🎶Feeling Good- Michael Buble-
Las Vegas.
Diğer bir değiş ile Günahkarlar şehiri. Vegas, kumarhaneleri ve eğlenceleriyle ünlü bir kenttir. Eğer o günahkarların bulunduğu ortama bir kere girerseniz bir daha çıkamazsınız çünkü kumar bir bağımlılıktır, sigara gibi bırakmak zordur. Buraya adım atanların tek sebebi kumardı. Evet işte Neveda eyaletinde bulunan Las Vegas'ın en ünlü kumarhanesi;
Redvegas Casino.
Redvegas, LV'ın en büyük ve en ünlü kumarhanesidir çünkü burada büyük paralar, büyük hayatlar döner eğer paranız yoksa bu borcu canınız ile ödersiniz. Yasa dışı olayların döndüğü bu casinoda büyük bir isim vardı. Kimdi peki bu?
Lee Felix.
Bu acımasız ortamın kurucusu Bay Lee'nin tek varisi Lee Felix. Şımarık ve feminen enerjisi ile tahtına kurulmuş ve yerini kimseye vermeyi düşünmüyordu.
Dedesinin kumarhanesinde yüksek değerde kumarlar oynayıp herkesi yenen bu kişinin bir kere bile kaybettiği gözükmemiş. 20 yıllık hayatına bu kadar profesyonelliği sığdıran bu kumarbazın iddialı bir rakibi vardı peki kimdi bu?
-
"Efendim sizinle kumar oynamak isteyen bir müşterimiz var. İçeri alalım mı?"
"Kimmiş bu?"
"İsmi Sam'miş efendim."
"Sam...? O kim öyle? daha kimliğini duyurmamış biri için ne özgüven bu."
Son cümlesini sessizce söylerken bu takma ismin kime ait olduğunu düşünüyordu Felix.
"Tamam alın."
Kendisine özel olan odasının aynasından kendisine baktı Felix. siyah yırtık kot baggy pantolonu, kan kırmızısı düşük bel crop'u, üstüne uygun kırmızı yüksek tabanlı spor ayakkabıları ve bu iddialı kombini nötrleştiren minik gümüş takıları.
Aynadan pantolonunu birazcık aşağı çekip ince bel hatlarının ortaya koymuştu ardından bu gizemli misafiri görmek için odasından çıkmıştı.
-
"Lee Felix." adını söylerken elini tanışmak için karşısında ki adama uzatmıştı
"Sam."
"sadece Sam mi?"
"sadece Sam."
Bir çift yeşil göz karşısında ki tanrı gibi adama fazlasıyla kitlenmişti. Evet bu gözler Felix'e aitti ve bu gece ne istediğini kesinlikle biliyordu!
"Ne oynayacağız?" Önünde ki yeşilliklerden gözünü ayırmadan sormuştu.
"Hımm. Papaz kaçtı oynayalım. Uzun zamandır oynamamıştım."
"Peki."
İkili masada karşılıklı otururken yan taraftan oyun kartlarıyla beraber bir adam gelmiş, oyunu anlatmaya başlarken Felix onu durdurmuştu.
"Başlamadan önce... bahisleri ortaya koyalım."
Yetkili adam bahisleri resmileştirmek için imza kağıdı ortaya koymuştu.
Hyunjin kendinden emin bir şekilde;
"Eğer bu oyunu kazanırsam... Bu kumarhane benim olur."
Felix gülerek;
"Fazla yüksektesin."
"Ortaya bir şey koymayacak mısın"
"Bahisimi oyunun sonunda söyleyeceğim kabul mu?"
"Kabul."
"Kendinden ne kadar çok eminsin öyle? Belki oyun sonunda senden canını isteyeceğim."
Hyunjin gülerek;
"Emin ol ki ne istediğini çok iyi biliyorum."
Yetkili kişi, imzalanan kağıdın ardından desteden 3 papaz çıkarılıp karıştırmaya başlamıştı. Ardından oyunculara eşit sayıda kart dağıtmıştı. 5 kapalı kağıt ve açık kağıtlar olmak üzere dağıtılmıştı kağıtlar.
Bu bir şans oyunuydu fakat Felix diğerlerinin aksine bu oyuna şans gözüyle bakmıyor, tüm zekasını kullanıyordu.Kimin başlayacağına dair yazı tura atılırken önceliği Felix aldı.
Ardından elinde ki çiftlediği kartları yere attı.
-
İkili bir süre sonra çiftlenicek kağıtları kalmadığından sıra Hyunjin'e geçtiğinde Felix'ten bir kart çeker, çektiği kartın Papaz olduğunu fark edince Hyunjin'in üzgün bir yüz almış ifadeyle Felix şüphelenir.
Felix'in ağzından
'Papaz çekme ihtimali %17,05 Papaz mı çekti? İfadesi hiç değişmedi. Eğer papaz çektiyse papaz çektiğini fark etmemem için mimik yapmazdı fakat bunu düşüneceğimi biliyordur ondan dolayı mimik yapması lazım ama eğer zekiyse yapmaz fakat iddiasına göre onun bunuda düşünebileceğimi fark etmesi lazım. Aslında o büyük iddiayı bunu hamlesini düşündüğümün düşündüğünün düşünebilmem için koyma ihtimali çok yüksek. Ve ihtimaller sonucu papaz çekme ihtimali %27 fakat sırf ihtimal amacıyla büyük bir iddia ortaya koymasını yine düşünürsek... Papaz çekti.'
Yazarın ağzından
Felix'in içinden yaptığı beyin fırtınasının ardından Papaz'ı takip edip, papaz çekmeyerek oyunu kazanmıştı.
"Ne, nasıl? Her şeyi düşünmüştüm!" Hyunjin'in isyanları karşılığında sırıttı Felix.
Aslında görünen kadar üzülmemişti çünkü Felix'in kumar karşılığında onunla bir gece geçirmesini isteyeceğini düşünüyordu sonuçta ona kim karşı koyabilirdi ki?
Ve haklıydı Lee Felix onunla sevişecekti ama ilk önce farklı bir isteği vardı. Ufak bir kahkaha bırakıp,
Yetkilinin arkadan verdiği silahı Hyunjin'e doğru tutup tetiği çekti.
Daha ifadesi anlaşılmadan onu öldürmüştü Felix. Aslında avlarının en çok ölmeden önce yüzünde beliren ifadelerini severdi fakat bunu görmek istememişti.
Felix tabii ki Hyunjin'in onunla sevişmek istediğini sandığını biliyordu ve ona istediğini verecekti.
"Cesedi odama getirin."
-🧚🏻♀️-
😛🎀 umarım sevmişsinizdirrr
oy ve yorum gelmedikçe bölümde gelmeyecektir🫶🏻