Mutluluk(1)

139 13 3
                                    

Bu bölüm @serindixit 'in fikriyle yazılmıştır. Keyifli okumalar💜

Not: Alânur ve Ziya Alânur'un tedavisi için 2 aylık Londra'ya gidip,sonra Istanbul'a dönmüşler. Çocuklar hâlâ onların ilişkisini kabul etmemiş.

______________________________________

Alânur ev

Kapı çaldığında kimin geldiğini bildiğinden "Kety,ben bakacağım" diyip ayaklandı Alânur.
Kapıyı açtığında,her zaman olduğu gibi yine yüzünde güller açtı.
A: Hoşgeldin,sevgilim

Ziya içeri girip bir şey demeden sarıldı kadına. Kollarıyla sımsıkı sarmışken kısa saçlarına minik,kokulu bir öpücük bıraktı. Istanbul'a geleli 4 ay olmuştu,ama Alânur'un saçları fazla büyümemişti.
Sarılmaları bittiğinde
A: Iyi misin?

Ziya bir şey demeden iç geçirdi ve salona ilerledi. Kanepeye oturduğunda kolunu açtı Alânur'un gelmesi için. Alânur geçip onun göğsüne başını koyduğunda Ziya burnunu onun saçlarına gömdü.
A: Çocuklarla mı konuştun?
Z: Hıhı
A: Yine mi aynı şeyleri söylediler?
Z: Hıhı
Dedi Ziya gözleri kapalıyken. Alânur başını hafif kaldırıp
A: Ziya,bizi asla affetmeyecekler dimi?
Diye sorduğunda adam kadının ses tonundan anladı gözlerinin dolduğunu ve hemen açtı gözlerini.
Z: Merak etme,her şey güzel olacak,elbet kabul edecekler
A: Ne zaman?
Z: Bilmiyorum...
A: Ziya,ben çok özledim kızımı...
Z: Biliyorum,sevgilim,biliyorum.

Alânur başını kaldırıp ona baktı
A: Biliyorsun,ama bir şey yapmıyorsun!
Z: Ne yapayım Alânur?
A: Neden hâlâ her şeyi saklıyorsun onlardan? Hepsi annesinin tarafında,çünkü bilmiyorlar neler yaptığını. Onlara anlatırsan her şeyi,bizi suçlamaktan vazgeçerler!
Z: Alânur,Seher ne kadar kötü biri olursa olsun onların annesi. Onlara bunu yapamam.

Alânur ayaklandı ve volta atmaya başladı. Ziya,birden gelen bu sinirin sebebini biliyordu,bu yüzden bir şey demiyordu.
A: Bu kadın bizi ayırdı,30 yıl hasret kaldık bir-birimize,Ziya,30 yıl! Sonra kızıma neler yaptı,beni öldürmeye kalktı! Seni zehirledi! Ve sen hâlâ onu koruyorsun! Onun mutluluğunu düşünüyorsun!
Z: Onu düşünmüyorum,çocuklarımı düşünüyorum ben. Neler yaşadılar bu son bir yılda...Şimdi bir de bu eklenirse...Yok,Alânur,olmaz
A: Çocukların 5 yaşındaymış gibi konuşuyorsun! Bu hayatta kimin iyi kimin kötü olduğunu ayırt edebilecek yaştalar her üçü de! Sen her şeyi anlat,onlar karar versin bence!
Z: Yapamam diyorum,Alânur!
A: Tabi,ben niye şaşırıyorsam sanki! Tüm ömrün bu cümleyle geçti senin! "Yapamam"

Tam lafını bitirmişti ki,karnında şiddetli bir sancı hissetti kadın. Elini karnına koyup acıyla inledi
A: Ahh bebeğim!
Z: Alânur,iyi misin? Noldu?

Tam bu anda Alânur'un kırmızıya boyanmaya başlamış pantolonunu görünce daha da panikledi adam
Z: Alânur!

Alânur halsizce yere çökecekken onu kavrayıp izin vermedi Ziya.
Z: Hastaneye gidiyoruz,dayan,güzelim
Diyip onu kucağına aldı.

Kadını ön koltuğa oturtup kemerini bağladıktan sonra hemen geçti diğer koltuğa. Arabayı çalıştırdıktan sonra Alânur'un elini kavradı bir eliyle
A: Ziya,bebeğimiz...
Dedi kadın acıyla kıvranırken. Ter içindeydi ve gözleri kapanacak gibiydi.
Z: Hayır,hayır bir şey olmayacak...Yetişeceğiz, yetişdireceğim sizi merak etme
Diyip kadının elinden öptü. Alânur dayanamayıp bayıldığında
Z: Alânur,hayır! Sakın kapatma gözlerini! Alânur,nolur!
Diyip ağlamaya başladı ve arabanın hızını daha da artırdı.

______________________________________

Hastaneye geldiklerinde Alânur'u hemen sedyeye aldılar. Bilinci hâlâ kapalıydı. Ziya elinden tutmuştu ve sedyeyle birlikte yürüyordu
Z: Alânur,sevgilim duyuyor musun beni? Buradayım ben...Lütfen gitme,Alânur...

Alânur'u muayene odasına aldıklarında Ziya içeri giremedi. Odanın önüne çöktü ve ağlamaya başladı. Başını elleri arasına almışken
Z: Benim yüzümden...Aptal kafam! Aptal Ziya!

O an Beste ve Aslı'ya haber vermek aklına gelse de bunu yapmadı,yapamadı. Bilmiyordu ki,Alânur'un arkadaşı olan ve bu hastanede çalışan Selma çoktan aramıştı Beste'yi...

______________________________________

Yaklaşık yarım saat sonra
B: Baba!
Diye bir ses duyunca başını kaldırdı Ziya. Ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözlerle kızının gözlerine baktı. Ayağa kalkıp ona sarıldı
Z: Kızım...
B: Iyi mi?

Beste'nin sesinin titremesi paramparça ediyordu adamı. Ve tüm bunların kendisi yüzünden olduğunu bilmek de ayrı koyuyordu.
Z: Iyi olacak...Alânur benim bu hayatta gördüğüm en güçlü kadın
Dedi kızının saçlarını okşarken.
A: Abla!
Diyerek koşa koşa geliyordu Aslı ve Mehmet de ona yetişmeye çalışıyordu. Arkadan gelen Mina ve Selçuk'sa önemsemediklerini belli ederek yavaş yavaş yürüyorlardı.
Aslı gelir gelmez sarıldı Beste'ye. Beste,kardeşi fazla üzülmesin diye sildi kendi gözyaşlarını ve sıkıca sardı kardeşini.
B: Merak etme,her şey iyi olacak...Annemiz teslim olmaz,bilirsin.

Mehmet babasına baktı göz ucuyla. Aylardır konuşmuyorlardı Alânur'la olan ilişkisi yüzünden. O an farketti babasını ne kadar özlediğini. Babasının dolu ve kızarık gözlerine,titreyen ellerine baktı.Yanına gidip eğildi ve elini babasının elinin üstüne koydu.
M: Babacım,iyi misin?

Aylardır onunla konuşmayan hatta yüzüne bile bakmayan oğlunun birden bire bunu yapması şaşırtmıştı Ziya'yı. Ne diyeceğini bilemezken
M: Iyi ol...Eminim Alânur hanım da iyi olacaktır.
Dedi ve güven vermek ister gibi gülümsedi Mehmet. Bu sırada odanın kapısı açıldı ve doktor çıktı içeriden.
Y(Yasemin): Alânur Talun'un yakınları?
Z: Biziz
Y: Alânur hanım da,bebek de gayet iyi,her şey yolunda

Ziya az sonra kopacak fırtınayı bile bile derin bir nefes aldı
Z: Teşekkür ederiz
Dedi ve sonra gözleri Beste'ninkilerle kesişti. Durumu tek bilen kişi Beste'ydi ve o da şu an "Ne yapacağız?" Der gibi bakıyordu. Diğer 4 kişi bir-birine bakıyor sanki az önce duyduklarından şüphe ediyorlardı.
S: "Bebek de gayet iyi" ne demek, Baba?

Ilk konuşabilen Selçuk olmuştu. Ziya ne cevap verebileceğini bilemezken.
M: Baba bu ne demek?! Dalga mı geçiyorsunuz ya bizimle?! O kadınla ilişkin olması yetmedi,bir de çocuk mu yaptın?
Dedi Mina ileri gelerek. Beste durumu görüp
B: Bence şimdi bunları konuşmanın sırası değil
M: Hayır,tam da sırası!
A: Bir dakika,abla? Sen niye şaşırmadın? Biliyor muydun?

Beste bir şey demeyip susunca
A: Inanamıyorum sana gerçekten! Bravo ya bravo! Üçünüz ne güzel aile olmuşsunuz,maşallah! Allah mutluluğunuzu bozmasın!
B: Aslı ben-
A: Hiç bir şey duymak istemiyorum!

Selçuk abisine bakıp
S: Abi,bir şey demeyecek misin bu rezilliğe? Yoksa gidip babamın elini tutup "hayırlı olsun" mu diyeceksin?
M: Ben de en az sizin kadar şaşkınım,Selçuk...Bir açıklama bekliyorum
Z: Açıklayacak bir şey yok...Alânur hamile ve bir çocuğumuz olacak
S: Kız mı erkek mi? Yok yani kızsa pembe,erkekse mavi patik alacağız da. Ya sen bizi çıldırtmak mı istiyorsun?!
Z: Sesinin tonuna dikkat et,Selçuk. Evet,biliyorum sizin için ani oldu,ama biz konuşacaktık sizinle
M: Ne zaman? Bebek doğunca fotosunu çekip aile grubuna atıp "Bi maşallah alırız" diyerek mi haber edecektiniz?
Z: Mina,ne kadar kabullenmeseniz de o da sizin kardeşiniz
M: Annemden başka bir kadınla yatıp yaptığın o p*ç benim hiç bir şeyim değil,olmayacak!
Dedi Mina ve arkasını dönüp gitti. Onun arkasından giden de Selçuk'tu.

Bölümün sonu

Merhabalar,nasılsınız? Bölüm çoook uzun olacağı için 2 part yazmaya karar verdim ama her ikisi bu gün gelecek.

Umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler💖

Akıl mı Kalp mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin