Davies Meryem 'e soylememesi gereken şeyleri söylemişti aslında, bunun oda farkındaydı.Davies meryeme "Kendine iyi bak hemen çıkmam gerekiyor ,kendini üzme!!!"dedi .Davies birden sanki ürpermişti.Hemen ayağa kalktı tam odadan çıkmak üzereyken Meryem, Daviesi kolundan hafif bir şekilde tutu. Yorgun gözleriyle Davies 'in gözlerinin içine bakarak beden diliyle "Annemin intikamı mı?"dedi.Davies kekleyerek "Beenimm işim varr hemen gitmeliyim sonra konuşuruz."sesinde ki korkudan Meryem de ürpermişti.Davies 'in çok şey bildiği bal gibi ortadaydı.Peki ama, onu bu kadar korkutacak ne biliyordu?.Hemen evi terketmisti Davies. Daviesin alelacele evden gitmesi Meryemi derin bir düşünceye sevketti.İntikam kelimesi, dilsiz ve yetim bir kıza çok uzak geliyordu.Bugün nasıl bir gündü herkes ve herşey mi bir insanın üzerine gelirdi?diye düşünmeye başladı Meryem.Ağzı kurumuş tu.Aşağı su içmek için tekrar merdivenlerden inmeye başladı.İnerken hizmetcilerin az önce kan ve revan içinde kalan piyanoyu temizlediklerini farketti.Ama üç hizmetcide, Meryemin merdivenlerden indiğini görmeyecek olacaklar ki,Meryem hakkında dedikoduya başlamışlardı.Piyanoyu temizleyen hizmetcilerden biri"Bu kızı da delirtiler?"bu konuşmayı duyan Meryem olduğu yerde kaldı.Meryem birden olduğu yerde düşünmeye başladı "Bu kızı da "derken daha kimi delirtmişlerdi.Bu hizmetçiler Meryemin doğumundan beri burada çalışıyorlardı.Meryem bu hizmetcilerden ogrenebilirim ,Davies yarım bıraktığı,belkide söylediğine pişman olduğu İntikam meselesi'ini .Hizmetcileri daha iyi dinlemeye çalıştı.Bu yüzden merdivenlerden sessizce geri çıkarak büyük bir saksının arkasına gizlendi.Konuşmalar Meryemin umduğu gibi devam ediyordu.Diğer bir hizmetçide daha bu sene başlamıştı.Meryemin az önce düşündüğü soruyu o sordu. "Kimi delirtiler ki başka?"dedi,hemen diğer hizmetçi lafa girerek "Kimi olacak Meryemin annesi Emma' yı!Kadın kördü yapmadıklarını bırakmadılar"dedi,pür dikkat Meryem bu hizmetçileri dinliyordu.Annesinin gözünü kör olduğunu ilk kez duyuyordu.Babası böyle birşey nasıl Meryem 'den gizlemişti.İçinden"Aman tanrım bu evde neler dönüyor?"diye içlendi.Dinlemeye devam edecekti ki,birden zil çaldı.Hizmetcilerde konuşmalarını zilin çalmasıyla bittirdi.Meryem'de olduğu yerden kalkarak kırışmış eteğini düzeltti. Gelenler Tomris ve Mari ,şen şakraklardı.Bu halleri Meryemi çok üzdü.Hani Mari tamamdı,zaten kendisinden haz almıyordu.Peki ya babası ,tamam bir baba kızına tokat atabilirdi varsayalım kötü sözlerde soyleyebilirdi, ama üzülmesi gerekmez miydi?.Meryem kindar biri değildi,babası yanına gelse sarılsa bütün olan olumsuz şeyleri unutabilirdi.
Ancak babası Meryemin çocukluğundan beri böyleydi.Bir kez bile Meryem 'e sarilmamıştı.Doğum günü mü?.Sorsalar hangi tarihte doğuduğunu, onu bile bilmezdi.Belkide Meryem'i bir hata olarak gördüğü için,onun en şanssız günü Meryemin doğum günüydü.Bunları bir an aklında sildi.Daha önemli bir mesele vardı...
Meryem bu sefer babasından hesap soracaktı ,neden annesini kör olduğunu söylememişti.Annesine yapılanlar nelerdi?.Bu ömür törpüsü evde, yıllar önce neler yaşanmıştı.Meryem babasindan elbette hesap soracaktı ama o gün ,bu gün değildi.Bugün zor bir gün yaşamıştı.Odasına gidip salim bir kafayla bugün olanları analiz etmeliydi.Odasına yönelirken ,az önce dedikodu yapan hizmetçilerden biri Meryem'e seslendi."Meryem hanım, birşey mi istediniz?"arkadan gelen bu sesle Meryem irkildi.Durumu bozmamak için arkasına dönerek buruk bir tebessümle başını iki yanan sallayarak istemediğini belirtti.Hizmetçide güler yüzle "peki"dedi.Meryem bir an korkmuştu.Odasına girdi ve derin bir nefes aldı.Hizmetçide aynı şekilde derin bir nefes almıştı çünkü;Meryemin az önce konuşulanları ,duyduğunu varsayarak korkmuştu. Yatağına oturdu Meryem.Biran düşünmeye başladı.Bu gün olan felaketleri ,sanki bugün olanlar tesadüf değildi.Marinin kötü konuşmaları,Davies alelacele sözünü bitirmeden evden çıkması,Hizmetçilerin konuşmaları...En önemlisi de babasını attığı o tokat ve söylediği bir ton laf...Piyanoya vurması,bir an gözünü önüne geldi,birden kendine acıdı.Babasını söylediği gibi aciz miydi Meryem?.Mavi gözleri,ellerindeki pansumana kaymıştı.Bugün olanlar tesadüf olmadığını biliyordu.Tomris ateist bir adamdı,tesadüf kelimesini bu evde en çok kullanandı.Meryem annesi gibi Hristiyandı.Ama diniyle bütünleşmemiş bir kızdı.Kiliseye hiç mi hiç ugramazdı.Evde dinle bütünleşen sadece Mari vardı.Mari kiliseye haftada birgün gider,yüklü bir para karşılığında papa Marinin günahlarını bağışlardı.Meryem 'e göre kilisedeki bazı papazlar yüzünden kilisenin itibarı azalmıştı.
Meryem acıkmış tı.Ama aşağıya inmek istemiyordu.Zaten Meryem mecbur kalmadıkça aşağıya inmezdi.Sebebi ise çok belliydi.Mari rahatsız oluyordu.Aslında bu evde yabancıdan farksız yaşıyordu.Sabah kahvaltiyı hizmetçi getirirdi.
Belki de bugün kafasını toplamak için hiç aşağıya inmemliydi.Çünkü bugün onu çok yormuştu,daha fazla olay yaşamak istemiyordu.Ona göre şimdi aç kalmak en iyisiydi.Bitkin haliyle yatağa attı kendini hemen uykuya dalmayı tercih etti ,çünkü eğer uyumazsa düşüncelere dalıyor ve kendini daha da yıpratmak istemediği için hemen uykuya daldı.******
Sabah erkenden uyanmıştı Meryem, ilk yorgun yüzünü yıkadı.Daha sonra kıyafetlerinin değiştirdi.Babasına soracaktı.Annesinin kör olduğunu neden bilmiyordu.Hemen hızlı adımlara aşağı indi.Mari ve Tomris kahvaltı yapıyorlardı.Meryem yakınındaki masadan kağıt kalem aldı.Kağıtta "Baba konuşabilir miyiz?"yazıyordu.Tomrisin yanına yaklaşarak elindeki kağıdı gösterdi.Babası umursamaz bir ses tonuyla "Sonra".Meryem bu sefer beden diliyle konuşmak istediğini belirtti.Ama Tomrisin Meryem'e verdiği tepki aynıydı.Babasını bu umursamaz haline sinirlenen Meryem elindeki kağıtta "Baba annem kör müydü?"yazısını gösterince birden Tomrisin yüzü bozarmıştı. Mari'in suratına donuk bir yüz ifadesi ile bakakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetim bir umut
General FictionDilsiz ve yetim bir kızın hayatla mücadelesine sizde var mısınız?