Mari annemden ne istiyor?

531 9 2
                                    

Meryem hüngür hüngür ağlıyordu.Hızlı adımlara odasına yöneldi.Odasına girdiğinde ağlaması dahada siddetlenmişti.Yatağına yüzüstü yatarak ağlamaya devam etti.Hırsını,öfkesini yataktan almaya çalışırcasına yatağını yumruklamaya başladı.Yatağını otur ur vaziyete ağlamaya devam etti.Göz pınarlarında yaş kalmamıştı artık ama o hala ağlıyordu.Bir an elini durağına götürdü.Dilsizligini sorgulamaya başladı."Neden konuşamıyorum neden"isyan niteliğindeydi içinde ki ses ,hiç böyle olmamıştı."Mari annemden ne istiyor?"diye düşünmeye başladı. Gerçekten Mari Meryemin annesinden ne istiyordu?Resmen ölü bir kadının yokluğu bile koymuştu Mari ye.Peki babasına ne demeliydi.Ölü karısına söylenen iğrenç sözü nasıl hazmetmisti? olacak gibi değildi.Bu düşünceler dilsiz kızı çok konuşmuşçasına yormuştu. Meryem ağlamaktan o mavimsi gözlerinin feri gitmişti.Sırt üstü yatağa tekrar uzandı ve boş tavana bakmaya başladı.Tavan sanki ona ni ni söylercesine,yavaş yavaş gözleri karardı.Üzüntü ve yorgunluk onu uykuya teslim etmişti.
......

Kesintisiz 3-4 Saat uyumuştu.
Hemen saate baktı.Piyano dersine gecikmişti, hemen yataktan kalktı.Yüzünü yıkamak için banyoya geçti.Aynaya baktığında yorgun yüzü onu rahatsız etmiş olacak ki,musluğu açıp bir avuç suyu hemen yüzüne serpti.Tekrar aynaya baktığında yüzünde hiç bir değişme yoktu,yorgun surat ifadesi hala sürüyordu. Üzerinde ki kıyafetleri değiştirdi.Piyanist Davies aşağıda onu bekliyordu.Meryem'e çocukluğundan beri piyano dersi veren mükemmel bir piyanisti.53 yaşında olmasına rağmen hiç yaşını göstermeyen bir adamdı.Meryeme çok güveniyordu, öyle ki Meryemin 2 saat derse gecikmesine rağmen onun gelmesini sabırla bekliyordu.
Piyano odası hemen salondaydı.Mari akşam yemeğini organize ediyordu.Salona geldiğinde Davies hala Meryemi beklemesi gözünden kacmamistı.Mari Davies 'e"O hala gelmedi mi?"dedi.Davies alaycı bir ses tonuyla "O dediğin Meryemse hayır gelmedi, ama geleceğinden eminim."Mari hemen söze girerek "Ben o kadar emin olma derim."Davies şaşıp kalmıştı bu cevap karşısında, cevaptan kuşkulanmaya başlamıştı,tabi ki Meryemin gelmeyeceğinden değil!asıl korktuğu Marinin bu emin konuşmasından önce belki de Meryem 'in canını acıtmış olabileceği endişesiydi. Merdivenlerden gelen takırtıyala hemen koltukuğundan ayağa kalktı.Merdivenlerden gelen sesin Meryem olabileceği ihtimaliyle merdivenlerin yanına yaklaştı.Doğruydu merdivenlerden inen Meryemdi.Davies Meryemi görünce yüzünde bir tebesüm belirdi.Meryemi kızı gibi seviyordu, belki de hiç çocuğunun olamamasının üzüntüsünü Meryem'le gideriyor du.
Davies yüzünde oluşan tebesüm ün farkındaydı, ama Meryemin yüzünde ki üzüntününde farkındaydı.Meryem merdivenden indi ve hemen beden diliyle özür dileyerek piyano'nun başına geçti.Davies emin bir ses tonuyla "annen gibisin"sözüyle başlamasıyla,Meryemin aklına Marinin sözü geldi."Annesi gibi sürtük "Davies in sözünü bitirmesini beklemeden elini yumruk kıvamınada piyanoya sertçe vurmaya başladı. Davies gördükleri karşısına ne yapacağını bilemedi.Davies'e beden diliyle "Bende annem gibi sürtük müyüm?"dedi.Piyano ya vurmaya devam etti.Sert vurmasını şiddetiyle, elinde kan akmaya başlamıştı.Davies Meryemi durdurmaya çalışsada,Meryemin öfkesi bitmek bilmiyordu...Piyano hep kana bulanmış tı.Gürültü çalışma odasınada olan babası Tomris'e gitmişti.Koşarak aşağı indi ve Meryemin o narin suratına sorgusuz,sualsız tokat attı.Attığı tokat sert olacak ki,Meryem tokat ın şiddetiyle yere düştü...

2
Arkadaşlar umarım bu bölümü beğenirsiniz desteğinizi eksik etmeyin.Beğeni ve yorumlarınız benim için çok önemli şimdiden teşekkurler♡♡♡¿☆

Yetim bir umutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin