"jungkook....?"
Vücudumu geri atmaya çalışırken Taehyung'un üstüne yığıldım. Her zaman yaptığım hatalar gibi.
"Özür dilerim...."
Üstünden kalkıp hızla lavaboya kaçtım. Rezil olmuştum. Dudaklarımız temas etmiş miydi bilmiyordum ama tam anlamıyla rezildim." zaten rezildin jungkook!" SEN SUS İÇSES!
Elimi yüzümü yıkadım ve mutfaktan bir bardak su alıp içeri geçeyim derken Taehyung'u telefonunda bir fotoğrafı öperken buldum. Beni görünce telefonu hemen arkasında attı.
"Şey, sormak ayıptır ama neye bakıyordun? Çok mutlu gözüküyordun da."
"Aaa...Ne? Hiç, hiçbir şeye bakmıyordum."
Koltuğa atmış olduğu telefonunu alıp ona uzattım.
Ekranı hâlâ açıktı ve gönderilerimde gezindiği apaçık belli oluyordu."Hesabını bulmuştum gönderilerine baktım. Sorun mu var?"
"Hayır, hayır sorun yok."
Yanına oturmam için bana eliyle yanındaki boş yeri işaret etti. Sorun etmeden suyu dikerek oturdum koltuğa.
"Bu arada sen kaç yaşındaydın, hiç sormadım."
"Hoca sınıfta söylemişti... İlk geldiğimde. 21 yaşındayım. Herhangi bir saygı ifadesi kullanmana gerek yok bana karşı. Zaten ne de olsa o kadar yakın değiliz."
Yüzümü ona çevirip nispeten gülümsedim. Bardağı masaya koymak için kalktığımda telefonuma gelen mesajla gerildim.
" Ahh, part time işi vardı onu unuttum. "
"Ne işi hyung? Hem part time derken..?"
"Hiiiç, hiç. Seni ilgilendirmez hem, karışma. Neyse! Ben hazırlanıp çıkacağım. Geç dönerim."
Başını eğip olumlu anlamda salladı. Ben de üstüme getirdiğim kıyafetlerden bir kapüşonlu atıp sıkıca giyindikten sonra işe hızlı gitmek için evden çıkarak hızla sokakları koştum. Konumunu bildiğim dükkana vardığımda kapıdan girmemle zili çalındı.
"Özür dilerim patron!"
Patron ses vermeyince bar'ın başına geçip barmen kıyafetlerini giydim ve işe koyuldum.
Taehyung✰
3 yeni mesaj"Taehyung....? Ben onun numarasını bilmiyorum bile. Gerçi anlaması zor olamaz."
Mesajlaşmaya girdim ve telefonu elime alıp okudum.
Taehyung✰
Nasılsın?
İşin bitince beni ara
Seni gelip alacağım ☺️Dediklerine cevap vermek için mesaj yazacaktım ki elimi uzattığımda ensemde nefes hissettim.
"Ne yapıyorsun, işini aksatma."
Telefonu cebime atıp Patron'un karşısına geçtim ve boynumu eğdim.
"Ahh, özür diliyorum."
"Konuştuğun kişi kim?"
Ses vermeden ellerimi birbirine bağlamış dudağımı dişliyordum.
"Hiç....kimse."
Cebimden telefonu aldı ve geri almamam için havaya kaldırdı, uğraşmadım da.
"Vvaaayyy, bu kim sevgilin mi?"
Başımı reddedercesine sağa sola salladım.
"Hayır hayır değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
242-𝗍𝖺𝖾𝗄𝗈𝗈𝗄
Lãng mạn"Jungkook, geçmiş geleceği çizerek bize yol gösterir. Lakin biz o yolları seçersek hayallerimizi bulamayız. Geçmişle değil, kendi hayallerinle geleceğini çiz. Kendini baştan yarat. Hayatta kalmak ve güçlü kalmak istiyorsan yapman gerek.." _ -semet...