Ses

37 7 9
                                    

Soğuk bir kış gecesi. Sokaklar sessiz ve kimsesiz. Etraf karanlık. Bütün ihtişamı ile güneşin ışınlarını yansıtan ay dünyayı aydınlatmaya yetmemişti bugün. Gerçi zaten dünyayı yani çevremi görmeye de ihtiyacım yoktu. Çünkü insan çevresini öğrenmek için önce kendini bilmeli. Ben kendimi bilmiyorum. Farkında değilim henüz kim olduğumun. Dünyada siliğim. Varlığım ile yokluğum arasında pek de bir fark yok. Ben olsam da olur olmasam da.

Gözlerim çevreyi görmese de kulaklarım duyuyor, burnum kokluyordu. Soğuk havanın temiz kokusunu sıcak dumanın kirli kokusu kirletti. Soğuk havada ucu kızaran burnum sigaranın sıcak dumanından rahat olsada kokudan pek haz etmiyordu . Bu boğucu kokuyu yayan sigaranın sahibini görmek için kafamı çevirdim ama kafamı çevirmem ile şakaklarimdan birinin yanması bir oldu. Sigaranın ucu benim kafamda sönmüştü. Elindeki sönmüş sigarayı bir kenara fırlatıp bana döndü hemen yanımdaki adam "hanımefendi siz iyi misiniz? Canınız çok yanmadı ya!" Dedi ,oldukça endişeli bir ses tonu ile. Endişelenmiş miydi? Benim için mi? Bu mümkün müydü? Uzunca bir süre boyunca yüzüme baktı, benden bir dönüt bekliyordu belliki. Unutmuşum insanlarla konuşmayı. Ne demem gerekirdi ona?.. Sanırım biliyorum. "Ben iyiyim sorun değil." Sesim neden bu kadar garip çıkmıştı ki? "İyi olduğunuza emin misiniz? Yanık dediğimiz ,o kadarda küçük bir şey değildir" Yüzü hala görünmüyordu ama ses tonu benimkinin aksine oldukça kendinden emin ve tutarlıydı. Benim sesim ise daha titrek ve cılızdı.

Hatırlıyorum. Lisedeyken sınıfımdakiler sesimle dalga geçerdi. Doğru düzgün konuşamadığımı söyler, alay ederlerdi. Ki haklıydılar da. Ben çokça kitap okumama rağmen konuşamaz iki kelimeyi yan yana getiremezdim. Ama kalemi elime alınca... İşte o zaman farklı! Kelime dağarcığım geniştir. Kendimi pek çok farklı şekilde ifade edebilirim ama sadece kağıtta. Benim sesle işim olmaz.   Yazarım ben yazarak ifade ederim kendimi. Gerçek duyguları saklarım şuan yaptığım gibi. Yanık gerçekten çok acıyor ama sıcak hissettiriyor. Birazcık sevmiş olabilirim bu acıyı. Çünkü beni gerçekliğe döndürüyor. Yaşadığımı hatırlatıyor. Her bir sızı kendimin farkına varmamı sağlıyor. "Hanımefendi?" Yeniden düşüncelerimde gömüldüğümü fark etmişti. "Ah şey...eee... Canım pek yanmadı merak etmeyin. Fiziksel acı gelir geçer zaten değil mi?" Neden soru sordum ki ben şimdi? Sanki konuşamayi devam ettirmek istemişim gibi. "Bunun farkında olduğunuza göre minik bedeninizin içinde büyük bir savaş olmalı, haksız mıyım?" Bu sefer ses tonu biraz daha naif. Büyük bir savaş mı? Kime göre büyük? Ben yaşadığımın farkına vardığımdan beri böyleyim , bu benim normalim. "Pek büyük olduğunu sanmıyorum" sesimden tiksiniyorum. "Büyük ihtimalle çoktan alıştınız değil mi?" Neden soru sormaya devam ediyor ki? "Sanırım öyle" daha fazla sesimi duymaya tahammül edemiyorum. "Telaffuzunuz çok güzelmiş... Buralı olmadığınızı sanmıştım oysa ki" sesi artık daha ilgili geliyor ama neden? Merak ediyorum. "Anneannem Tatar göçmeni büyük ihtimalle yüz hatlarımın biraz ona benzemesinden kaynaklıdır bu yanlış anlaşılma". O henüz konuşamadan sokak lambaları yandı. Ancak öyle fark edebildim ne kadar yakın olduğumuzu. Sokak lambaları yanınca kol saatimi kontrol ettim. Saat oldukça geç olmuştu. Burada daha fazla kalmamı gerektiren bir şey yok. "Her neyse artık yoluma devam etmem gerekiyor... İyi akşamlar" ince sesimi birazcık da olsa normale çevirmeye çalışmıştım şimdi. Arkama bakmadan kısacık bir veda ile yavaş ama ritmik adımlarla oradan uzaklaşmaya başladım. Sanki bir şeyler söylemişti ama tam duymadığım için kesinlik veremem.

Eve gittiğimde bütün bu olanlar bana o kadar saçma gelmişti ki saatlerce yatakta dönüp durdum. Adı neydi acaba? Gerçekten sesimi beğenmiş miydi? Neden bana o kadar yakındı?.. sevdiği var mıydı acaba? Zira ne önemi var ki? Sevdiği olsa beni ne ilgilendirir? Beş saniye gördüğüm biri için bu kadar düşünmem normal mi? Ofh! Neden hep böyle yapıyorum?! Neden bu kadar takıntılı davranıyorum ki!? Kendime işkence etmekten başka bir şey yapmıyorum...

Kimsesiz ve GereksizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin