"yaşanılanların ağırlığı"

477 58 16
                                    

Daha fazla dayanamayarak onu kelepçelerin esaretinden kurtarmış ve sarılmıştım ve fısıldayarak konuşmuştum "üzgünüm yaşadıkların ne bilmiyorum ama ben özür dilerim seni bırakamam bunun için de özür dilerim jungkook.." demiştim jungkook benden ayrılıp yaşlı gözlerle bana bakmıştı

"Neden hıck.. neden bırakamazsın?"
Bir süre gözlerine bakmış sonra konuşmuştum "çünkü sen benim eşim olacaksın ejderha jeon jungkook.."

Jungkook bunu dememle kollarımın arasından sıyrılarak yatağın başına dikilmişti

"N-ne ben seninle evlenemem!
Bir sürü talibiniz var prens mesela prenses min-jia ile-"

Sözünü sinirle kesip ayağa kalkmış dirseklerinden sallayarak konuşmuştum "jeon benimle evleneceksin anla şunu! Zaten o prenses gerzeklerinden kaçmak için evleniyorum hemde bu senin cezan bana ne kadar çok saygısızlık yaptın haberin varmı!" Diye kükremiştim

"Anladın mı beni şimdi?!" Demiştim "ejderhana fazla güveniyorsun ama değmez ben sana gücümü yönlendirdiğim anda süt dökmüş kedi oluyor o yüzden emirlerime uy jeon."

Gözünden bir damla yaş daha akmıştı içten ağlıyordu çünkü normalce kafası yere eğikken gözünden yaş gelmişti

"T-tamam prens kim.."

Şimdi bu göz renginin değişmesinin sebebini ögrenmem gerekiyordu "şimdi jungkook anlat bana göz rengin neden değişiyor?"

Kafasını daha çok yere eğerek konuşmaya başlamıştı

"Gözlerim ağır duygular hissederken, yara iyileştirirken veya kendini koruma içgüdüm devreye girdiğinde kırmızı oluyor.

Çok sinirliysem yada çok acı çekiyorsam... Ejderham insan bedenimin kontrolünü alarak saldırgan birine dönüşüyorum bu zaman işte gözlerim lacivert oluyor.

Ama eğer gözlerim siyah ise korku ve üzüntü hissediyorumdur ve hiç gücüm kalmamıştır." Diye uzun cümlesini bitirmişti

"Tamam jeon artık uyuya bilirsin" diyerek kafasını okşamıştım o da bana bakmıştı anlamaz gözlerle "burada uyuyacaksın jeon?" Dediğimde gözleri kırmızı olmuştu

"Ama ben burda uyuyamam bu doğru değil.."

"Ne doğru değil jeon?"

" Benim bir erkekle beraber yatmam doğru değil prens kim" diyip kafasını eğmişti

Sırıtarak çenesinden kaldırmış gözlerimi gözleriyle buluşturmuştum
"Jungkook seni daha yıkayacağım bence bu onun yanında hiç birşey hm?" Dediğimde gözlerini kocaman açmış kendini yatak başlığına iyice sürükleyerek benden uzaklaşmıştı

"Saçmalamayın lütfen prens kim" demişti bende yanına geçmiş yatak başlığına sırtımı dayamıştım

Atik bir hamleyle onu kucağıma çektiğimde kalkmaya çalışmıştı ama belinden tutarak onu engellemiştim

"Sen benimsin jungkook inan bana istemediğin çok şey gerçekleşecek ama sonunda sende mutlu olacaksın"

"Prens..." Elleri ufak titriyordu

"Efendim jeon"  omuzlarımdan tutarak konuşmuştu

"Lütfen.. lütfen beni dışarı çıkarın ejderham yoksa bana çok kötü şeyler yaptıracak.." anlamaz bakışlar ile ona bakıyordum

"Ne gibi kötü şeyler onlar jungkook"

Demiştim ama konuşmak yerine kasıklarını tuttuğunda gözlerim o tarafa kaydı şişen aletini gördüğümde anlamıştım olayı

the king's chosen dragon || taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin