🎶Mermaid Motel- Lana Del ReyWhite günü için sevgilisinin aldığı hediyeye bakarken gülümsedi. Basit bir beyaz kazaktı fakat fazlasıyla sevinmişti çilli olan.
"Bu çok güzel... Teşekkür ederim sevgilim!" sevgilisinin boynuna atlarken sevgiliside kollarını beline bağlarken konuştu. "Rica ederim sevgilim."
"Akşam için hazırlan aşkım biliyorsun yemeğe gideceğiz."
"O uyuz annende gelicek mi?"
"Bilmiyorum."
Felix içinden 'umarım sakatlanırda gelmez' diyerekten üst kata akşam için hazırlanmaya çıktı.
Sevgilisinin aldığı beyaz kazağın altına kot mavi bir şort giydikten sonra saçlarına sprey sıkıp taradı. Ardından çekmecesinden annesinden kalan kahverengi baker şapkayı çıkardı.
"Uzun süredir takmıyordum..." şapkayı kafasına geçirirken ayakkabı dolabına ilerledi ve kombinine uygun bej rengi bir bot çıkardı. Evet hava biraz soğuktu fakat güzelliğinden ödün veremezdi.
Kapı açılırken kafasını kapıya doğru çevirdi Felix. Hyunjin gelmişti.
"Çok güzel olmuşsun sevgilim ayrıca benim aldığım kazağı giymişsin!" Felix heyecanlı heyecanlı konuşan sevgilisine doğru ilerleyip dudağına masum bir öpücük kondurdu.
"Kazağı çok beğendim."
"Bende."
İkili tekrardan dudaklarını birleştiricekken Hyunjin'in çalan telefonu ile duraksadılar.
"Annem arıyor."
"Ah cidden kilometrelerce uzaklıktan her seferinde romantik ortamı nasıl bozabiliyor?" Felix sessizce söylenirken sevgilisi kıkırdayıp telefonu açtı.
Kısa bir konuşmanın ardından uzun olan ifadesiz bir surat ile konuştu.
"Merdivenlerden düşmüş bileği incinmiş o yüzden gelemiyormuş."
Felix ortaya mutlu bir şaşkınlık bırakırken içinden 'keşke başka bir şey dileseydim' diye geçirdi
"Anneme bir şey olmamıştır dimi?" Hyunjin
Biraz üzgün bir hal alırken konuştu."Saçmalama aşkım o kadın 9 canlı hayatta bir şey olmaz ona" Hyunjin, Felix'i onaylarken daha iyi hissetmişti.
"Haklısın aşkım."
-
Geldikleri restoran fazlasıyla şık ve güzeldi.
Felix krem rengi hafif şişme montunu üstünden çıkarırken Hyunjin'de Felix'in oturması için sandalyeyi çekmişti.
"Çok naziksiniz beyfendi." Felix, Hyunjin'e karşı kıkırdayarak konuştuğunda Hyunjin'de sevgilisinin bu tatlı haline gülümsedi.
İkili önünde ki menüden istedikleri şeyleri sipariş ederken hava gittikçe kararmıştı, yıldızlar kendini belli etmeye başlamıştı, restoran yükseklerde olduğu için manzara harika gözüküyordu. Işıldayan yıldızlar, parıldayan deniz, kombinasyon cidden harikaydı! Ayrıyeten sessiz ortamı aydınlatan David Lee Roth çalıyordu.
Yemekler geldiğinde uzun süreli sessizliği bozan kişi Hyunjin oldu.
"Ortam fazlasıyla güzel değil mi?"
"Kesinlikle."
-
İkili restorandan çıkmış ve izledikleri manzarada ki denizin karşısında duran banka oturmuşlardı.
Hyunjin kolunu Felix'in omuzuna atmıştı, Felix ise başını Hyunjin'in boyun girintisine sokmuştu. Hava serin olduğundan dolayı Hyunjin yanında getirdiği şalı Felix'in çıplak bacaklarının üstüne koymuştu.
"Seni çok seviyorum." Hyunjin Felix'in kulağına fısıldar biçimde konuştuğunda Felix gülümsedi.
"Bende seni çok seviyorum."
İkili bir süre alakasız konulardan konuşurken yine sessizlik oluşmuştu bir anda aklına esenle Hyunjin ayağı kalktı.
"Biliyorum şu an alakasız bir ortam fakat günlerce bunu düşündüm ne yapmalıyım? Nasıl söylemeliyim? Yada söylemelimiyim? Haftalarca belkide aylarca içim içimi yedi 'ya beğenmezse' diye ama bunca yıldır seni tanıdığım için seni nasıl memnun edeceğimi anladım Senin için yer ve zamanın önemi yok o yüzden şimdi yapacağımı buna güvenerek yapıyorum."
"Hyunjin ne diyorsun? anlamıyorum"
Hyunjin sevgilisinin ellerini tuttu ve ayağı kaldırdı.
"Benimle evlenir misin Felix?"
Bu teklif karşısında donup kalmıştı Felix. Evet eninde sonunda böyle bir teklif bekliyordu fakat anı yaşamak daha şaşırtıcıymış.
Felix kendisinden cevap bekleyen sevgilisinin boynuna ellerini attı ardından sıkı bir sarılmanın sonucunda dolu gözleri ile konuştu.
"Evet..."
Hyunjin sevinçle sevgilisini kucağına alarak etrafında döndürdü, ikiside ortaya kahkahalar bırakırken Hyunjin durdu ve sevgilisinin dudağını masumca öptü Ardından heyecanlı heyecanlı konuştu.
"Bak şimdi çok güzel planlarım var! İlk önce istediğin gibi Coney adasına gideriz daha sonra Tokyo'ya gideriz orada bir kaç gün kalırız ve-"
Sözünü kesen yine bağımlı olduğu dudaklar oldu.
-
Aradan 5 ay geçmişti ikili evlenmiş ve balayı için Coney adasına gelmişlerdi. Burası cidden süperdi.
"Aşkım bak deniz kızı cosplayim burada çok güzel bir peruk var!" Felix heyecanlı heyacanlı mor peruğu eşine gösterirken Hyunjin gülümsedi.
"Alalım aşkım."
-
İkili yine yorulmuştu, gün boyu gezmişlerdi ve şimdide okyanusun karşısında dondurma yiyorlardı.
Hyunjin'in annesi onların evliliğini duyunca karşı çıkmıştı fakat bu umurlarında bile olmamıştı çünkü bunu tahmin ediyorlardı ayrıca birbirlerine olan sevgileri kimsenin kolay kolay yıkabileceği kadar zayıf değildi.
Hyunjin yine Felix'e ona olan aşkından bahsederken kısa ama tutkulu bir öpüşme başlatmıştı. Öpüşmenin sonunda karşılarında ki okyanusa bakarken konuştu Hyunjin.
"Tanrı evreni korusun, tanrı okyanusu kutsasın
Tanrı seni, sonra beni korusun
Tanrı seni ve beni kutsasın."-🧚🏻♀️-
😭😭😭
Lana'nın bu şarkısını ilk dinlediğimde aklımda böyle bir senaryo canlanmıştı geçen gün yine dinledim ve dedim oha bunu yazmalıyım🗣🗣
Bence güzel oldu çok soft ve tatlış🥺🎀🎀