# Bebek Bakıcısı#

55 7 0
                                    

Multimedia da Sıla ile Andaç var ;)

oylarınızı, yorumlarınızı ve önerilerinizi bekliyorum...



Fuat ama kaşlarını çatmış cevap vermemi beklerken ben ne diyeceğimi düşünüyordum.

İskender ile gitmektense, deniz niyetine küvetteki suya bakmaya razıyım.

Tamam o kadar piskolojim bozulmadı ama neyse gitmem işte...

Gitmek istemediğimi ifade etmek istersesine" öyleyse gerek yok. Kimseyi işinden alıkoymak istemem"dedim.

İskender uğraştığı tırnaklarında başını kaldırıp kaşlarını çattı. Önce bana daha sonra babasına çevirdi gözlerini.

"İşlerini erteleyebilirsin. Değil mi İskender?"

Bana bakan bakışlarını babasına çevirerek " yaa öyle" cevabını verdi isteksizce.

Onun da gitmek istemediği bariz ortadaydı. Şimdi gitmemekte ısrar etsem yanlış anlaşılabilir. Ayrıca denizden bahsediyoruz burda. Hem çok muhattap olmam ki onunla. Oturur denizin enginliğini seyrederim.

Biraz sessizlikten sonra" peki " diyebildim.

Fuat amca tebessümle hazırlanmamı söyledikten sonra elimdeki tepsiyi mutfağa bırakıp koşar adımlarla odama çıktım.


Annemle Selma teyze ortalıkta yoktu.


Hışımla odama dalıp -sanırım annemin yerleştirdiği- dolabın başına geçiş yaptım. çıkardığım siyah pantolonumu ve tek renk tişörtlerimi üzerime geçirdim. Afganistan'da büyüdüğüm için mini ve dekolte giyinmekten pek hoşlanmam.Bırakın şortu pantolon giydiğim zaman bile yadırgandığım bir ülkede biüyüdüm ben. bu sebeple giyim konusunda pek rahat olamadım.

Hava yağışlı olduğu için yanıma yağmurluk almayı kendime hatırlattıktan sonra aynanın karşısına geçtim. Gözlerime rimel dudaklarıma da parlatıcı sürdükten sonra işlemimi tamamladım.

Çıkardığım kıyafetleri gelişi güzel katlayıp dolabıma tıktıktan sonra aynadaki görüntüme göz kırpıp koşar adım meldivenlere yöneldim. Aşağıya indiğimde Fuat amca telefon görüşmesi yapıyordu. İskender'e hazır olduğumu anlatmak istecesine bakış attım. O da anlamış olacak ki oturduğu koltuktan kalkıp kapıya yöneldi. Fuat amcaya el salladıktan sonra İskender'e yetişmek için adımlarımı koşar vaziyette attım. Arabaya binip kemerimi bağladıktan sonra İskender'e bakış attım. Başını çevirip bakışımı yakalayınca utanıp mavi gözlerimi üzerinden uzaklaştırdım.


Derin bir iç çekip arabayı çalıştırdı. Benimle gelmek istemeyebilir tamam ama neden bunu bu kadar belli ediyordu ki anlamış değilim.


" İstersen gelmeyebilirsin. Ben tek de gidebilirim. Benimle gelmek zorunda değilsin." dedim bir çırpıda. Yolan bakan gözlerini silah namlusu gibi üzerime doğrulttu. Kısa bir bakış atıp tekrar yola çevirdi başını. Dolgun dudaklarını aralayıp " seninle gelmek zorunda olmadığımı bende biliyorum. Seninle gelme sebebim babam. Yoksa bebek bakıcılığı yapmak benimde işime gelmez." dedi.


o kadar ağır konuşmuştu ki sadece bana bakan gözlerine bakmakla yetindim. Bazen açık sözlü olmama lanet ettim. Başım cama çevirip kendime bir daha oraya bakmama sözünü verdim.

Ay TanrısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin