Yere düşen Meryemin hali içler acısıydı.Narin suratı kızarmış,eli kan revan içinde kalmıştı.Davies şok olmuştu.Meryemin tepkisi,Tomrisin tokatı...
Davies olduğu yerde kalmıştı.Şaşkınlıkla Meryem'e bakıyordu. Meryemin o narin suratından akan göz yaşlarını sayar gibiydi adeta...
Tomris kızından öfkesini alamamış gibi kaşlarını dikti.Ve ağzına ne gelirse teker teker söyledi."Meryem sen hadsiz ve kendini bilmez birisin sana ne oluyor yoksa delirmeye mi başladın?saygısızlığı n diz boyu,beni duyuyorsun di mi?.
Tomris çömeldi ve Meryemin mavi ,yorgun gözlerinin içine bakarak"Biliyor musun senden utanıyorum,sen işe yaramaz dilsiz 'in tekisi 'in "ve parmağını Meryemin kafasına vurarak"Marini dediği gibi sen ahmaksın ve annen gibi acizsin" bir baba nasıl kızına bunları soyleyebilirdi...
Mari hala akşam yemeğini organize ediyordu.Arada Meryem 'e bakıyordu ve yüzünde nedensiz bir tebesüm vardı.Sanki işi olmasa Tomris 'in yanına gidip Meryem e yaptıklarından dolayı teşekkür edecek ,bakışları vardı.Tomris çömeldiği yerden kalkarak Mari ye "Hayatım ben yemeği dışarıda yerim,bu kız yüzünden iştahım kaçtı."dedi.Mari"Ya canım biliyor musun benimde iştahım kaçtı.En iyisi beraber yemek yemeye gidelim".
Bu umursamazlık nereden geliyordu.Bir genç kıza nasıl böyle davranabiliyorlardı,buna akıl erdirmek gerçekten çok zordu...Davies hemen Meryemi kuçağına aldı ve hizmetçiye "Hemen pansuman getir!"diye seslendi.Meryemi odasına götürdü ve Meryemi hafifçe yatağını üzerine oturturdu.Meryem hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordu.Hizmetçi pansumanı getirdi ve Davies verdi.Davies kibar bir ses tonuyla "Avuçlarını açar mısın Meryem? "dedi.Meryem sıktığı avuçların bu kibar istek karşısına da hafifçe açtı.Meryemin gözyaşları damladıkça elinden akan kanla karışıyordu.Onu acıtan ne eliydi,ne de narin suratına atılan o acımasız tokatı.Onu üzen ancak ve ancak babasının ,o acımasız sözleriydi.Davies Meryemin avucunu yavaş yavaş pasumanla, kanlardan temizliyordu.Pasumanla, temizleme işi bittikten sonra sargıyı hafifçe Meryemin eline dolamaya başladı.Ve birden Davies"Sen annen gibi azimlisin,onun gibi gururlu ve onun gibi güzelsin.Annen senin gibi babanı çok severdi ama babansa parayı."Davies sözleri Meryemin kalbine işliyordu.Meryem ,Daviese beden diliyle "Ben işe yaramaz mıyım?"dedi.Davies birden ağlamaya başladı.Başını yukarı ve aşağıya sallayarak onay verdi.Daha iyi anlaması için beden diliyle,kederli bir surat ifadesiyle "Evet sen ne babanın ne de Marinin işine yaramazsın... çünkü;sen onların kirli oyunlarına alet olmayacak kadar temizsin!!!"
Meryem Daviesin dedikleri karşısında yüzünde buruk bir tebesüm oluştu.Davies Meryemin sargılı iki elini okşayarak "Meryem,kızım dirayetli ol!herşeyi gün ışığına çıkaracak olanda sensin..."Ve Davies Meryemin dahada yanına yaklaşarak kulağına "Annen'nin intikamın alacak kişide sensin!"cümlesini fısıldadı.
3
Arkadaşlar 3 bölümü daha geride bıraktık.İnşallah bu bölümü beğenirsiniz desteğinizi eksik etmeyin♡☆♡♡☆~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetim bir umut
General FictionDilsiz ve yetim bir kızın hayatla mücadelesine sizde var mısınız?