"Sakın. Sakın bir daha böyle bir konu açma. O benim eşim bütün krallık karşısında evlendik biz! O çeneni kapat kapat yoksa ben kapatmasını bilirim!" Diye gürlemiş jungkooka dönmüştüm
Jungkook'un gözleri daha koyu bir mora dönmeye başlamıştı jimin sinirlide olsa yanıma gelip jungkooka bakmış ve sıkıntıyla nefes vermişti "dönüştü.."
Gözlerim sadece jungkook'un koyu mora dönmüş gözlerindeydi
"Jungkook.. artık bir Vita.." dedim fısıltıyla
Jungkook yeni yeni kendine gelmeye başlamıştı artık daha anlamlı bakıyordu gözleri
"Jungkook hemen yemek yemen gerek kurdun ejderin baskısı altındayken bildiğin kış uykusunda gibi birşeydi şuan da yeni uyandı ve birazdaha yemek yemezsen kurdun gücünü daha fazla kaybedecek bu senin vücudunada etki edecek" jungkook yeni kendine gelmenin etkisi ile yavaşça onaylamıştı sadece
"Çok garip hissediyorum jimin kurdumla hiç yaşamamıştım.. her zaman ejderim ile yaşamıştım.."
"Yeterki sen iyi olda yeter jungkookum" demesiyle içimde bir kıvılcım oluşmuştu nedensizce sinirlenmiştim
"Her neyse jungkook hadi eve gidelim artık." Demiştim sinirle
Jimin bana kırmızı gözleriyle sinirlice bakılarak konuşmuştu "prens benim sabrımı sınama bir ulumamla bütün kurtları burda toplarım ve farkındaysan etrafında da kurtlar var sırf jungkook için toplandılar ve senin sabırsızlığın yüzünden de gitmezler şimdi sus ve jungkookla ilgilenmemize karışma. Min-ho gidip bir av getir biz seni evde bekliyoruz." Diyip jungkooku kucağına alıp ilerlemeye başlamıştı
"Jimin beni bırakabilirsin yürürüm ben"
"Birşey olmaz jungkook daha yeni Vita oldun en azından ailene döndün bunu yapmama izin ver" diyip jungkooku geçirtirmişti
Ben arkada sinirle durmuş onların ilerlemesini izliyordum
Sinirle yanlarına varıp jungkooku onun kollarından kendi kollarıma alıp konuşmuştum "sen yolu göster ben taşırım onu." Dediğimde jimin bir süre yüzüme sinirle bakmış sonra önden yürümeye başlamıştı ne kadar sinirli olduğu adımlarının sertliğinden de anlaşılıyordu
Bir süre sonra jimin durduğunda gördüğüm şeyle şaşkına döndüm
"Yok... artık."
"Benim krallığımda böyle bir şey var ve benim haberim yok cidden.."
Jiminin zevk dolu kıkırtısını duymuştum
"Oo prensimiz şaşırdı ne büyük şeref hahahh"
"Çok konuşmada içeri geçelim kurt beyin"
"Yok az kaldı bunu parçalarına ayırıp yemeye başlayacağım" diye mırıldanarak kapıdan içeri geçmişti jimin
"Git onu odasına götür ah gerçi sen odasının da nerde olduğunu bilmiyordum gel benimle kapıyı da kapat ayağınla"
Arkasından gelirken üst kata çıkan merdivenlerden çıkmış koridorun sonundaki odaya girmiştik
"Burasıda ne böyle"
"Jungkook odayı kendisi böyle tasarladı"
Jungkookun o sıra kucağımda uyuya kaldığını yeni fark etmiştim onu yavaşça kırmızı çarşafların arasına bırakıp üstünü örttüm jimin bize bakıyordu sadece
"Şimdi bu onu nasıl değiştirecek yada davranışlarında nasıl değişiklikler olacak bana anlat jimin"
"Salona gel ayakta durmayı sevmiyorum" diyip önden yürümeye başladı az kaldı bu alfayı kılıcım ile kesmeme..
Jimin salona geçip oturduğunda bende karşısında kalan tekli koltuğa oturmuştum
"Anlat."
"Şimdi.. vitalar her ay belli bir zamanda kızgınlığa girer eğer biri ile beraber olmazlar ise de acı çekerek kızgınlığı geçirirler deltalara nazaran onlar 1 hafta kızgınlıkta olur ikinci olarak eğer gözleri mora dönerse anlaki kontrol o anda kurda geçmiştir
Üçüncü olarak ona sinirliyken fazla yaklaşma vitalar omegalar ve betalardan daha saldırgandır ve son olarak ruh eşi eğer ona çok yakın davranırsa ruh eşinin dokunduğu yerde bir desen belirecek çoğunlukla çiçek olur ama jungkook eski ejder olduğu için farklı bir desende olabilme ihtimali var neyse işte bu kadar"Kafam ile onu onayladım ve yavaşça ayağa kalktım
"Nereye gidiyorsun"
"Arkana bakarsan az önce emir verdiğin kişinin et getirdiğini anlarsın jungkooka yedirmeye gideceğim mutfak nerde şunları bir pişirelim"
Jimin bu dediğime kıkırdadı
"Kurtlar çiğ et veya pişmiş et arasında mekik dokumaz ne varsa onu yer sen götür görürsün zaten yediğini gözleri büyük ihtimalle mora dönecek fazla yaklaşma"
"Ondan korkmuyorum vitalar o kadar güçlü değil"
"O da doğru eğer dediğin gibi küçüklükten beri kılıç ve eğitim yapıyorsan ondan daha güçlüsündür"
Ona birşey demeden min-honun elindeki etler tepsiye tabaklara koyup götürdün jungkooka
Jungkook'un kapısını açtığımda uyanmıştı gözleri siyahtı
"Artık iyi misin jungkook"
"Biraz daha iyiyim.. ah kurt olmayı hiç sevmiyorum" diyip göğsünü tuttu
"Noldu?"
"Bilmiyorum sen yanıma gelince kurdum delirmeye başlıyor ve göğsüme pencelerini saplıyor"
Onu onaylayan mırıltılar çıkarıp elimdeki tepsiyi dizlerine bıraktım
"Ye bakalım daha eve gideceğiz"
Dediğimde korkmuştu ve duraksamıştı
"B-ben gitmek istemiyorum.."
Bunu demesiyle sinirlenmeme sebep olmuştu yine
"Lanet olsun jungkook! Evlendik bunun farkında mısın acaba!?"
"Biliyorum ama senden korkuyorum işte! Hemde ben daha yeni kurt olduğum için kızgınlığa girmeme çok az kaldı!"
"Yemeğini ye ondan sonra eve gidiyoruz" yemeğini yemeye başladığı sıra gözleri mora dönmüştü bende kulağına yaklaşıp fısıldadım
"Kızgınlığında korkmana gerek yok acını alacağım seni düzerek..."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Oy vermeyi unutmayınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the king's chosen dragon || taekook
De Todokim Taehyung kim krallığının prensiydi hemde ejderhaları kontrol edebilen tek kişiydi jeon jungkook ise gizli kimliklikli prens kimden kaçan iradesiz ejderhaydı smut içericek çerezlik fic