Menzogna e bugiardo 'Nicolò Zaniolo

0.4

Ali Yiğit'le bir kaç maç daha yaptıktan sonra odama gittim. Geceliğimi giydim ve Nicolò'yu görüntülü aradım.

"Of, çok özlemişim."

"Bende seni özledim, Nic."

Susadığım için bir elimde telefonla mutfağa gittim. Mutfakta babam oturup telefonuyla ilgileniyordu. Bir yandan Nicolo ile sohbet ediyorduk. Babam Nicolò'nun sesini duydu ve hemen yanıma gelip telefonu elimden aldı.

"Merhaba, Nicolò."

"Selam hocam. Nasılsınız?"

"Ben iyiyim, sen?"

Konuşmanın garipliğinden etkilenmemek için su içtikten sonra kilere atıştırmalık almaya gittim.

"İyiyim ben de. Lalin'i özledim biraz ama dayanıyorum."

Babamın bakışından sonra Nicolò söylememesi gereken birşeyi söylediğini fark etti.

"Ee, İtalya'da nasıl geçiyor zaman?"

"Gqyet güzel geçiyor."

"Partiden partiye, eğlencelidir."

"Yani, tabii Lalin ile daha eğlenceliydi."

Nicolo ölmeye mi çalışıyorsun, oğlum.

"Babacım ben odama gideceğim, telefonumu verir misin?"

"Yok ya, ben ne güzel Nicolo ile sohbet ediyorum. Değil mi Nicolò'cum."

"Evet, çok güzel."

Masum gözlerimle ona baktım.

"Hadi, hadi Lalin al bana öyle bakma."

"En kısa sürede antrenmanda bekliyorum seni Nicolò."

"Tamamdır, hocam."

Elimdeki çikolata ve bisküvi paketiyle odama gittim. Kapıyı çektim ve yatağıma oturdum.

"Keşke yanında olabilseydim."

"Yarın gel, Nicolò. İsteseydin benimle olurdun."

"Lütfen, yavrum. Sende biliyorsun."

"Neyi, barları ve karı kızı benden çok sevdiğini mi? Evet biliyorum."

"Yine mi aynı şey. Hem bizim ilk konuşmalarımız da öyle başlamıştı."

Gözlerimi devirdim, hafif utanmıştım çünkü haklıydı.

"Tamam, tamam utanma şapşik."

"Sen az önce Türkçe mi konuştun?"

"Şapşik demeyi nereden öğrendin ya sen? Yiyeceğim şimdi o ağzını."

"Sen Ali Yiğit'e derken duymuştum, sonra ne demek diye Ali'ye sordum. Anlamını söyledi bende söyleyecek zaman arıyordum, olmuş mu?"

"Yaa, sen dersin de olmaz mı şapşal."

Gülümsedi. Gülüşünü bile özlemiştim.

"Sadece sana şapşal."

"Sana meftun oldum ben, Nicolò."

"Gece gece valiz hazırlatacaksın bana, Lalin'im."

"Lalin'im diyen dillerini yesinler."

Ellerini dudaklarınq koyup kocaman bir öpücük attı. Ali Yiğit kapıma geldi ve şöyle dedi,

"Mıçmıçlığınızı yesinler hadi uyu, bende uyuyamıyorum sizin yüzünüzden."