'nun yüzüne doğru salladı Jisung.

Yeji arkadaşına baktı bu tavır üzerine. "Jisung." demişti sadece, bu bir uyarı olmasına rağmen Jisung görmezden gelip omuz silkti.

Gencin inatçılığı ise Minho'yu farkında olmadan gülümsetmişti. Veterinerde gördüğünden aslında pek farklı değildi. Sadece o kemikli büyük gözlüklerinin yerine renkli bir lens vardı gözlerinde. Kabul etmeliydi ki her iki hali de ona yakışıyordu.

O an ortamda Changbin hala sessizliğini korumaya devam ederken bakışları Felix'in olması gereken yerdeki boşluktaydı. Halbuki Minho onun da burada olduğunu söylediğinde gördüğünde oldukça emindi. Lavaboya mı gitmişti acaba?

Yeji ve Jisung Changbin'in bakışlarını fark etmiş ve o an arkadaşlarını kontrol etmek için farkında olmadan ikisi de aynı anda masanın altına doğru bir bakış atmışlardı. Bunu gören Changbin'in de dikkati aynı yere kaydığında anlaması birkaç saniye sürmüştü. Ne yani, kendisinden mi kaçıyordu şimdi de?

"Aaa Felix'in ki gelmiş!"

Oldukça gergin olan kalabalığa o an yanlarında olmayan Seungmin ve Jeongin'de katılmış, ne ara sarhoş olduğunu anlamadıkları Seungmin'i az önceki konuşmasına karşılık aceleyle Hyunjin'in yanına oturtmuşlardı. Amaçları susmasını sağlamaktı fakat bunun için oldukça geçti.

"Changbin sensin dimi?" diye sordu Seungmin gülüp Changbin'i işaret ederek fakat daha cevabını beklemeden değişen ifadesiyle Hyunjin'e döndü.

"Felix'i çok üzüyor bu çocuk. Niye yanımızda, söyle gitsin Hyunjin."

Seungmin'in şikayetine karşılık Yeji ve Jisung aynı anda öksürmeye başlarken Changbin'in şok olmuş ifadesine Minho sesli bir kahkaha patlatmıştı o an. Masanın altında unutulan çocuk ise en yakın arkadaşları hakkında çok farklı cinayet planları yapmaktaydı. Günler sonra gördüğü bedenden bu şekilde kaçtığı için utanması yetmiyormuş gibi de arkadaşlarının onun hakkındaki düşünceleri eklenmişti. Cidden en yakın zamanda ailesinin yanına gitmeli ve bir süre orada kalmalıydı. Changbin'in karşısına bu geceden sonra artık şansı varsa da çıkamazdı.

"Kardeşim bir arkadaş grubunda en sevilmeyen enişte adayı olarak tarihe geçtin, tebrikler." derken bile hala gülmeye devam ediyordu Minho. Ona susması gerektiğini söyleyen Chan'ı bile duymuyordu çünkü eğlenmekle meşguldü.